Diyarbakır’da hırsızlar girdikleri evden 10 dakikada 17 bin lira değerinde altın çaldı. Aile hırsızlık olayından sonra yoğun travma yaşadı, evin küçük oğlu olaydan sonra korkudan altına kaçırmaya başlarken, evine hırsız giren Nalan Erdoğan, Umre'ye gitmeyi hedeflerken hayallerinin ve umutlarının çalındığını söyledi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır’da hırsızlar girdikleri evden 10 dakikada 17 bin liralık altın çaldı. Olay, 21 Eylül Cumartesi günü Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi 1187. Sokak Erencan Yapı sitesinde yaşandı. İddiaya göre hırsızlar daha önce gözlerine kestirdikleri eve sabah saatlerinde telefon görüşmesi süsü vererek binaya gelerek asansörle direkt çıktıları 5’nci katta Erdoğan ailesinin evine girdi. Hırsızlar, evde yatak odalarında bulunan telefonları ve altınların bulunduğu çantayı alıp kapıyı açık bırakarak ve telefon görüşme süsüne devam edip binadan ayrıldı. Sabah uyanan aile büyük şok geçirdi.
“AÇILMAMIŞ SİGARAMI BİLE ÇALMIŞLAR”
Hırsızların direkt hedef alarak eve geldiklerini söyleyen Nalan Erdoğan, “Hedef seçmişler gibi ilk önce dış kapıyla uğraşıyorlar. Ondan sonra direkt 5’nci kata asansörle çıkıyorlar ve bizim kapıyı açıyorlar. Sabah saat 07.00’a doğru uyandığım zaman telefonumun yerinde olmadığını gördüm. Sonrada eşimde evde olmadığı için belki eşim nöbetten geldiği için telefonu almış mutfakta oturuyor diye, o düşünceyle mutfağa doğru gittim. Mutfağa doğru dönmemle kapımızın açık olduğunu gördüm. Baktım çantam yerde, altın çantam vardı yerde. Onları görmemle bağırmaya başladım. Oğlum Süleyman diye bağırdım hırsız girdi diye. Sonra oğlum da kalktı. Oğlum dedi, ‘Anne benimde telefonum yok’ Benim cep telefonumu yatak odasından şarjdan çıkarmışlar, oğlumun çocuk odasından telefonunu şarjdan çıkarıp götürmüşler. Altınlarımı, kolyemi, bileziklerimi almışlar. Hatta içinde açılmamış sigaramı bile götürmüşler. Kapıyı da açık bırakmışlar” dedi.
“ÇOCUK KORKUDAN ARTIK ALTINA KAÇIRMAYA BAŞLADI”
O günden beri hem kendisinin, hem de çocuğunun psikolojisin bozulduğunu ifade den Nalan Erdoğan, “Oğlum hiç uyuyamıyor, evden çıkmamızı istiyor. ‘Ben burada kalamam, gideceğim’ yani büyük bir psikolojik baskı altındayız. Oğlumu yatağa götürdüğüm zaman orada uyuyor. Bir an zıplayarak mutfağa doğru koşuyor, ‘Anne diye’ bağırıyor. Sonra yapışıyor babasına, ‘Gitme diyor’ yanından ayrılmak istemiyor. Kapının çalmasıyla o çocuk bağırmaya başlıyor. Ayıptır söylemesi çocuk korkudan artık altına kaçırmaya başladı. Polislerin hesapladığına göre 17 bin 500 lira zararım var. Öyle söylediler. Altınlarımı bile kızlarım çalışarak bana verdikleriyle, kendi biriktirdiklerimle topladık. Kuruşu kuruşuna helal paradır. Birde Umre'ye gidecektim. Bu ramazan ayında bir tanesini bozdurup Umre'ye gitmeyi düşünüyordum. Ama kısmet olmadı, bırakmadılar. Hem hayalimi çaldılar. Hem umutlarımı çaldılar. Biz mağdurlar evdeyiz, hırsızlar dışarıda kol geziyorlar. Aldıklarıyla keyif çatıyorlar. Zehir zıkkım olsun” diye konuştu. (İHA)