Bölgedeki inşaat sektörü temsilcileri, girdi maliyetlerinin yükselmesi ile birlikte inşaat sektörünün durma noktasına geldiğini belirterek, malzeme fiyatlarının düşmesi için hükümete çağrıda bulundu
Türkiye'nin hem istihdamında hem de ticaretinde "lokomotif" olarak adlandırılan inşaat sektörü zor günler geçiriyor. İnşaat sektöründeki birçok malzemenin fiyatı yüzde 100 artarken, özellikle dolarla alım satımı yapılan demirdeki artış sektörü olumsuz etkiliyor. İnşaat sektörünün en önemli malzemelerinden olan demir ve çimentoda, fiyat artışı rekor seviyeye ulaştı. İnşaat sektörü, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve sektörün en önemli malzemelerinden olan pek çok malzemeye art arda yapılan zamlar dolayısıyla zor günler geçiriyor. Demir ve çimentoda fiyatlar rekor artışla yüzde 130'ları aşan seviyelere geldi. İnşaat malzemelerine art arda yapılan zamlar inşaat sektörünün sıkıntılı günler geçirmesine sebep oluyor. İnşaat sektöründe büyük oranda bir durgunluğun yaşandığına dikkat çeken sektör temsilcileri, inşaat yapamaz hale geldiklerinden dert yanıyor. Başta demir ve çimento fiyatları olmak üzere temel inşaat malzemelerinde yaşanan olağanüstü fiyat artışlarının sektörü durma noktasına getirdiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, özellikle son aylarda temel inşaat malzemelerinde yaşanan olağanüstü artışın, sektörü krize sürüklediğinden dert yanıyor. İnşaat sektörünün en hareketli olduğu illerin arasında yer alan Gaziantep’te ekonomik sıkıntıların yanı sıra malzemelerdeki fiyat artışlarından dolayı binalar inşaat halinde kaldı. İnşaat malzemelerine yüzde 100'ü aşan zamların yapıldığını belirten sektör temsilcileri, yetkililerden zamların geri alınması için somut adım bekliyor. Daire fiyatlarında yaşanan artıştan dolayı halkın artık yatırım yapmadığını belirten Bülent Velioğlu, inşaat sektöründeki sıkıntıların, işverenden yatırımcısına, teknik hizmet veren mimar ve mühendislerden, taşeron firmalara, işçilere kadar herkesi ve tüm sektörleri etkilediğine dikkat çekti.
‘Maliyetler arttıkça yatırım yapan vatandaşların sayısı azaldı’
Sektörün önünü kapanmak üzere olduğunu belirten Velioğlu, "Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız zaten alım gücü hiç yok ve geçimlerini zor yapıyorlar. Memur kısmı bile kredi ile ev alamaz hale geldi. Kredi ile ev alan bile kredilerini ödeyemez hale geldiler. Eğer memur çift ikisi de çalışırsa düşük bir ihtimalle ev alabiliyorlar; ama diğer tek memurlar artık ev alamaz duruma geldi. Çünkü gelen zamların su götürmez bir gerçek olduğunu görüyoruz. Her şeyin 3-4 katına çıktığı bir piyasadan bahsediyoruz. Biz bu binaya ilk başladığımızda ilk satış fiyatımız 280 bin lira iken, şu an satış fiyatımız 900 bin lira ve 1 milyon 200 bin TL arasında değişiyor. Ortalama 3 veya 4 katı arasında fiyat artışı oldu." dedi.
