Bülent Tekin’in Büyük(lere) Küçük(lere) Masallar kitabı yayınlandı. Kitabına ilişkin konuşan Tekin, kitabının çok anlamlı ve okununca zevk duyulacağına inandığını söyledi. Tekin, “Büyük(lere) Küçük(lere) Masallar adlı bu kitabımı torunum Sevim Deniz Tekin’e ithaf ettim” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Bülent Tekin‘in Büyük(lere) Küçük(lere) Masallar adlı yeni kitabı Eğiten Kitap’tan (Delal Yayınları) çıktı. 200’ün üstünde ders verici özellikleri de olan, kimi gülünç kimi de manidar anlam yükleyen masal ya da küçük öyküler sayılabilen bu kitap küçüklere olduğu kadar büyüklere de hitap ediyor. Tekin’in kitabına ilişkin Kültür Sanat Tv’ye konuş konutu. Tekin ile yapılan söyleşi şu şekilde;
Soru: Yazı yaşamınız hakkında neler söylersiniz?
Yanıt: Çocukluğumda annemden, büyükannemden, yaşlı akrabalarımdan hikâyeler dinlerdim. Benim de o zamanlar dahi anlattığım abartılı hikâyeler olurdu. Onları yaşıtlarıma-gerçekten yaşanmış gibi-anlatırdım. Bir kısmı korkunç ve ürpertici olurdu. Kartal hikâyesi gibi… Ben yine de heyecanla anlatırdım. Hayal ettiklerime adeta ben de inanırdım. İlkokuldayken (Ebul’ula İlkokulu) valiliğin düzenlediği kompozisyon yarışmasında birinci seçildiğimi hatırlıyorum. Ödül olarak bana kâğıt para verilmişti(miktarını hatırlamıyorum). 20 lira kadar mıydı acaba? Lisede şiire yöneldiğimi hatırlıyorum. Daha çok aşk ve romantiklik üzerineydi. Üniversitede epeyce devrimci şiirler yazmıştım. Basılacak, kitaplaşacaktı. “Oğul” isimli bir roman yazdım. (Kumarbaz bir oğlun yoksul annesiyle olan yaşantısını anlatıyordu.) Şili sosyalizmi ile ilgili bir çalışma da yapmıştım. Para isimli bir roman çalışmam da vardı. Ancak o yıllarda kaldığım yurtta, çalışmalarım-bir (polis) arama(sı) sonucu-bir şekilde yok edilmişti. Kopyaları olmadığından daha sonra bunları basma olanağım olmadı.
Soru: Mardin’de dünyaya geldiniz, şimdi Diyarbakır’dasınız… Entelektüel üretiminizde sizi etkileyen gelişmeler nelerdir? Yaşadığınız yerler mi?
Yanıt: Uygarlıkların beşiği bir bölgenin (Mezopotamya’nın) kentidir Mardin. Diyarbakır da öyle kadim bir kenttir. Böyle olmasına karşın mahzun bir duruşları vardır buraların. Buralarda yaşamak farklıdır. Etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Soru: Yazdığınız masal kitabınızla ilgili neler söylersiniz?
Yanıt: Masalların yanında küçük öyküler de içermektedir. Çok anlamlı ve okununca zevk duyulacağına inanıyorum. Fabl türünde yazılmış hayvan kahramanlı masallar olduğu gibi, çok ilginç insan kahramanlı anlatımlar olanlar da var. Tüm insanlara-ayırt edilmeksizin-hitap ediyor. Tabii bölgemiz insanının yaşantısını da masal edici öyküler şeklinde anlattığım oldu. Büyük(lere) Küçük(lere) Masallar adlı bu kitabımı torunum Sevim Deniz Tekin’e ithaf ettim. Nedeni onu çok sevmem yanında kendisine çok sayıda masal anlatmamdır. Kendisi de çok iyi masal anlatabilen ve hatta yazabilen biri. İlkokul 1’deyken dahi el yazısıyla bir masal kitabı yazdı. Öğretmeni ödev olarak kendisinden bunu istemişti. Ben okuduğumda hayal dünyasının genişliğine hayret etmiştim. Onu çok seviyorum. Şimdi beşinci sınıf öğrencisidir.
Soru: Sizi yazmaya iten neden nedir?
Yanıt: Beni yazmaya iten neden, halkıma olan borcun ödenmesi olarak düşünülebilir. Ben ölmeden-yaşarken-tüm hikâyelerimi, romanlarımı, şiirlerimi, masallarımı, anlatılarımı insanlara ulaştırmak istiyorum. Yazar olanla-bulunanla-,yetinmeyendir. Durumdan memnun olmayandır. Daima muhaliftir. Böyle olmak zorundadır. Yeni anlatılar bulmak zorundadır. Yazmaya iten diğer bir neden de düşündüklerimi henüz birilerinin yazmamış olmasıdır: Hem kendimi, hem de toplumu değiştirerek, yaşam(ay)ı sevmek ve sevdirmek istiyorum. Toplumun yazgısıyla ilgilenmeyi kendime bir görev sayıyorum. Çünkü egemenlerin uydurduğu masallar bizleri uyutmaya yöneliktir. Gözlerimizi kapatır, gerçeği görmemizi engeller.
Soru: Son olarak neler söylemek istesiniz? Bizi kırmayıp sorularımıza yanıt verdiğiniz için teşekkür ediyoruz.
Yanıt: Tüm dünyada ve Türkiye’de insani ilişkilerin, diyalogların artmasını isterim. Ülkede demokratik yaklaşım ve anlayışların hâkim olmasını dilerim. Demokrasi ve özgürlüğün, birçok insanlık değerinin yok sayılmamasını isterim. Yazarlara ve şairlere burada önemli bir görev düşüyor: Onların sistem ya da egemenlerden gelebilecek yoğun baskılara dayanarak gerçekleri hep yazacaklarına inanıyorum. Bir edebiyatçının yazacakları hiç bitmez düşüncesindeyim. Bana gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ederim. (Haber Merkezi)