Diyarbakır için gerçekleştirmeyi hedeflediği projelerini açıklayan DEVA Partisi İl Başkan Adayı Haşim Merdoğlu, gerçekleştirmeyi hedefledikleri her bir projenin tek bir habere sığdırılamayacağını ve bu projelerin tüm paydaşların katılımı ile kısa sürede detaylandırılacağını vurguladı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Özel Maarif Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Merdoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisinin (DEVA) İl Başkanlığına aday olduğunu açıklamasının ardından, DEVA partisi çatısı altında Diyarbakır için gerçekleştirmeyi hedeflediği projelerini ve bu projelerin arkasındaki felsefeyi açıkladı. Gerçekleştirmeyi hedefledikleri her bir projenin tek bir habere sığdırılamayacağını ve bu projelerin tüm paydaşların katılımı ile kısa sürede detaylandırılacağını söyleyen Haşim Merdoğlu, “Diyarbakır ilinde uzun yıllardan beridir eğitim ve ticaret alanın büyük yatırımlar yaptım, bunlarını yanı sıra 10 yıl belediyecilik, 10 yıl Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda öğretmenlik ve idarecilik yaptım. Şu anda Diyarbakır Maarif Okulları kurucusu ve yönetim kurulu başkanlığını sürdürmekteyim. Bugüne kadar aktif siyaset yapmayı düşünmedim ancak Ali Babacan’ın genel başkanlığında DEVA Partisinin ortaya koyduğu program, beni ülkemiz adına heyecanlandırdı, bu nedenle böyle bir karar aldım” dedi.
“Tüm vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan”
Merdoğlu, “Deva Partisi olarak politika oluşturma, karar alma ve uygulamalarında; şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük, çoğulculuk, katılımcılık, kurumsallaşma, her alanda liyakatı esas alma, işi ehline verme, istişareye ve ortak akla dayalı yönetim, vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmama, her koşulda gelişmiş bir demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü savunma, toplumun değerlerine, ihtiyaç ve taleplerine duyarlı olma, kendini değerlendirmede tevazu ve ahlakı temel alma, öngörülebilirlik ve bütüncül yaklaşımı esas alma ilkelerine bağlı kalacağız” diye konuştu.
‘Dili, dini, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun’
Merdoğlu “ Bu anlamda birçok medeniyetler ev sahiplik yapmış kadim şehrimiz, peygamberler diyarı olan Diyarbakır’a hizmet ederken ayrımcılık ve ötekileştirme yaratmayacak şekilde hizmet etmeyi ilkemizdir. Dili, dini, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun; Kürdü, Ermenisi, Çerkezi, Lazı, Suriyelisi, Hristiyanı, Müslümanı, kadını, genci, engellisi ile kısacası burada sayılan ve sayılmayan tüm azınlıkları ve farklılıkları kapsayan ve kucaklamak bir politika ile hizmet vereceğiz. Demokratik hak ve özgürlükleri önceleyen, korku ve kaygı aşılayan değil; aidiyet bağları ile dayanışmayı güçlü kılan, herkesi özel ve özgün ihtiyaçları ile ele alarak bu ihtiyaçlara paralel politikalar sergileyen, insanı merkezine alan ve çevre sağlığına duyarlı uygulamaları hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı. Merdoğlu, “Deva Diyarbakır il başkanlığına kim seçilirse seçilsin temel ilkemizden asla vazgeçmeyeceğiz, ekibim ile birlikte hazırlığını yaptığımız il programını ve bu kapsamdaki projeleri hayata geçirerek bir farkındalık yaratacağız” diyerek Diyarbakır’da yapmayı hedefledikleri önemli çalışmalara başlıklar halinde şu şekilde değindi;
Temel hak ve özgürlükler;
“Düşünce ve ifade özgürlüğü, anadilini yaşama ve yaşatma özgürlüğü, çatışmasız yaşam tüm vatandaşlarımızın hakkıdır. Daha demokratik zeminlerde uzlaşı ve barış ortamı mümkün olacaktır. Bu ortamı destekleyecek bir husus ise basın özgürlüğüdür. Basının özgür olmadığı bir yerde, hesap verilebilirlik ve şeffaflıktan bahsedilemez.
Sivil Toplum Kuruluşları
Sivil toplumu karar mekanizmalarının dışında bırakmak veya tek yönlü bir sivil toplum algısı ile hareket etmek katılımcı bir demokrasinin niteliği değildir. Kamu gücünü kamu için kullanırken, bu gücün ve güçten doğan imkânların kamunun faydasına belirli ilkeler çerçevesinde, yerinde ve doğru bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek tarafsız unsurlar yine sivil toplumdur. Bu anlamda Diyarbakır özelinde de, sivil toplumun çeşitliliğinin ve etkinliği için çalışacak, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkemiz doğrultusunda il başkanlığı ile tüm çalışmalarının kapısının sivil topluma açık olmasını sağlayacağız.