Maliyetler arttıkça yatırım yapan vatandaşların sayısı azaldı
Girdi maliyetlerinden dolayı daire fiyatlarının yükseldiğini ve bunun talebi ciddi manada düşürdüğünü söyleyen Velioğlu, "İlk dönemlerde rağbet çok iyi durumdaydı. Millet ev sahibi olma hayali kuruyordu ve buna imkanlar vardı. Piyasa yükselirken vatandaşlar parasının değer kazanmasını isteyip eve yatırımlar yapıyorlardı. Maliyetler arttıkça yatırım yapan vatandaşların sayısı azaldı. Şu an yatırım yapan insanların sayısı yok denilecek kadar azalmış durumdadır. Çünkü artık insanlar evleri almak istese bile kredi borçlarını ödeyemeyecek. Gelirleri taksitlerini karşılamıyor. Bu sebeplerden dolayı talep düşmüş durumdadır. Maliyetler sabit tutulmazsa fiyatlar daha da artarsa önümüzdeki 6 aylık süreç için piyasanın daha da duracağını düşünüyorum. Biz bu inşaata başladığımızda, metrekare maliyeti 800-900 TL arasındaydı, bugün ise metrekare maliyet hesabı yaptığımızda, ortalama 4 bin 500 TL üzerinden hesaplar yapıyoruz. Burada ortalama yüzde beş yüz gibi bir fahiş artış var. Belediyelerin arsa arzı konusunda müteahhitlere yardımcı olması gerekir. Arsanın piyasaya daha ucuz sunulması halinde fiyatların azda olsa düşeceğini ve halkın alım gücünün olacağını düşünüyorum. " ifadelerini kullandı. Maliyetin düşmesinden sonra halkın gayrimenkule yatırıma yöneleceğini söyleyen Velioğlu, “Belediyeler arsa arzı konusunda müteahhitlere yardımcı olması gerekiyor. Normalde burada arsa arzları, biz buraya başlarken, arsanın piyasa değeri 900 bin TL'lik arsayı biz belediyeden hissedar olduğu hisseyi 2 milyondan aldık. Piyasa yükseliyor bu bir gerçek ama belediyelerini arsa satış fiyatlarında ki fahiş artışlardan kaynaklanıyor. Arsayı alırken, metrekare bazında değeri bin TL olan arsanın, şu an metrekare maliyetleri 5 bin TL'dir. Burada yine baktığımızda 5,5 kat fiyat artışı var. Piyasanın yükselmesinin sebebi girdi maliyetleri tek değildir. Arsanın arzı konusunda yaşanan sıkıntılar, piyasanın yükselmesini tetikliyor. Belediyeler bundan sonra düşük fiyattan arsa temini yapamayacaklar ama fiyatı sabit tutabilirler. Arsadan kar elde etmek yerine, arsayı piyasaya uygun sunarlarsa, maliyet düşeceği için halk dairesini ucuza alıp faydalanabilecektir." şeklinde konuştu.
‘Esnaf olarak satış gerçekleştiremiyoruz’
Ülkede yaşanan ekonomik krizin son iki yılda sektörü ciddi şekilde etkilediğini belirten Abdullah Güngör ise artık konut satışı yapamadıklarını ifade ederek, yetkililere bu duruma bir el atmaları yönünde çağrıda bulundu. Güngör, "Yaklaşık 8 yıldır sektörde faaliyet göstermekteyim. Son iki yıldır gerek inşaat sektöründe gerek bütün diğer sektörlerde olduğu gibi yaşanan ekonomik kriz, inşaat ve gayrimenkul sektörünü de etkilemiş durumdadır. Bugün insanların alım gücü son derece düştü. Bizde esnaf olarak satış gerçekleştiremiyoruz. Bu konuda mustarip olduğumuzu bütün yetkililere belirtiyoruz." dedi. Yaşanan girdi maliyetlerinin inşaatları durduklarını ve kiralık evlerin artık bulunmadığını belirten Güngör, "Bugün hiç olmadığı kadar bir durgunluk var. Geçen yıllarda halkın her kesimine daire satabilirken, şu an da hiçbir satış yapamıyoruz. Özellikle son 6 aydan bu yana daire satışlarımız olmadı. Bugüne kadar Türkiye'de yükselen bir şey indirime gitmemiştir. Önümüzde ki sürecin daha kötüleşeceğini ve herhangi bir iyileşme olmaz. Burada kira noktasında insanlar çok mağdurlar. Vatandaşlarımız kiralık daire bulamıyorlar. Mevcut şartlarda askeri ücret 5 bin 500 TL burada en kötü daire 3 bin 500 ila 4 bin TL arasında değişiyor." ifadelerini kullandı.
‘Müteahhitler ellerindeki işi bitiremiyorlar’
İnşaat işiyle uğraşan müteahhitlerin işlerinin durma noktasına geldiğini vurgulayan Güngör, "Sadece emlak veya gayrimenkul sektörü değil, ülkemizin her köşesinde bir ekonomik kriz faciası yaşanıyor. Vatandaşlarımız çok mağdur oluyor. Yatırım yapan dairesini alamıyor. Müteahhitler ellerindeki işi bitiremiyorlar. Bu noktada devletin inşaat sektöründe girdi maliyetlerinde bir el atmasını bekliyoruz. Yoksa bu durumda kiralık ve satılık ev sayısı ciddi şekilde düşecektir. Bu da her sektörün ciddi bir şekilde etkileneceğini gösteriyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)