Diyarbakır’da pazardaki yüksek fiyatlara isyan eden vatandaşlar, geçinemiyoruz diye feryat ederken, esnaflar da akaryakıt zamlarından şikayetçi
Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi’ndeki semt pazarında vatandaşlar fiyatlara isyan etti. Yaz ortasında dahi sebze, meyvelerin yanına yaklaşamadıklarını ifade eden vatandaşlar ihtiyaçlarını karşılayamadıklarından yakındılar. Sur Ajans’ta yer alan habere göre geçinemiyoruz diyen emekli memur Hülya Baran Pazar fiyatlarına ilişkin şunları söyledi: “Pazara en aç 300 lira ile geliyoruz ama hiçbir şey de alamıyoruz. Daha önce 50-60 lirayla pazardan çıkıyorduk. Şimdi 300-400 lira harcıyoruz ama ihtiyaçlarımızın hepsini de alamıyoruz. Fiyatalar çok berbat. Pazara gelince insanın sinirleri bozuluyor. Hastam var, meyve almam lazım alamdım. Acil ihtiyaçları ancak alabiliyoruz. Kesinlikle geçinemiyorum.”
‘Sattığımı eve götüremiyorum’
Geçinemediğini ifade eden 47 yıllık pazarcı esnafı Hikmet Gündüz, “Sattığım eşyayı bazen eve götürmediğim zaman da oluyor. Kazanmıyorum ki eve götüreyim. Karşılığını kazanmazsan hep cepten yediğin zaman olur mu? Hal’e esnafa borçlandığım zaman ne yapabilirim. Vatandaş rahat alışveriş edemediği için tezgah boştur” dedi. Siirtli Reşit Çeki adlı esnaf 40 yıldır Diyarbakır’da ikamet ettiğini belirterek pazardaki tabloya ilişkin şunları söyledi: “27 yıldır pazarcılık yapıyorum. Elhamdülillah çok şükür bugüne kadar ekmeğimiz çıkıyor. Rabbimizden şikayetçi değiliz ama küresel bir kriz vardır. Alım gücü zorlaşmış bu bir gerçektir. Petrol, döviz zamları her şeyi beraberinde getirdi. 2023 yılına kadar zaten biz dışa bağımlıyız. Bu zamlar içten değil dışarıdan kaynaklanıyor. Türkiye’ye ekonomik bir savaş açılmış. Bunu petrol, döviz üzerinde yapıyorlar. Bazı iş adamları da bunlara destek vererek ülkemizi bu hale soktular. Seçime giderken 22 yıldır iktidarda olan bir Başkan seçime 1 yıl kala neden ayağına sıksın? Neden intihar etsin? Neden bu zammı yapsın, ben halen bunun şuuruna, bilincine varamadım. Batı Erdoğan’ın kalmasını istemediğinden dolayı ülkenin ekonomisine etki ediyor. Türkiye’deki iş adamları ellerini taşın altına koymuyorlar. Bu zamlara onlar da katkı sağlıyorlar. İşte ülke bu hale geliyor. 8 TL’ye aldığım bir ürünü 10 TL’ye satmak zorunda kalıyorum. Para kazandırmıyor. Mazotun litresi 30,50 TL, araç mazot yakıyor, su yakmıyor. Döviz, altın, petrol dışarının elinde Başkanın elinde değil. Hatta en aza da indirmiş, sırf halk zorlanmasın diye.”
‘AB ülkelerinin toplam enflasyonu Türkiye’nin yarısı kadar’
Pazarda alışveriş yapan yurttaşlardan Samet Zorlu ise çarşı pazardaki fiyat tablosu ile küresel kriz arasındaki ilişkiyi şöyle değerlendirdi: “Dünyada da kriz olduğu söyleniyor ama petrolün dünyadaki artışı ile Türkiye’deki yansıması çok çok farklı. Avrupa Birliği ülkelerinde de kendi enflasyon değerlerine göre biraz yükselmiş olsa da Türkiye’deki gibi değil. Tüm AB ülkelerinin toplam enflasyonu Türkiye’nin yarısı kadar. Bunun pompa fiyatına, çarşıya, pazara yansıması almış başını gidiyor. Halın geçimi, memurun, işçinin, esnafın geçimi bir hayli zorlaştı. Resmi enflasyon oranı yüzde 69,8 diye açıklandı ama ENAG’ın verileri yüzde 160’ları gösteriyor. Bu bile düşük çünkü bazı ürünlere yüzde 300 oranında zam geldi. Doğalgaz, benzin, elektrik, gıda fiyatları ciddi oranda zamlandı. Asgari ücrete gelen zam ürünlere gelen zamlardan çok çok düşük olduğu için haliyle insanların alım gücü düştü. Geçen yıl 50-60 liraya pazardan birçok ürünü alıp pazardan çıkabiliyordunuz. Şuan aynı ürünler için 250 lira harcamanız gerekiyor. Yani ürün fiyatları yaklaşık 4-5 kat artmış. Bunu pazarda da marketlerde de görüyoruz. Birçok ürünü es geçiyoruz, çok zorunlu olmadıkça alamıyoruz. Kilo fiyatı 20-30 lirayı bulan ürünler var. Kışa göre ürünlerde belli bir düşme var ama insanların alım gücü de düştüğü için istediklerini alamıyorlar. Yaz sezonunda yerli ürünler de çıkmasına rağmen fiyatlardan önceki yıllara kıyasla yeterli bir düşüş yok.”