Kamu Yönetimi
Kamu yönetimi, öncelikle insanların rahatlıkla ulaşabildikleri ve hizmetlerden öncelik ve farklılıklarına göre maksimum düzeyde faydalanabildikleri, hak-adalet mekanizmalarına göre şeffaf ve hesap verebilir pozisyona sahip bir uygulamaya sahip olmalıdır. Kişisel kayırmaların, atamaların, keyfi uygulamaların, keyfi harcamaların yer almadığı; başvuru ve şikâyet mercilerinde kolaylık ve sadelik, idarenin sorumluluk taşıdığı bir kamu yönetimi ile arzulanan vatandaş bağlılığı, aidiyet duygusu ve dolayısı ile toplumsal güven ortamı sağlanacaktır.
Ekonomi
Ekonomi, insan ihtiyaçlarını ve yaşam kalitesini belirlemesi açısından önemle üzerinde durulması gereken başlıktır. Nasıl ki tarihi olmayan bir toplum düşünülemiyorsa, ekonomisi işlemeyen bir toplumun da geleceği düşünülemez. Bu nedenle, adil rekabet, sürdürülebilir verimlilik, fırsat eşitliğinin tüm alanlarda etkin bir şekilde hayata geçirilmesi temel amacımızdır. Tarım sektöründe amacımız, finansal olarak güçlü ve teknoloji ile donatılmış tarımsal işletmelerle ve eğitimli çiftçilerle sağlıklı ve sürdürülebilir bir üretim, insan ve doğa güvenliğini önceleyen bir noktaya varmaktır. Diyarbakır, daha öncede belirtildiği gibi büyük 8. Tarım alanlarına sahiptir ve tarihi boyunca önemli bir tarım merkezi olmuştur. Diyarbakır’daki tarımın tarihi günümüzden 10.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. (Çayönü) gibi Sanayi sektöründe amacımız; verimlilik artışı ve teknolojinin kullanımı ile kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomiyi hayata geçirmektir. KOBİ’lerin güçlenmesi, büyük şirketlere dönüşecek kapasiteye ulaşması, sanayide katma değeri yüksek ürün çeşitliliğini yakalamayı hedeflemekteyiz. Diyarbakır’da kat edecek uzun bir yolumuz var. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi ve üniversite ile ortak iş birliği ile projelerin geliştirilmesini destekleyecek, sanayici ile teşvikler ve krediler arasındaki köprüyü kısaltacağız. Teknoloji ve Dijital Dönüşüm, Diyarbakır’da sanayicileri ve dijital hizmet sağlayıcıları, bu alanda çalışan danışmanları platformalar-ağlar aracılığı ile bir araya getireceğiz. Sanayicilerin-yatırımcı ve girişimcilerin benzer sektörlerdeki ulusal ve uluslararası işletmeleri incelemelerini teşvik edecek projeleri hayata geçirecek, dijital dönüşüm için ihtiyaç duyacakları ek finansmana ulaşmaları, inovatif girişimlerin hayata geçirilmesi için destekler sunacağız.
Hizmet sektörü;
Başta turizm ve ulaştırma olmak üzere diğer tüm hizmet sektörlerinde (dağıtım, haberleşme, medya, oyun, e-spor, emlak vb.) çevrimiçi ve çevrimdışı hizmetleri birlikte sağlayan iş modellerini desteklemek, tüketiciye kaliteli ve uygun hizmeti sağlamak ve yeni iş imkânları açacak yatırımları teşvik etmektir. Diyarbakır tarihi özellikleri ve güzellikleri ile pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu özelliklerinin bilinmesi ve turizm açısından ekonomik döngüye hizmet etmesini sağlayacak, çok dilli-çok dinli kozmopolit özelliklerini ön plana çıkaracak daha etkin, tarafsız ve dünya çapında çekim merkezi olmasına hizmet edecek ulusal ve uluslararası düzeyde projeleri hayata geçirecek, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girerek yakalanan ivmeyi daha yukarılara taşıyacağız.
Eğitim ve öğretimde politikamız
İnsanı merkeze alan, kişilerin beceri ve yetenekleri ile kariyer hedeflerine uyumlu, öğretim imkânlarına kolaylıkla ulaşabilecekleri kişisel gelişimi ve hayat boyu öğrenmeyi odağına alan, böylece varoluşu ile barışçıl ve mutlu gelecek kuşaklar yetiştirecek, yenilikçi ve teknolojik gelişmelere paralel, istikrarlı bir eğitim modelini Diyarbakır ilinde hayata geçireceğiz. Özel ve üstün yetenekli çocuklarımızın tespitine, mesleki eğitim ile üretime daha çok insanımızın katılmasına, Türkiye’nin önemli eğitim sorunlarından bir diğeri olan “yabancı dil” eğitimine asli noktalardan yaklaşmaya; ticaret ve pazarlama, bilgi bilişim gibi alanlara ağırlık veren bir yaklaşımla eğitimi icra edeceğiz.
