Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Ulaş, çocukların görme duyularının gelişim takibi ve tedaviye hızlı cevap vermesi nedeniyle çocukların ve bebeklerin rutin göz muayenelerinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti
DİYARBAKIR YENİGÜN - Göz Hastalıkları Uzm. Dr. Burak Ulaş, çocuklarda göz hastalıkları konusunda uyarılarda bulundu. Çocuklarda düzenli göz kontrolü yaptırmanın öneminden bahseden Uzm. Dr. Burak Ulaş, ‘’Çocuklarda normal göz sağlığı; çocukların uzak ve yakını görme, odaklanma, periferik farkındalık, el-göz koordinasyonu gibi temel gelişim ve becerileri edinmeleri için önemlidir. Çocuklardaki görme kusurlarının erken teşhisi ve tedavisi çocukların bu dönemde görme duyularının gelişim takibi ve tedaviye hızlı cevap vermesi nedeni ile çocukların ve bebeklerin rutin göz muayeneleri önem arz etmektedir‘’ dedi.
Çocuklarda göz muayenesi ne sıklıkta yapılmalıdır?
Bebeğin ilk göz muayenesinin doğum sonrasında göz doktoru tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Burak Ulaş, ’’İlk göz muayenesini takiben 6. ve 12. aylarda, 1 yaşından sonrasında da senelik olarak rutin göz kontrolleri yapılmalıdır. Şikayeti olan çocuk hangi yaşta olursa olsun mutlaka göz hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Düzenli muayeneler sayesinde bir veya her iki gözde görme azlığı, buna neden olan hastalıklar ve şaşılık erken tespit edilebilir’’ diye konuştu.
Çocuklarda göz hastalığı belirtileri
Dr. Burak Ulaş, çocuklarda herhangi bir göz hastalığına işaret edebilecek belirtilerden bazılarına değinerek ''Göz kayması fark edilmesi, göz kapağı düşüklüğü, göz yaşarması, çapaklanma, çok yakından okuma, televizyonu çok yakından izleme, gözlerini kısarak bakma, bir gözü kapayarak bakma, okuduğu yeri kaçırma, okuduğu yeri belirlemek için parmak kullanma, bulantı, okulda arka sıralarda tahtayı net görememe, baş ağrısı, baş dönmesi, dalgınlık, başı bir yana eğerek bakma, sık sık gözlerini kaşıma gibi durumlar fark edildiğinde göz hekimine başvurulmalıdır’’ dedi. Artan bilgisayar ve telefon kullanımının göz sağlığını tehdit ettiğini belirten Ulaş, şunları kaydetti:
‘’Kullanımı ve yaygınlığı hızla artan dijital cihazlar ve ekranlar ile ilgili olarak göz yorgunluğu, dikkat dağınıklığı, göz ve çevresinde ağrı, yanma, batma, kuruluk hissi, odaklanma zorluğu, ışığa karşı duyarlılık, göz kapaklarında iltihap, kepeklenme ve baş ağrısı gibi şikayetler oluşabilmektedir. Dijital göz yorgunluğu sendromu, diğer adıyla bilgisayara bağlı görüş bozukluğu sendromu, bilgisayar kullanımı esnasında veya kullanımına bağlı ortaya çıkan bir dizi oküler yüzey sıkıntısı ve görme problemi olarak tanımlanmaktadır. Hastaların en sık bildirdiği semptomlar; gözlerde yorgunluk, kaşıntı, kızarıklık, kuruluk, yanma, sulanma, bulanık veya çift görme, yavaş odaklanma, renk algısında bozulma ve baş ağrısıdır. Bilgisayar, akıllı telefon ve tablet gibi dijital cihazların hayatımızdaki yeri her geçen gün daha da artmaktadır. Üstelik bu akıllı cihazların kullanımı çok küçük yaşlara düşmüş durumdadır. Dijital cihazları çocukların hayatından tamamen çıkarmak mümkün olmamaktadır. Çocukların uzun süreler boyunca bilgisayar, tablet ve akıllı telefonla vakit geçirmeleri ve zararlı mavi ekran ışığına maruz kalmaları bununla birlikte çeşitli göz problemlerini de beraberinde getirmektedir. Yapılan çalışmalar, bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi dijital cihazların uzun süre kullanımının göz bozukluklarının ve kırma kusurlarının (myopi, astigmatizma) ortaya çıkmasında artışı hızlandırdığını göstermektedir. Yapılan pek çok çalışmada ekran karşısında 4-6 saatten fazla zaman harcayan kişilerde göz rahatsızlıklarının daha ciddi ve sık olduğu ortaya konmuştur. Bilgisayar başında dikkatimizi daha da arttırdığımız için göz kırpma sayımız düşer, buna bağlı olarak da göz kuruluğuna sebep olabilir. Göz yorgunluğu (astenopi) gözlerin uzun süre ve yoğun bir şekilde kullanımı sonucu yorgun düşmesidir. Uzun süre ve mola vermeden bir ekrana odaklanan gözün kırpma sayısı düşmektedir ve bu sebeple gerekli nemi sağlayamayan göz yorulup kuru göz semptomları göstermektedir.’’
Dijital cihazların kullanımında ne gibi önlemler alınmalı?
Bazı basit önlemler ile çocukları dijital ekranların zararlı etkilerinden koruyabileceğini söyleyen Dr. Ulaş, ‘’Gözde aşırı yorgunluğu azaltmak için çocukların sık sık bilgisayar başından ayrılması bu önlemlerden biridir. Ayrıca çocuklar her 20 dakikada bir 5 metre ve ilerisine en az 10 saniye bakmalı, daha sonra bilgisayar kullanımına devam etmelidir. Bu basit egzersiz göz kaslarını dinlendirir ve gözü rahatlatır. En fazla 45 dakikada bir 15 dakikalık aralıklarla ekran başında vakit geçirilmesi doğru olacaktır. Ekranlarla çocukların arasında en az 30 cm ve ekranın göze göre konumu aşağıda olmalı böylece göz yarı kapalı pozisyonda olur ve kuruması yavaşlar. Bunların yanı sıra ebeveynler bilgisayarın kitaplar, sanat, müzik, tiyatro ve dış ortam aktivitelerin yerini almaması için çaba göstermeli ve bu alanlar konusunda çocukları desteklemelidir. Bu nedenle çocukların bilgisayar başında geçirdiği vakit, belli bir program dahilinde gözlem altında tutulmalıdır. Gözlük kullanan çocukların gözlük camlarının mavi filtreli bir camla değiştirilmesi sorunun çözümüne yardımcı olacaktır. Ayrıca özel olarak dizayn edilen antirefle kaplamalı camlar da mavi ışıktan koruma özelliği taşır. Dijital cihazlar için de ekran filtrelerinin kullanımı hem göz kırpma sayısındaki azalmayı engeller hem de yansıma ve kamaşmayı azaltır. Azalmış göz kırpma sıklığına bağlı gelişebilecek olan göz kuruluğu ekran filtrelerine ek olarak nemlendirici göz damlalarının kullanımı ile önlenebilir. Bilgisayar, akıllı telefon ve tablet kullanmak çocukların yaşamının ve eğitiminin ayrılmaz bir parçası olduğu su götürmez bir gerçektir. Bu nedenle doğru kullanım ve düzenli göz muayenesine çok fazla özen gösterilmelidir’’ şeklinde konuştu. (İHA)