Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala hazırlıklarını tamamlayan kırtasiyeciler, zincir marketlere karşı ayakta durmakta zorlandıklarını belirterek "haksız rekabet" oluştuğunu savundu
Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala kırtasiyeciler, kırtasiyeler dışında satılan ürünlerdeki kalitesizliğe karşı uyarırken okul ihtiyaçlarının kendilerinden yapılmasını istedi. 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı için hazırlıklarını tamamlayan kırtasiyeciler, bir öğrencinin ortalama 1000 lira civarında kırtasiye malzemesi alacağını kaydetti. Kırtasiye malzemesinde en yüksek artışa neden olan maliyetin kâğıtta yaşandığını dile getiren kırtasiyecilerden Mehmet Gültekin, zincir marketlerin kırtasiye malzemesi satmasını doğru bulmadığını söyledi.
‘Kâğıt ürünlerinin fiyatları 2-3 katı arttı’
Okullarda kırtasiye listelerinin çıkmaya başladığını belirten Gültekin, "Listelerde var olan malzemelerin temini için hazırız. Temel kırtasiye malzemesi defter yani kağıttır. Kâğıt fiyatları 2-3 kat arttı. Fotokopi kağıtları geçen yıl 25 TL’ye satılırken bu sene 90 TL’den satış yapıyoruz. Defter, kâğıt ve diğer ürünler, dolar ve petrole endeksli olduğu için fiyatlar yükseldi." dedi. İlkokul, ortaokul ve lise seviyesine göre, İlkokul öğrencisinin temel ihtiyaç listesi, çanta da dahil olursa 1000 TL’yi buluyor. Ortaokul öğrenci masrafı da aynı şekilde tutmakta. En yüksek maliyetli sınıfımız ana okulu öğrencilerimiz diyebiliriz. Ana okulunda çok fazla malzeme yazılmakta. Bu nedenle ana okulu listeleri bin TL’yi aşmaktadır." şeklinde konuştu. Kırtasiye sektörünü etkileyen faktörlerin başında zincir marketler ve internet sitelerinin geldiğini söyleyen Gültekin, "Zincir marketler bir ayı kapsayan bir zaman için ürün getiriyorlar. Bizler ise yıl boyunca bu malzemeleri bulunduruyoruz. Binlerce şubeli marketlerin gücü bizimkinden çok çok fazla, o yüzden haksız bir rekabet oluşmakta. Bu nedenle bizim gibi küçük esnafın ayakta kalması zorlaşıyor. Zincir marketler ayakkabı, cep telefonu, araba lastiği ve kırtasiye malzemesi satıyor. İster istemez para ve güç bir yerde birikiyor." ifadelerini kullandı. Yeni eğitim sezonu için hazır olduklarını ifade eden Abdullatif Güleryüz, kırtasiyeciler dışında, dönemsel olarak sektöre dahil olanlar nedeniyle işlerinin olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
‘Türkiye’de kırtasiyeciler kadar sahipsiz bırakılmış bir sektör yok’
Güleryüz, "Öyle ki sezon geldiğinde büyük AVM’lerden tutun da bakkala kadar herkes bu sektörden nasiplenmek istiyor. Türkiye’de kırtasiyeciler kadar sahipsiz bırakılmış bir sektör yok. Seçilen oda başkanları, büyük AVM’lerin bu işi yapmamaları için Cumhurbaşkanından söz aldıklarını söylemişlerdi. Bununla birlikte sektör koruyuculuğu yapılacaktı fakat hiçbir şey yapılmadı." dedi. Pandemi nedeniyle geçirmiş oldukları sıkıntılardan dolayı birçok kırtasiyecinin uzun süre işyerlerini açamadıklarını belirten Güleryüz, "O günlerde dahi büyük ölçüde bu nimetten kazanç elde eden büyük AVM’ler oldu. Ellerinde para var. Devletten büyük krediler alabiliyorlar ve bu kredileri hem devlete hem millete hem de esnafa karşı kullanıyorlar. Bugün bu ülkenin bütün kaymağını yiyen, gelirin büyük kısmını elinde tutan bu insanlar. Çin’den beş kuruş etmez bir mal getirip onunla bize rakip oluyor. Vatandaş da ekonomik sebeplerden dolayı oraları ucuz bularak aldanıyor." diye konuştu.
"Bir ülkede bir insanın on binlerce şubesi olabilir mi?"
Güleryüz, "Bizim fiyatlarımız düşük ve uygun olduğu için tercih ediliyoruz. Bir ülkede bir insanın binlerce şubesi olabilir mi? Bu şu demektir: ‘Ey 85 milyon bakın biz sizi ne kadar güzel sömürüyoruz’. Siz para vereceksiniz fakat aldığınız malın yüzde doksanı çürük olacak! Maalesef vatandaşı uyaracak kimse yok." şeklinde konuştu. (İLKHA)