Sağlıklı kalmayı önceleyen sağlık politikası
Sağlıkta insan kaynağı yönetiminin, hastane binası gibi fiziksel imkânların geliştirilmesi ihtiyacı sürmektedir. Türkiye’de 100 bin kişiye düşen yatak sayısı 281 iken, bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama 504‟tür. Diyarbakır’da ise TÜİK 2018 verilerine göre toplam yatak sayısı 4620 yatak (100 bin kişiye 271 yatak) olarak görülmektedir. Sağlık hizmeti veren kurumların fiziki olarak ihtiyaca cevap veremediği bu istatistiklerden anlaşılmaktadır. Diyarbakır’da kamu hastanelerinde ve hatta özel hastanelerde bir uzman hekimin ortalama 50- 100 arasında hasta muayene ettiği bilinmektedir. Bu tablodan hem sağlık hizmetini sağlayan taraflar hem de faydalanıcılar şikâyetçi, aynı zamanda mağdur durumundadırlar. Efektif bir insan kaynağı yönetimi ile ulaşılabilir ve çevre dostu hizmet binalarının hizmete konması, sürdürülebilir bir sağlık politikası, sosyal güvenlik düzenlemeleri ile sağlık alanındaki sorunlarımıza uzun süreli çözümler kazandırılacaktır.
Spor alanında;
Sağlıklı gelecek nesiller, sosyal uyum ve dayanışma ruhu için spor şarttır. Bu farkındalıkla Diyarbakır’da; amatör ve profesyonel sporcuların yetiştirileceği spor merkezleri ve spor yapmaya uygun yeşil alanları arttıracağız. Belirli spor alanlarında yarışmalar ve müsabakaların Diyarbakır’da yapılması için uğraşarak, Diyarbakır’ın tek yönlü kent kimliğini olumlu yönde değiştireceğiz. Okullarda ve mahallelerde spora yetenekli çocukların tespitine dönük çalışmalar yapacak, bu çocuklarımızın profesyonel sporcu olmaları yönünde destekleyeceğiz. Okullarda spor eğitiminin ciddiye alınması, “beden eğitimi” derslerinin içeriğe uygun işlenmesini sağlamak için öğretmenler ve idarecilerle görüşmeler yapacak, varsa uygulanmasının önündeki engellerin (materyal eksikliği, alan yetersizliği vb.) bertaraf edilmesine yönelik çabalar sergileyeceğiz. “Dezavantajlı grup” ve/veya “kırılgan grup” olarak tanımlanan engellilerin, kadınların, mültecilerin tüm diğer faaliyetlere ve hizmetlere olduğu gibi, sportif faaliyetlere ve hizmetlere erişim ile katılımını teşvik edeceğiz.
Kültür ve Sanat
Diyarbakır’daki her bir kültürel değerin korunması ve yaşatılması, üretimin ve tanıtımının yapılarak çoğaltılması ve zenginleştirilmesi bizim için önemlidir. Diyarbakır tarihi itibari ile de birçok kültüre kucak açmış, hepsinin iç içe yaşatan bir yer olagelmiştir. Ancak hem “kültür” hem “sanat” bünyesinde çok çeşitli şeyleri barındırır. Sanat deyince, müzik, resim, heykel, sinema, tiyatro ilk akla gelen alanlar olsa da, kültür ve sanat arasında keskin bir çizgi çizmek veya sınırlamak mümkün değildir. Örneğin “dil” kültürün önemli bir unsurudur ve bir sanatçı, bir edebiyat yazarı, bir şair, bir besteci kendi dilinde eserler ortaya koyduğunda, bir zanaatkâr (bazen sanatın bazen de kültürün bir ürününün üreticisi olarak) üretiminde özgür olduğunda, ortaya eşsiz ürünler çıkmaktadır. Dolayısı ile kültür-sanat ekseninde ortaya konacak çalışmaların kapsayıcı, ötekileştirmeyen, yaratıcılığı destekleyen, kucaklayan nitelikte olması gerekmektedir.”
“Türkiye’de bunlar deva partisi yapabilir”
Merdoğlu konuşması sonunda ise “Türkiye’nin her geçen gün ağırlaşan ve kronik hale gelen ekonomik, siyasi, demokratik ve hukuki alanlarda sorunlarının Ülkenin kutuplaşmadan ancak tüm farklılıkları zenginlik olarak kabul edip, herkesi kucaklayan bir yönetim anlayışı ile çıkabileceğini Kutuplar arasında sıkışan bir siyasi ortamı ve bunu aşmak için de yeni bir dile ihtiyaç olduğunu, yıpranmamış ve güçlü bir kadroyla sadece tüm bunları Türkiye’nin yeni partisi olan DEVA Partisi yapabilir” diye belirtti. (Haber Merkezi)