Kürt siyasi partileri ve hareketleri, Nevroz’un startını Diyarbakır’da verdi. “Birlik, adalet, demokrasi ve özgürlük için” başlıklı Nevroz çağrısında, “Her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakınız” denilerek, ulusal birlik ruhuyla herkes kutlama meydanlarına davet edildi. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 2020 Newroz'unun tarihsel ve dönemsel açıdan oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Eğer Kürtler birlik ve beraberliğini göstermek istiyorsa, işte meydan Nevroz meydanıdır” dedi
Şehriban ELEFTOZ
DİYARBAKIR YENİGÜN - Bu yıl Kürtçe “Jiboazadî, yekîtî, demokrasî, Türkçe ise “Demokrasi, adalet, özgürlük için” sloganıyla kutlanacak Nevroz Bayramı’nın startı, Diyarbakır’da verildi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Azadî Partisi, Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP-Bakur) eş genel başkanları, eş sözcüleri ve genel başkanları ile HDP milletvekillerinin katılımıyla Sur’daki bir otelde basın toplantısı düzenlendi. Toplantının yapıldığı salona, “RuhêNewrozêyekîtiyaneteweyî” ve “Jiboazadî, yekîtî, demokrasîwerinNewrozê” yazılı pankart asıldı. Ortak hazırlanan Nevroz metninin Türkçesini DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürtçesini ise PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç okudu. “Demokrasi, adalet ve özgürlük için Nevroz’a” başlıklı ortak metin şöyle:
‘Nevroz ateşi direnmenin sembolüdür’
“Kürdistan coğrafyası, binlerce yıldır bütün savaş, kıyım ve göçlere rağmen bereketli toprakları sayesinde halklara, inançlara ve kültürlere ev sahipliği yapmış kadim bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın en kadim halklarından biri olan Kürt halkı, asırlardır komşu halklarla barış içinde yaşamasını bilmiş, kimsenin diline, kültürüne, toprağına göz dikmemiş ve yaşamını onurlu bir şekilde sürdürmüştür.Bu toprakların tarihinin bir tarafında zulüm ve kıyımlar öbür tarafında zulme karşı bir direniş geleneği vardır. Kürt milleti zalime karşı direnişte bu toprakların öncü güçlerinden biri olmuş, bin yıllardan beridir zalim Dehak’lara karşı direnen binlerce Kawa’yı bağrından çıkarmıştır.Kürt halkı bin yıllardan bu yana direnişi yeniden büyütmek için her yıl Mart ayının 21’ini baharın, yeniden doğuşun, yenilenmenin, direnişin ve umudun bayramı olarak kutlamaktadır. Nevroz ateşi, binlerce yıldır Kürt halkı için hem direnmenin hem de arınmanın sembolü haline gelmiştir.
‘Nevroz ateşi harlayacak ve gürleştirecek’
Savaşlara, ölümlere, zulüm, baskı, inkâr, imha ve tutuklamalara karşı bu yıl Kürt Milleti yeniden barışın, kardeşliğin, özgürlük ve eşitliğin sesi ve soluğu olmak için meydanlara, sokaklara ve alanlara inecek. Kendi taleplerini ve nasıl bir yaşam kurmak istediğini ve mücadele kararlılığını yeniden dünyaya duyuracak ve milyonlarca kişinin aynı anda etrafında halaya durduğu Nevroz ateşini harlayacak ve gürleştirecek. Amed’tenMahabad’a, Hewlêr’denKobanê’ye kadar Kürtler komşu halklarla birlikte dayatılan tekçiliğe karşı eşitliğin, özgürlüğün ve çok sesliliğin imkansız olmadığını yeniden haykıracak.Bu yıl yine savaşın, yoksulluğun, çözümsüzlüğün gölgesinde Nevroz’u kutluyoruz. Tarihsel zulme ve eşitsizliğe bir itiraz olarak doğan Nevroz’un ruhu ile bizlere dayatılan savaşa, adaletsizliğe ve inkar politikalarına karşı bugün de söyleyecek sözümüz var.
