Gazeteci Oğuz Bakır, birçok gazetecinin muzdarip olduğu “Multitasking”i ele aldığı yazısında tarifini şöyle yapmış: Türkçe karşılığı tam olmasa da; belirli bir zaman diliminde, aynı anda birden fazla şey (iş ya da herhangi bir şey) ile ilgilenmeye ‘multitasking’ çalışma denebilir.
Daha sonra, “Peki, tam olarak multitasking çalışma nedir, zararları nelerdir, ne gibi şeylere yol açıyor?” diye sorarak detaylandırmış:
Multitasking iki kelimeden oluşur; multivetasking. Yani Türkçe karşılığı olarak çoklu görev diyebiliriz. Yani bir işi yaparken, başka bir yandan ekstra bir iş daha yapmak olarak açıklanabilir. Yani bilgisayarda bir işle uğraşırken ekstra olarak telefonla konuşmak gibi.
Aslında gazetecilerin pek de uzak olmadığı bir durum. Aynı anda haber ya da içerik yazarken, bir yandan tweet atmak gerekirken, bir yandan çalan önemli bir telefona bakıp o kişi ile görüşmek vs. gibi uzayabilecek bir çalışma şekline sanırım hiçbir gazeteci uzak değildir.
Bu hem bir anlamda çok işi yapabilmek için hem de “bir an önce hepsini bitireyim” dediğimiz için yaptığımız bir çalışma.
Ama bunun sanılanın aksine yararından çok zararı vardır. Bu zararlar yazıda şöyle sıralanış:
Zaman kaybetmenize neden oluyor!
Aynı anda birden çok işle uğraşmak, asıl amacınızın tam tersi yönünde sonuç veriyor. Yani siz çoklu görevi zaman kazanmak için kullanıyorsunuz belki; ama bu yaklaşım sizin açık ve net biçimde zaman kaybetmenize neden oluyor. Çünkü dikkatinizi birden çok şeye verdiğinizde doğal olarak yavaşlıyorsunuz. Hangi işi yapacağınızı bilemiyor, dikkatinizi dağıttığınız için de tekrar odaklanmaya çalışırken de boş yere zaman kaybediyorsunuz. Uzun lafın kısası, hızlanmaya çalışırken tam tersine yavaşlıyorsunuz.
Beyin fonksiyonlarını yavaşlatıyor
Bilimsel olarak kabul etmemiz gereken bir gerçek var; beynimiz, sadece tek bir işi yapmak için odaklanabilme yeteneğine sahip. Bu nedenle aynı anda birden fazla görev aldığında kendini zorluyor ve zarar görebiliyor. Üstelik İngiltere Üniversitesi’nin yaptığı araştırma sonucunda bu zararın kalıcı hasarlara bile yol açabildiği gözlenmişti.
Daha da önemlisini yine bir örnekle vermek gerekirse, Nörobilimadamı Earl Miller’e göre; beyin çoklu görev için hiç ama hiç uygun değil. Çünkü beyin ikinci bir göreve başladığında, birinci görevi tamamen unutup ikinciye odaklanıyor. Bu konudan konuya atlama eylemi de beynin dopamin hormonu salgılamasına neden oluyor. Çünkü mesaj göndermek, telefona bakmak, araba kullanırken başka bir işle daha ilgilenmek gibi işlemler, beynin kendini ödüllendirme sisteminin devreye girmesine yol açıyor. Bu da aynı anda birden çok iş yapmayı, beynin sürekli isteyeceği kötü bir alışkanlık haline getiriyor. Devam Edecek..