Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzm. Dr. Hüseyin Sevim, çocuklarda sıkça görülen yaz ishallerine karşı uyardı: “İshal veya kusmaya müdahale ederken ishal veya kusma kesici ilaç kullanmayın. Çünkü mikrobun veya toksinin kana karışmasına ve tüm vücuda yayılmasına yol açmış oluruz. Bebeklerde emzirme sıklığını artırınız, anne sütü ishalin en önemli ilacıdır. Ek gıdaya başlayan bebeklere ve daha büyük çocuklara ise yoğurt veriniz. Doktorunuza danışmadan antibiyotik başlamayınız.”
DİYARBAKIR YENİGÜN - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hüseyin Sevim, yaz döneminde çocuklarda görülen hastalıklara karşı aileleri uyardı. Dr. Hüseyin Sevim, çocuklarda yaz ishallerinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirterek “Yaz döneminde halk diliyle mide-bağırsak iltihabı dediğimiz akut gastroenterit ve cilt hastalıklarında artış görürüz. Akut gastroenteriti olanlar tekrarlayan kusma, yoğun ishal, bazı hastalarda ateş, karın ağrısı, iştahsızlık ve aşırı halsizlik şikayetleriyle bize başvuruyor. Akut gastroenterit genellikle ağızdan alınan bozuk gıda, kirli su ve hasta kişi ile yakıntemasla bulaşıyor” dedi.
“İshali ya da kusmayı engelleyen ilaç kullanmayın”
Mikrobun ağız yoluyla mideye ulaşınca vücudun onu yok etmek istediğine dikkati çeken Dr. Sevim, şu bilgileri paylaştı: “Vücut ilk olarak mikrobu mide asidinde öldürür. Bunu başaramayınca kusma devreye girer. Mikrop veya toksin bağırsaklara ulaşınca da ishal oluşur. Bağırsak duvarında yara oluşunca da ateş belirtisi ortaya çıkar. Bizi rahatsız eden şikayetler aslında vücudun mikrop-toksini vücuttan uzaklaştırma-öldürme işlemidir. Hastalığa müdahale ederken bu durumu göz önünde bulundurmamız gerekir. Örneğin yoğun ishalle bağırsak toksini uzaklaştırmak isterken ishal kesici ilaç kullanmak veya mide kusma ile toksini atmak isterken kusma kesici ilaç kullanmak son derece yanlış uygulamadır. Fayda yerine zarar verir. Çünkü mikrobun veya toksinin vücuttan atılmasını engelleyip, kana karışmasına ve tüm vücuda yayılmasına yol açmış oluruz. Bu durum çok daha ciddi hastalıklara yol açar. Bizim yapmamız gereken bu dönemde destek tedavisi uygulamaktır.”
“Destek tedavi olmazsa ölüme kadar götürebilir”
Dr. Hüseyin Sevim, destek tedavisini ise şu şekilde açıkladı: “Hasta çocuk bu dönemde kusma ve ishal sonucu aşırı su, mineral, vitamin ve besin kaybeder. Bu kayıpları alabiliyorsa ağızdan, alamıyorsa damardan serum takarak takviye etmemiz gerekir. Önlem alınmazsa hızla kilo kaybeder, gözleri çöker, cilt esnekliğini kaybeder, ileri dönemde şok hatta ölüme kadar gidecek durumlar ortaya çıkabilir. Anne ve babalar bazen normal bir durumu ishal olarak da algılayabiliyor. İshal demek için günlük dışkı sayısının artması yani 3’ten fazla ve özellikle kıvamının sulu halde olması gerekir. Günlük dışkılama sayısı artmasına rağmen dışkı kıvamı normalse bu duruma ishal denmez.”
