Kuracağı yeni partiyi Diyarbakır’da açıklayacağı iddia edilen eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Beraberinde AK Parti’li eski milletvekilleriyle birlikte gelen Davutoğlu, yeni partiye değinmedi ancak AK Parti’yi sert tonda eleştirdi. Diyarbakır ziyareti öncesi yapılan yorumlara da tepki gösteren Davutoğlu, “Bizim Diyarbekir’e gelmemiz için herhangi bir bahaneye, gerekçeye ihtiyaç yoktur. Diyarbekir bizim yüreğimizde her daim mevcuttur” dedi.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Mahmut BOZARSLAN
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Gönül Köprüsü Platformu adlı grubun düzenlediği iftar yemeğine katılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, AK Parti’li eski milletvekili ve yöneticilerin de eşlik etmesi dikkat çekti. Toplantıya eski AK Parti milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, eski TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve eski AK Parti milletvekili Ayhan Sefer Üstün, eski AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Abdurrahman Kurt ve Cuma İçten, eski AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de katıldı. Davetliler arasında Saadet Partililer ve daha önce Davutoğlu’nun gelmemesi için açıklama yapanlar da vardı.
“Diyarbekir’e gelmemiz için bahaneye ihtiyaç yok”
İftar yemeğinin ardından konuşma yapan Davutoğlu, önce Diyarbakır ziyaretine ilişkin tartışmalara değindi. Davutoğlu yapılan yorumlara ve açıklamalara tepki göstererek, “Diyarbekir ziyaretim dolayısıyla çok farklı yorumlar yapıldı. Neredeyse iki haftadır ulusal basında, yerel basında farklı yorumlar yapıldı. Çok basit bir şekilde cevap vermek istiyorum; Bizim Diyarbekir’e gelmemiz için herhangi bir bahaneye, gerekçeye ihtiyaç yoktur. Diyarbekir bizim yüreğimizde her daim mevcuttur. Diyarbakır'a gelişimize özel anlamlar yüklemeye çalışanlar, bunu şu veya bu şekilde eleştirmeye kalkanlar bilsinler ki Diyarbakır bizim yüreğimizin içindedir” dedi.
“Herkese ve her yerde özgürlük ve güvenlik”
Hükümetin güvenlikçi politikalarını eleştiren Davutoğlu, “Gerçek meşruiyet özgürlük ve güvenliğin aynı anda sağlandığı meşruiyete denir. Eğer birisi gelip ‘size güvenlik vereceğim ama özgürlüğünüzden vazgeçin’ derse aslında o size ‘hayatınızı idame ettireceğiniz şartlar sağlayacağım ama onurunuzdan da vazgeçin’ demektir. Bunu sadece bir bölge için bir şehir için değil bütün bir ülke için söylüyorum. Türkiye'de Kürt vatandaşlarımızın meseleleri vardır ama Türk vatandaşlarının ve Kürt vatandaşlarımızın sorunları ortaktır. Hepimiz Türkiye'deki kamu düzenini birlikte koruma iradesi gösterirsek 12 Eylüllerin yaşanmasına, terör örgütlerinin bu hayatı bize zindan etmesine izin vermemiş oluruz. Burada temel şiarımız basit, herkese ve her yerde özgürlük ve güvenlik. Herkese özgürlük verilmezse, bir ülke güzel olmazsa, bir bölgedeki özgürlükler olsun ama bir başka bölgede olmasın demenin ortak vatandaşlık ilkesi ile izahı mümkün değildir. Sınır ötesinde Suriye'de, Irak'ta ıstırap çeken Kürt kardeşlerimiz de ortak tarihdaşlarımız olarak, gelecek perspektifinde asli yerlerini hak ettiler ve edecekler” diye konuştu.
