Anadil’de sağlık hizmetinin önemine dikkat çeken Diyarbakır’daki sağlık meslek örgütleri, Elazığ depreminde anadilin hayat kurtardığını söyledi. Anadilde sağlık hizmetinin yaşam hakkının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten sağlıkçılar, sağlığa ulaşım hakkını engelleyen anadillerin önündeki tüm engeller ise kaldırılmasını talep etti. Konuya ilişkin gazetemize konuşan Diyarbakırlılar da hangi dilde olursa olsun anadilde sağlık hizmetinin olması gerektiğinin altını çizdi
Şehriban ELEFTOZ
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Mezopotamya Psikologlar İnsiyatifi ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) Diyarbakır Şubesi’nin bileşeni olduğu Diyarbakır Sağlık Platformu, Anadilde sağlık hizmeti konusunda basın açıklaması yaptı. SES Diyarbakır Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantıda açıklamayı SES Diyarbakır Şube yöneticisi Mahfuz Karaaslan okudu.
‘Anadilde sağlık yaşam hakkının bir parçasıdır’
Dil, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini etkileyen unsurların başında geldiğine dikkat çeken Karaaslan, “Hasta ve sağlıkçı ilişkisinin her iki taraf açısından da anlaşılabilir kılınması sağlık hizmetinin niteliğini ve sonuçlarını ciddi oranda etkiler. Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlıdır. Malesef Türkiye’de diğer kamusal alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da yurtaşların anadillerini kullanabilmeleri, anadilinde sağlık hizmetleri alabilme hakları göz ardı edilmektedir. Sivrice meydana gelen deprem sonrasında Sağlık çalışanın enkaz altında kalan yaralıyı kurtarmaya çalışırken Anadilinde (Kurmanci) öyküsünü alması sonucu hasta ile sağlıklı bir iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğu tekrardan ortaya çıktı” dedi.
‘Hastanın kendini ifade edebilmesi önemli’
Hastanın kendini daha rahat ifade etmesinin önemini anlatan Karaaslan, “Hastanın Anadilinde kendini ifade edememesi muayene sürecinde hastalık öyküsünü doğru verememesine neden olmaktadır. Buda tanıyı zorlaştırmakta, tedavinin gecikmesine neden olmaktadır. Acil vakalarda bu daha büyük sorunlara neden olmaktadır. Başta acil servisler olmak üzere sağlık hizmetlerinin sunulduğu her yerde Anadilinde hizmet verilmesinin yurttaşlar açısından daha hızlı, etkin ve daha nitelikli sonuçlar ortaya çıkaracağı gerçekliği yadsınamaz. Bizler görevimizi yaparken hastalarımız arasında ırk, dil, cinsiyet, inanç ve sınıf ayırımı yapmaksızın mesleğimizi icra edeceğimizi taahhüt eden bir mesleğin mensupları olarak bize başvuran bir hastanın anamnezinin (öykü) çok önemli olduğunu ve sağlıklı / doğru bir anamnezin alınmasının yolunun da hasta ile sağlıklı bir iletişim kurmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu sağlıklı iletişim ise ancak hasta ile hekimin/Sağlık çalışanının aynı dili konuşması ile ve tabii ki hastanın kendini en iyi ifade edebileceği dili ile (ki bu genellikle ana dili olmaktadır) mümkün olabilmektedir. Yine hastanın bilgilerinin ve hasta hekim ilişkisinin mahremiyeti açısından da hasta ile hekim arasına 3. bir kişinin (tercümanın) girmesi de ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmakta, hastanın kendini rahat ve doğru bir şekilde ifade edememesine yol açmaktadır” diye konuştu.
‘Anadilin önündeki engeller kaldırılmalı’
Anadilin öğrenimi ve kullanımının desteklenerek teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayanSES Diyarbakır Şubeyöneticisi Mahfuz Karaaslan şunları söyledi;
“Esasen bir halkın anadilde kamusal hizmet alması için hiçbir gerekçeye ihtiyaç yoktur (kendini başka dilde ifade edebilmesi halinde dahil). Türkiye’nin çok kültürlü ve çok dilli yapısı dikkate alınarak bu sorunların çözülebilmesi için anadilin öğrenimi ve kullanımı desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Sağlık alanında da tıp eğitiminden sağlık hizmeti sunumuna kadar her düzeydeki kamusal hizmetlerde anadillerin kullanılmasına olanak sağlanmalıdır. Bizler herkese eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilde sağlık hakkını savunan sağlık örgütleri olarak; sağlığa ulaşım hakkını engelleyen anadillerin önündeki tüm engellerin kaldırılarak evrensel sağlık hizmetine ulaşımın önünün açılmasını talep ediyoruz.Acı sonuçları ile birlikte Anadilinde kamusal hizmetin öneminin bir kez daha ortaya çıktığı Elazığ Sivrice depreminde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”
‘Diyarbakır halkının anadili Kürtçedir’
Peki Anadil’de sağlık hizmetine Diyarbakırlılar nasıl bakıyor? Bu konuya vatandaşlara sorduk. Anadilde sağlık hizmetinin bir hak olduğunu dile getiren Diyarbakır halkı, herkesin anadiliyle derdini anlatması gerektiğini söyledi. Yenigün’e konuşan Ramazan Duruş, anadilde sağlık hizmetiyle ilgili; insanların Türkçe ve İngilizce’ dışında da kendi anadillerinde de sağlık hizmetini görmeleri gerektiğini söyledi. Duruş, “Diyarbakır halkının anadili Kürtçe, sağlık hizmetinde de Kürtçe olmasını isterdik” dedi. Bahri Alagöz ise, hangi dilde olursa olsun anadilde sağlık hizmeti önemlidir. Sedat Vural herkesin anadiliyle derdini anlata bileceği bir sağlık hizmetinin olması gerektiğini söyledi. Vural, “Bir sağlık kurumuna gittiğinizde doktorla karşı karşıya geldiğinizde doktorun söylediği dili anlamıyorsunuz, siz ne yaparsınız bu durumda ‘sağır dilsiz’ olursunuz” ifadelerini kullandı.