“İshalin en önemli ilacı anne sütü”
Enfeksiyon durumunda ebeveynlere büyük iş düştüğüne dikkati çeken Dr. Sevim, şu tavsiyelerde bulundu: “Bol sıvı vermelisiniz, ishali artırır düşüncesiyle ağızdan beslemeyi kesmeyiniz. Anne sütü ile beslenen bebeklerde emzirme sıklığını artırınız, anne sütü ishalin en önemli ilacıdır. Anne sütü almıyorsa her zamanki mamasına devam ediniz. Öğün sayısını artırıp aralarda su vermek gerekir. Doktorunuz size, çok su kaybı varsa ORS (Oral Rehidratasyon Sıvısı) denilen özel bir karışımı; ishal süresi uzamışsa ishalli bebekler için üretilmiş özel mamaları önerebilir. Ek gıdaya başlanan bebeklerde ve daha büyük çocuklarda yoğurt ishalli dönemde çok önemli bir besin kaynağıdır. Ayran şeklinde de verebilirsiniz. Az miktarda tuz atınız. İshalli dönemde mide hassasiyetinden dolayı çocuğunuz kusabilir. Bu nedenle sık sık az miktarda beslemelisiniz. Asla aç ve susuz bırakmayınız. Doktorunuza danışmadan antibiyotik başlamayınız.”
“Bu dönemde çiğ sebze, kepekli ekmek tüketilmemeli”
Dr. Hüseyin Sevim, ishal durumunda ailelerin tercih etmesi gereken besinleri de şöyle sıraladı: “Gıda seçerken sindirimi kolay, sıvı, yağsız, şekersiz gıdaları tercih etmek gerekir. Mesela kaynamış ılıtılmış su, açık çay, ıhlamur, kaynatılmış nane-limon suyu, portakal, şeftali, elma gibi taze sıkılmış meyve suları ve hafif tuzlu ayran yoğurt tüketilebilir. Ayrıca kabuğu soyulmuş muz, elma, şeftali, pirinç lapası, yayla çorbası, tarhana çorbası, haşlanmış patates ve yumurta, yağsız haşlama tavuk, dana eti ile az yağlı peynir çocuklara böyle durumlarda verilebilir. Ancak genel olarak aşırı yağlı, aşırı şekerli gıdalardan kaçınılmalı. Çikolata, cips, kraker gibi yağlı-şekerli market ürünleri, aşırı yağlı şekerli pastane ürünleri tercih edilmemeli. Aşırı yağlı, kızartma, ızgara şeklindeki besinler (patates kızartması, kebap gibi), hazır çorba, hazır meyve suyu, kola, çiğ sebze, kepekli ekmekten kaçınılmalı.”
“Ateş, baygınlık ve ağız kuruluğuna dikkat”
Kusma ve ishalin bağırsak iltihabı dışında başka hastalıklarında belirtisi olabileceğine değinen Dr. Sevim, şu durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini açıkladı: “Durdurulamayan yani 4-5 defa tekrarlayan kusmalar ile günde 8-10 defa çok sulu dışkılama durumunda doktora başvurulmalı. Ayrıca baygınlık, uykuya meyil, düşmeyen ateş, aşırı huzursuzluk, ağız ve dilde kuruluk, yemek yiyememe, su içememe ve dışkıda kan görülmesi durumu da ciddiye alınıp hemen hastaneye başvurulmalı. Öte yandan bağırsak iltihabından korunmak için öncelikle el temizliğine dikkat edilmeli. Özellikle alt değiştirdikten ve tuvaletten çıktıktan sonra sabunla eller iyice yıkanmalı. Bu alışkanlık çocuklara da kazandırılmalı. Kaynatılmış su veya hazır kapalı su kullanılmalı. Alınan sebze ve meyveler bol su ile yıkanmalı. Hazırlanan besinler mümkünse tek öğünde bitirilmeli. Özellikle dışarda uzun süre beklemiş gıdaları vermemeye çalışın. Besinleri buzdolabında ve kapalı kaplarda saklayın. Biberon ve bardakları bulaşık halde uzun süre tutmayın. Cam ürünleri tercih edin. Güvendiğiniz markaları alın. Güvenilir yerlerden alışveriş yapın. Açıkta satılan gıdaları almayın.” (İHA)