“Siyasi olarak çok ciddi bir ahlaki zaaf içindeler”
Türkiye’nin Suriye’de karşı karşıya kaldığı zorlukların kendisine mal edilmesine karşı çıkan Davutoğlu, bu konuda kendisini eleştirenleri ‘ahlaki zaaf içinde’ olmakla suçladı. Davutoğlu, “Son 3 yıldır ülkemizin ve hükümetimizin herhangi bir şekilde etkilenmemesi için dış politika konusunda bana yöneltilen eleştirilere cevap vermemeye özen gösterdim. 17 yıl içinde dış politikada elde edilen bütün kazanımları kendi hanelerine yazıp, Suriye'de karşı karşıya kaldığımız zorlukları bize havale etmeye çalışanlar siyasi olarak çok ciddi bir ahlaki zaaf içindeler. 17 yıl boyunca Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Üsküp, Saraybosna, Delhi, Semerkant'ın tarihtaşlığını öne çıkaran dış politikamız Suriye'ye aynı yaklaşımda yaklaşmıştır” şeklinde konuştu.
“Kardeşlerimiz aç yatağa girerse tok uyumak bize haramdır”
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak Kürt Bölgesi'ndeki referandum sırasında söylediği ‘kapıyı kapatırız açlıktan ölürler’ sözlerine atıfta bulunarak şöyle konuştu:
“Suriye ve Irak'taki Kürtler diğer tarihdaşlarımız gibi, bizim için asli olarak yüreğimizde yer tutan, her derdi ile dertlenmemiz gereken akraba topluluklarıdır. Erbil'de, Süleymaniye'de, Kerkük'teki kardeşlerimiz aç bir şekilde yatağa giderlerse, o gece tok uyumak bize haramdır, haram olacak. Onların aç ve susuz olduğu yerde, yardıma ihtiyaç duyarlarsa 82 milyon olarak, her zaman deriz ki ‘biz buradayız ve yanınızdayız ve yanınızda olacağız’.” Konuşmasının ardından teravih namazı için Ulucami’ye geçen Davutoğlu namazdan sonra Hasan Paşa Hanı'nda vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti. Davutoğlu, parti kurup kurmayacağı sorularına ‘iftar konuşmasında gerekli açıklamayı yaptım’ şeklinde yanıt verdi.
“Toplantı rahatsızlığın dışa vurumu”
Davutoğlu konuşmasında ipucu verse de yeni partiye değinmedi. Ancak toplantıya katılanlara göre toplantı rahatsızlığın dışa vurumu. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Vahap Coşkun, yeni parti fikrinin henüz somutlaşmadığını söyledi. Yenigün’ün sorularını yanıtlayan Coşkun, “Türkiye'de özellikle AK Parti ve AK Parti'nin domine ettiği tabanda arayış var, bunu görmek mümkün. Arayış iki yönlü, bir taraftan yürütülen siyaseti AK Parti'nin ilk ortaya çıktığı dönemdeki siyasete tamamen aykırı gören, kendi fabrika ayarlarından ayrıldığını söyleyen bir taban. Bunların rahatsızlığı var. Bu süreç içinde AK Parti'den dışlanan, yönetim kademelerinde herhangi bir şekilde görev alamayan oldukça geniş bir kesim oluştu. Bunlar bir arayışa tekabül ediyor ama bu arayış Davutoğlu'nun üzerinde somutlaşacak mı, Davutoğlu bunu ayrı bir siyasal parti olarak somutlaştıracak mı, bunu muhtemelen önümüzdeki günlerde göreceğiz” dedi.
“Siyasette boşluk var, Davutoğlu umut olabilir”
AK Parti’nin Kürt politikasının önemli mimarlarından olan eski Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt ise, siyasette boşluk olduğunu söyledi. Yenigün’e konuşan Kurt, Davutoğlu’nun umut olabileceğini vurgulayarak, “Bunlar elbet umut olabilir. Gerek Ahmet Davutoğlu gerek Ali Babacan ve Abdullah Gül. Dışarıda kaldığını hisseden herkes, AK Parti'nin kaybolmuş mesajlarına ilişkin bir boşluk oluşturduğunu, siyasette bir boşluk oluştuğuna ilişkin bir kaygı var. Elbette istenen AK Parti'nin tekrar kendi ruhuyla, kendi yapısı ile bir araya gelmesi. Ama siyaset boşluk kabul etmez. Bunu başaramazsanız. Elbette bu boşluk da başka yerlerden dolacaktır, bunu görmek lazım” diye konuştu.