Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınarak 18 Aralık’ta tutuklanan gazeteci Aziz Oruç’un sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davanın 9. duruşması görüldü. Savcı, Oruç'un “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti ise duruşmayı 2 Mart tarihine erteledi
Deniz TEKİN
DİYARBAKIR YENİGÜN - Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 11 Aralık 2019 tarihinde gözaltına alınan ve 18 Aralık’ta tutuklanan gazeteci Aziz Oruç hakkında 2014-2015 yılları arasında Twitter hesabında paylaştığı haberler nedeniyle "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuksuz yargılandığı davanın 9. duruşması görüldü. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Patnos L Tipi Cezaevi'de tutuklu olan Oruç SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılırken avukatı Ferhat Kılınç duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral yanı sıra gazeteciler de izleyici olarak katıldı.
‘Ben gazeteciyim yaptıklarım gazetecilik faaliyetidir’
Duruşma ilk olarak savunma gazeteci Oruç, iddianamede suçlama konusu yapılan paylaşımlara bakıldığında 2014-2015 yılında Dicle Haber Ajansı'da (DİHA) haberler olduğunun "net" olarak anlaşılacağını belirterek, “Birçoğunun benim bizzat yapmış olduğum haberlerin tweetleri olduğu anlaşılacaktır. Ben gazeteciyim. Bu tweetlerin hepsinin haber içerikli olduğunu anlaşılacaktır. Ben o dönemde Dicle Haber Ajansı'nda çalışıyordum. Benim örgüt propagandası yapmak gibi bir kastım yoktur. Bunlar gazetecilik kapsamında haber verme amacıyla yapılmış paylaşımlardır. Bu tweetler 2013-2014 yılları arasında ülke genelinde yaşanan olaylarla ilgilidir. Şu anda tutuklu olduğum davada da haber içerikli benzer tweetler nedeniyle yargılanıyorum. Bu tweetlerin şu anda karşıma çıkarılması özücü. Ben gazeteciyim. Bu yaptıklarım gazetecilik faaliyetidir. Gazetecilik kimliğim gereğince bu tweetlerin örgüt propagandası olarak değerlendirilmemelidir. Ben gazetecilik yaptım. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
‘Paylaşımlar yorum değil haber spotları’
Oruç'un avukatı Ferhat Kılınç ise müvekkilinin suçlama konusu yapılan paylaşımları gazeteci olduğu için yaptığını belirterek, paylaşımlarım yorum değil haber spotları olduğunu söyledi. Son yapılan yasal düzenlemeyle haber içerikli paylaşımlarım suç olarak görülemeyeceğini, bu yasal düzenlemeyle bu müvekkilinin üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını kaydetti. Duruşma savcısı davanın esasına ilişkin mahkemeye sunduğu mütalaasında gazeteci Oruç'un sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlarla örgütün cebir şiddet, tehdit içeren yöntemlerini meşru ve veya övecek yada bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde örgüt propagandası yaptığını ileri sürerek, bu suçtan cezalandırılmasını talep etti.
Duruşma 2 Mart’a ertelendi
Mütalaayı karşı söz alan gazeteci Oruç, bunu kabul etmediğini belirterek beraatını istedi. Oruç, dava ile ilgili belgelerin cezaevinde kendisine tebliği edilmediğini söyleyerek, duruşma tutanağının kendisine tebliğ edilmesini istedi. Oruç'un avukatı Kılınç ise, mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, esas hakındaki mütalaayı karşı savunmalarını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme, Oruç'un avukatını davanın esası hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlamak için gelecek 2 Mart'a kadar süre verilmesine karar verdi. Mahkeme, duruşma tutanağının Oruç'a tebliğ edilmesine ve Oruç bir sonraki duruşmada hazır olması için tutuklu olduğu cezaevi idaresine müzekkere yazılmasına karar verdi.