Dayanışma çağrısı yapılacak
Milyonların alanlara ineceği Nevroz’da; Kürt halkının siyasal taleplerinin küresel savaş baronlarının pazarlık meselesi olmadığını, onurlu bir barışın, eşit ve özgür bir yaşamın kurulması için hayatın her alanını örgütleyeceğimizi, bizlere dayatılan köle efendi karşıtlığını asla kabul etmediğimizi haykırarak bu konuda uluslararası kamuoyunu ve dostlarımızı dayanışmaya çağıracağız,
Ortadoğu’da sürekli derinleştirilmeye çalışılan hegemonya savaşlarına karşı dünya halklarını Ortadoğu Barışı için sesini yükseltmeye çağıracağız,
Tüm cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde rehin tutulan yine 21 yıldır ağır tecrit koşulları altında olan Sayın Abdullah Öcalan’ın ve başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması için haykıracağız.
Bu gün direnişleriyle bizlere güç veren ve bizlere direnmeyi öğreten kadınların özgür ve eşit bir yaşam kurma talebini kadın, genç, yaşlı hep birlikte haykıracağız,
Sömürünün olmadığı bir dünyayı yeniden haykıracağız
Yaşam alanlarımızda oluşan doğamızın ve çevremizin tahribatlara, yıkımlara, sularımızın, derelerimizin, ormanlarımızın ve kentlerimizin metalaşmasına karşı dur diyeceğiz,
Açlıktan insanların intihar etmediği, eşit ve insanca bir yaşamın tesis edildiği sömürünün olmadığı bir dünya talebimizi yeniden haykıracağız,
Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması başta olmak üzere, eşit, özgür ve adil bir yönetim talebimizi yeniden haykıracağız,
2020 Nevroz’u, Kürt halkının demokratik ve siyasal taleplerini, büyük bir coşku ve moral ile haykıracağı bir platform olacaktır. Başta halkımız olmak üzere, tüm dostlarımızı, demokratik kitle örgütlerini, kadın, gençlik ve doğa ve çevre örgütlerini büyük bir coşku ile 2020 Nevroz’unu birlikte kutlamaya davet ediyoruz. Her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakınız!Ve inancımız, kararlılığımız, umudumuz her zamankinden daha güçlüdür.Ulusal birlik ruhu ile onurlu bir barışa doğruBizler kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bijî Nevroz, Yaşasın Nevroz, JıBoAzadî, Yekrêzî, YekitîDad Û DemokrasiyêWerinNevrozê, Adalet, Özgürlük ve Demokrasi İçin Nevroz’a”
Güven: Nevroz bir çığlıktır
Ortak metnin okunmasının ardından toplantıya katılan parti temsilcileri konuştu.
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven: Nevroz bir çığlıktır, aynı zamanda baharın müjdesi direnişin çağrısıdır. Nevroz Kürtler için bir referandumdur. Kürtlerin taleplerini Nevroz meydanlarında görülebilir. Kürt halkı özgürlük ve statü talep ediyor. Köleliği artık kabul etmiyor. Kürtlerin ittifakı her geçen gün büyüyor, Kuzey Kürdistan’da ittifakımızı, Nevroz’da bir daha göstermek istiyoruz. Bundan dolayı 2020 Nevroz’unu çok önemli görüyoruz. Bu Nevroz’un tüm Kürtlerin özgürlüğüne vesile olmasını, cezaevlerindeki siyasi tutuklular ve Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne vesile olmasını diliyoruz. Bundan dolayı tüm Kürtlerin Nevroz günü alanda statü ve özgürlük taleplerini bir kez daha haykırması için bir arada olacağımızı istiyoruz.
