Diyarbakır'da yaşayan ve doğuştan kalp kası kalınlaşması ve büyümesi bulunan Menice Öztemel (45), tedavi için 6 yıl boyunca Diyarbakır, İstanbul ve Ankara'da gittiği 20 özel hastanede bir sonuç alamadı. En son Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'ne başvuran Öztemel, anjiografik yöntemle sağlığına kavuştu
Burak Emek/Yenigün Özel
YENİGÜN HABER - Çınar ilçesinin kırsal Aşağı Konak Mahallesi'nde yaşayan 5 çocuk annesi Menice Öztemel, nefes darlığı ve kalp rahatsızlığı şikayetiyle 6 yıl önce Çınar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Doğuştan kalp kası kalınlaşması ve büyümesi olduğu ortaya çıkan Öztemel, Diyarbakır'a sevk edildi. Özel bir hastaneye götürülen Öztemel, burada çare bulamayınca kentteki özel hastaneleri gezdi. Diyarbakır'da bir sonuç alamayan Öztemel, 6 yıl boyunca İstanbul ve Ankara'da da gittiği özel hastanelerde risk nedeniyle ameliyatı yapılmayınca kente geri döndü. Toplamda 20 özel hastane gezen Öztemel, Diyarbakır'da kardiyoloji doktorunun yönlendirmesiyle Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'nde görevli Kardiyolog Prof. Dr. Hakkı Şimşek'e muayene oldu. Öztemel'in yapılan kontrolünde sorunlu damarı olduğu tespit edildi. Açık ameliyata gerek kalınmadan anjiografik yöntemle müdahale edilen Öztemel, yıllar sonra sağlığına kavuştu.
‘Bir kat bile çıkamayan hasta, 4 kat yürüyor’
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi'nde görevli Kardiyolog Prof. Dr. Hakkı Şimşek, "Öztemel'in gittiği yerlerde kendisine, kalp kasındaki kalınlaşmanın kanın vücuda pompalanmasına engel olduğu ve gradiyent denilen olayın 100 civarında oluşturduğu söylenerek, cerrahi yöntemin çok riskli olduğu söylenmiş. Açık ameliyat riskini göze alamamışlar. Kapalı yöntem dediğimiz alkol ablasyon yöntemini de oradaki hekimler yapamayacağını söylemişler. Bunlar çaresiz memleketlerine dönmüşler. Burada hastanemizde bir profesör arkadaşımıza başvurmuşlar. Benim bu hastalıkla ilgilendiğimi bilen arkadaş bana yönlendirdi. Ben de Ankara'da yapılmış olan anjiyolarını izlediğimde kalbin damar yapısının bu işleme uygun olmayabileceğini ve kalbin damar anatomisinin normal insanlardan farklı olduğunu fark ettim. Bu işlemi ilk başta baktığımda olamayacağını söyledim. Sonra tekrar izledim anjiyoları. Şüphelendiğim bir damarın bu işten sorumlu olabileceğini ama bunu tekrar anjiyo ile kanıtlayabileceğimi söyledim kendilerine. Anjiyoda kontras eko dediğimiz bir olayı yaptık. Gerçekten kalbin kalınlaşmış bölgesinin hiç beklemediğim bir dalı beslediğini saptadık. Sorumlu damarın o olma ihtimali normalde yok. Herkeste çıkan damardan değil de başka bir yerden çıkan bir damarın o bölgeyi beslediğini saptayınca oranın sorumlu damar olduğunu anlayınca o damara alkolablasyon dediğimiz yöntemi uyguladık. Hasta daha laboratuvardayken çok net sonuçlar aldık. Gradiyent 25'lere kadar düştü. Bugün ise 15'lere düştüğünü görüyoruz. Elektro kardiyografilerde aritmileri vardı. Tamamen geçtiğini ve bir kat bile çıkamayan hastanın bugün 4 kat yürüdüğüne şahit olduk. Sadece bir ilaç kullanması gerekir" dedi.
‘6 yıldan sonra eski sağlığına kavuştu’
Menice Öztemel'in kızı Garipşah Öztemel ise Diyarbakır'daki tüm hekimlere gittiklerini ve hastane hastane dolaştıklarını ancak kimsenin bu ameliyatı yapamadığını ifade ederek, "Ankara'da anjiyo oldu. Orada tedavi yarım kaldı. Robotla ameliyatını yapmak istediler, biz kabul etmedik. Sonra İstanbul'a gönderdiler. Ne yaptılarsa bir çare bulamadılar. Tedavisi yarıda kaldı. Sağ çıkması için yüzde 10'luk bir ihtimal vardı. Diyarbakır'a geri döndük. Başka bir hocanın önerisiyle Hakkı hocanın yanına geldik. Durumu anlattık. Sorumluluğu kendi üzerine aldı. Sorunsuz bir halde geçti, çok şükür. Annem 2 metre yürüdükten sonra nefessiz kalıyordu. Kalbi çarpıntı yapıyordu. Kalbi nedeniyle şikayetleri çoktu. Ameliyattan sonra annemin o şikayetleri şimdi yok. Çok iyi geçti ameliyatı. 6 yıldan sonra ilk defa annem eski sağlığına kavuştu. Şu anda 35 yaşlarındaki sağlığına kavuştu" diye konuştu.
‘Ameliyat tehlikeli ve riskli dediler yapmadılar’
Menice Öztemel de Ankara'da kendisine ameliyatın tehlikeli ve riskli olduğunun söylendiğini anlatarak, "Biz robotla yapılmasını kabul etmedik. Bizi İstanbul'a gönderdiler. Kalbime hortum bırakacaklarını söylediler. Ameliyat tehlikeli ve riskli dediler. Yapmadılar" ifadelerini kullandı.