‘Su bolluğu olan ülkemizde yarım litre su 2,50 lira olur mu?’
Akaryakıt fiyatlarına gelen zamdan kaynaklı pazarda fiyatların yüksek olduğunu ifade eden esnaf Mehmet Emin ise şöyle konuştu: “Bahçede kiraz 1 lira olsa bile şehre geliş maliyet 10 lirayı buluyor. Yakıttan dolayı fiyatlar bir tülü düşmüyor. Pazar bom boş, alışveriş yok. Milletin alım gücü yok. Asgari ücret yetmiyor. Gerçekten yetmiyor, akıl karı değil. 18 litrelik yağ olmuş 720 lira, asgari ücret neye yeter ki? Bütün bunları da geçtim. Su bolluğu olan ülkemizde yarım litre su 2,50 lira olur mu? Sebebi nedir bunun? Ülkemizde olan bir şeydir, su neden bu kadar yüksek? Eğer su bile yükseliyorsa durum hiç iyi değil.” Pazar alışverişini yapan yurttaşlardan Seyfi Moray, geçinemediğini belirterek şunları söyledi: “Bu pazarda 10 kişiye sorun hangisi geçinebiliyor. Eğer bir kişi desin ben geçiniyorum o zaman… Ayıptır söylemesi doğru düzgün bir Pazar yapamıyoruz, fiyatlar çok pahalı. Patatesin (10 TL) , soğanın (6 TL) fiyatına bakın; geçen sene bu kadar mıydı? Bir yılda fiyatlar yüzde 200 arttı. Artık 4-5 bin liraya geçinilecek gibi değil.” Yaşam koşullarının ciddi oranda ağırlaştığına değinen yurttaşlardan Ayten Kılıç, “Hayat pahalı, geçim olmuyor. Hiçbir şey alamıyoruz. Geçen sene ucuzdu. 100 lirayı getirip bir sürü götürüyorduk ama bu sene hayat çok pahalı. Fakir fukara öldü. Bir ekmek oldu 6 lira. Kiradır, aidattır 3 bin lirayı geçiyor. Hayat şartları çok pahalı olmuş” diye konuştu.
‘Millet artık esnafa da güvenmiyor’
Yurttaşların alım gücünün kalmadığını belirten esnaflardan Aziz Oğuz ise şöyle konuştu: “2 gün önce patlıcanı 6 liraya alıp 10 liraya satıyordum, bugün 8,50 liraya alıp yine 10 liraya satıyorum. Millet artık esnafa da güvenmiyor. Eşyaları dolduruyoruz, hesap zamanı vatandaş diyor niye bu kadar yapıyor.” Yaz ortasında patlıcanın fiyatına isyan eden yurttaşlardan Mehmet Alıncak, şunları söyledi: “Vatandaş nasıl yaşayacak, 13 milyona patlıcan mı olur? Bir traktör patlıcanla bir ayakkabı alınmıyordu. Adam bir traktör patlıcanı yere döktü, onunla bir çift ayakkabı gelmedi. Şimdi patlıcan olmuş 13 milyon. Gittim ucuza ezik domates aldım, Nasıl geçineceğim?” Pazar fiyatlarından yakınan bir diğer vatandaş ise şöyle konuştu: “Eskiden 100 lira ile pazara gelirdim. Şimdi daha alışveriş bitmeden 200 lira gitti. Evvelden evin tüm ihtiyaçlarını 100 liraya alıyordum, şimdi daha üçüncü poşette 200 lira para gitti. Tek maaşla geçinmek mümkün değil.”