Tunceli’de 264 gündür kayıp olan Diyarbakırlı Gülistan Doku’ya ilişkin kapsamlı bir soruşturmanın yapılmadığını ileri süren abla Aygül Doku, dosyanın kapatılmak istendiğini iddia etti
DİYARBAKIR YENİGÜN - Tunceli Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi 2'nci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Diyarbakırlı Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. 264 gündür kayıp olan Doku’ya ilişkin Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılsa da Doku'nun kaybolmasında şüpheli olan Zaynal Abarakov’un şimdiye kadar kapsamlı bir ifadesine başvurulmadı. Cadde ve sokakları mobese kameralarıyla donatılmış kentte, Doku'ya ilişkin bir ize rastlanmazken, ailesi kapsamlı bir çalışma yapılmamasından şikayetçi. Doku'nun aile avukatı Ali Çimen hakkında da soruşturma başlatıldı. Çimen, Doku’ya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun ikinci kısmında yer alan “Suya düşen bir cismin olmadığı” ifadesini Ağustos ayında kamuoyuna duyurarak, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek” ile suçlanıyor. Kardeşine ilişkin yürütülen soruşturmada her hangi bir ilerleme kat edilmediğini savunan Aygül Doku, dosyasın kapatılma kaygısı taşıdıklarını söyledi.
“Görüşme talepleri yanıtsız kaldı”
Doku'nun kaybolması olayında başlatılan soruşturmanın tıkandığını belirten ablası Aygül Doku, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere birçok yetkiliyle görüşme taleplerinin yanıtsız kalmasının ardından annesiyle birlikte oturma eylemi başlattıklarını kaydetti. Eylemi başlattıktan sonra gözaltına alındıklarını kaydeden abla Doku, “Gözaltına alınmamız adaletsizlik ve hukuksuzluktu. Bu hiçbir hukuk kitabında görülmedi. Annemin yıllardır taktığı beyaz tülbendi başından alınmış yerlerdeydi. Annem ve bende zorla götürüldük. Biz katil, tecavüzcü, hırsız değiliz. Bir annenin kızını aramasından daha doğal ne olabilir. Kızımıza dair bir iz de vermiyorsunuz. Suda dediniz yok, aileyi yargılamıyorsunuz. Gözaltından sonra görüştüğümüz Vali, yetkililerle görüştüğünü, cevap beklediğini söyledi. Şimdi biz Validen Cumhurbaşkanıyla görüşmek için cevap bekliyoruz” dedi.
“Dosyanın kapatılması endişesi yaşıyoruz”
Yetkililerle görüşme taleplerinin karşılanmaması durumunda tekrar Ankara’ya gideceklerini söyleyen Doku, “Aile olarak dosyanın kapatılması endişesi yaşıyoruz. Bize, ‘kardeşinizi unutun, buhar oldu’ demelerini kabul etmiyoruz. Meclise gideceğiz, vekillerle görüşeceğiz. Gerekirse herkesin kapısını tek tek çalacağız. Gülistan’a ne yaptılar sorusuna dair her ihtimal aklımıza geliyor. Bu bizi daha çok tedirgin ediyor. Artık tahammül sınırlarımız kalmadı. Düşünün biz kıyamadığımız kardeşimizin artık kemiklerini bile isteme durumuna geldik. Gülistan’a ne olduğuna dair birçok soru işareti var. Yetkililerden Gülistan’ın ailesini, Zaynal’ın ailesiyle karıştırılmamasını istiyoruz. Gülistan’ın ailesi hedef olmamalı” diye konuştu.
Umudumuz var
Aile avukatlarına soruşturma açılmasının hukuksuz olduğunu dile getiren Doku, “Dünya kamuoyuna mal olmuş bir olay var. Bir avukatın bunu aydınlatması için görevini yapması kadar doğal ne olabilir? İnsanlar merak ediyor. O zaman başsavcısından tutun valisine kadar bu olayı aydınlatmak için her gün insanlara açıklama yapın. Siz bu açıklamaları yaptığınızda bizim avukatımız açıklama yapmak zorunda kalmayacak. Dosyaya avukat Eren Keskin de dahil oldu. Gülistan’ın akıbetini ortaya çıkması için elinden gelen bütün çalışmaları yapacağını, ilgileneceğini söyledi. İki avukattan da umudumuz büyük. Bu dosyanın bir sonuca varıp kardeşimin akıbetini ortaya çıkaracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gülistan için ses
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaptıkları görüşmede Zaynal Abarakov’un gözetim altında tutulduğunu aktaran abla Doku, buna rağmen Zaynal Abarakov’un şimdiye kadar konuşmadığını söyledi. Doku, “Gülistan nerede olursa olsun, Zaynal Gülistan’ı gece darp edip, zorla araca bindirdiğini kendi ifadesinde söylüyor. Zaynal ve ailesi sorgulanmıyor. Savcılık Gülistan yüzde 95 suda dedi. Suda olsaydı dahi, bu kızı suya kim yönlendirdi? Bu sorular ortaya çıkacaktı. Bizde bunu kabul etmeyecektik. Ne savcının ne hukuk ve adaletin vicdanına sığacak bir cümle değil. Gülistan suda demek, büyük bir çelişkiydi. Tek çağrım, tüm toplum, özellikle kadınlar, Gülistan’ın akıbeti için ses çıkarsın” dedi. (Mezopotamya Ajans)