Buldan: Amed 2013 Nevroz’una tanıktır
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan: 2020 Nevroz'u, tarihsel ve dönemsel açıdan oldukça büyük bir öneme sahip bir Nevroz olacak. 2020 Nevroz'unu savaş politikalarının, hukuk dışı tecrit politikalarının, baskının, şiddetin, kayyım gasplarının çok yoğun yaşandığı bir döneme denk gelmesi itibariyle önemli bir Nevroz olduğunu ifade etmek isterim. Amed meydanı şuna tanıktır: 2013 Nevroz'una tanıktır. Amed meydanında, 2013 Nevrozu’nda Sayın Öcalan’ın İmralı Cezaevi'nden göndermiş olduğu, Türkiye halklarına, Ortadoğu halklarına ve Türkiye’nin demokratik çözümüne dair Türkiye’deki Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümüne dair çok kapsamlı mektubu okundu. Bu önemliydi. 2013 Newrozu’nda bu dikkate alınmış olsaydı, çağrılar dikkate alınmış olsaydı, bugün yaşanan krizlerin, başta Türkiye ve Ortadoğu olmak üzere kaosların hiçbiri olmayacaktı. Bu ülkeyi yönetenler, AKP hükümeti ne yazık ki 2013 Newroz'unda verilen mesajları, söylenen sözleri dikkate almayan, barış ve müzakere süreçlerini dikkate almayan yol ve yöntemi tercih etti. Çatışmalı süreçlerde devam etmek isteyen, çözümsüzlüğü dayatmak isteyen zihniyetin bugün sadece Türkiye’de değil, tüm Ortadoğu'da yıkımlara, ölümlere, acılara vesile olduğunu görüyoruz.
‘Hala genç kalınmış değil’
Hala geç kalınmış olmadığını ifade etmek isterim. Elbette 2013 Nevroz'u dikkate alınmış olsaydı, bugün daha demokratik bir Türkiye, Suriye ve Ortadoğu yaşanmış olacaktı. Bugünlere bu süreçle gelinmiş olacaktı. Bir kez daha ifade etmek isterim: hala genç kalınmış değil. İmralı Adası’nda Sayın Öcalan hala aynı noktada, hala vermiş olduğu mesajlarda, Türkiye halklarının, Suriye halklarının Ortadoğu halklarının barıştan yana olan çağrılarına destek veren açıklamalar yapmaktadır. İşte 2020 Nevroz'unda Türkiye halklarının, toplumunun barıştan yana olduğuna dair, tüm sorunların diyalog ile müzakere ile çözülebileceğinin inancının geçerli olduğuna dair açıklamalarının yapıldığı bir Nevroz gerçekleştirmek isteriz. Türkiye’nin buna ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bu ülkenin bu coğrafyanın kaderi ölümler, acılar olmamalıdır, gözyaşı olmamalıdır. Ve çocuklarımızın toprağın altına düşeceği süreçlerin bir daha yaşanmaması olmalıdır. Bu Nevroz şu açıdan da önemlidir. Kürt halkının birlik ve beraberliğini göstereceği 2020 Nevroz'unu gerçekleştireceğiz. Kürt halkının yakın olduğu ve bu dönem açısından üzerinde önemle durulması gereken Kürtlerin birlik ve beraberlik mesajı verileceği Nevroz'u gerçekleştireceğiz. 2020’de Amed’de, İstanbul’da, Van’da Türkiye'nin, Kürdistan'ın her yerinde. Eğer Kürtler birlik ve beraberliğini göstermek istiyorsa ve bu anlamda bir yol kat etmek istiyorsa, işte meydan, Nevroz meydanıdır. Eğer Türkiye toplumu demokratik çözümden yana olduğunu bir kez daha ispat etmek istiyorsa ve demokratik ittifakların Türkiye’ye olan faydasını ve yararını göstermek istiyorsa, işte Newroz meydanı bu olmalıdır. Ve Nevroz meydanından bunun mesajları verilmelidir. Barışı içtenlikle ve yürekten dileyen insanlara, Türkiye halklarına ve toplumuna, bu ülkeyi bir barış ülkesi yapmak için el ele ve omuz omuza verme zamanı. Barışı bir kez daha haykırma zamanıdır.
‘Önümüzdeki günler ne olacağını bilmiyoruz’
Gazetecilerin koronavirüsten dolayı bayramın iptal edilip edilmeyeceği ve başvurunun yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusunu yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Koranavirüsü tüm dünyayı ilgilendiren bir mesele, önümüzdeki günler bize ne getireceğini bilmiyoruz. Umarız bu süreci can kaybı yaşanmadan atlatabiliriz. Tabi önümüzdeki günler ne olacağını bilmiyoruz, herhangi bir olumsuzluk durumunda Nevroz ile ilgili planlarımızı gözden geçireceğiz” dedi.
Halay çekildi
Toplantıda Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’da birer konuşma yaptı. Katılımcılar yapılan açıklamaların ardından çalınan müzik eşliğinde halay çekti.