Asgari ücretin vergi dışı tutulmasını talep eden KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, temel gıda maddelerine yapılan zamlar düzenlenmeden asgari ücretlilerin kayıplarının giderilemeyeceğini söyledi
YENİGÜN HABER - Türkiye’de yaklaşık 7 milyon emekçiyi ilgilendiren asgari ücreti belirleme çalışmalarında resmi süreç başladı. İşçi, patron ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını 1 Aralık’ta gerçekleştirdi. Komisyonun ikinci toplantısını bugün, üçüncü toplantı ise Perşembe günü yapılacak. Asgari ücret görüşmelerinde işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), emekçileri ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Şükran Kablan Yeşil, asgari ücret görüşmelerine ilişkin Mezopotamya Ajans’a değerlendirmelerde bulundu.
“Her 2 kişiden 1’i asgari ücretli”
Asgari ücretin, emekçilere ve emeğe verilen değerin göstergesi olduğunu belirten Yeşil, Türkiye’nin özellikle son 7 yıldır en fazla asgari ücretlinin çalıştığı yer olduğunu vurguladı. İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinde her 10 çalışandan yalnızca birinin asgari ücretle çalıştığına işaret eden Yeşil, Türkiye’de ise her 2 kişiden birinin asgari ücretle çalıştığını hatırlattı. Asgari ücretin “temel ücret” olarak görüldüğüne dikkati çeken Yeşil, “Asgari ücret belirlenirken toplumdaki bu hassasiyet ve çalışma koşulları üzerindeki baskıların göz önünde bulundurulması gerekiyor” dedi.
“ILO sözleşmesi uygulanmalı”
Türkiye’nin ucuz iş gücü ile çalıştırıldığı güvencesiz bir çalışma modeli içerisinde asgari ücretin belirlendiğini söyleyen Yeşil, “Her geçen gün eriyen ücretlerimizle alım gücümüzün düştüğü, döviz kurunun yükselişi ile daha da yoksullaştığımız bir ortamda yaşıyoruz. ILO sözleşmesine göre asgari ücret bir ailenin geçinebileceği yaşam koşullarına göre belirlenir, fakat ülkemizde tek kişi baz alınarak belirleniyor. Adaletsizlik ve eşitsizlik buradan başlıyor” diye konuştu.
‘Yoksullaşmayı gidermeyecek’
Asgari ücretten alınan vergilerin de adaletsiz olduğunu belirten Yeşil, net ve brüt ücret arasında çok ciddi bir miktar olduğuna dikkati çekti. Yeşil, “Asgari ücretli çalışanların vergi dışı tutulması, asgari ücret üstü çalışanlarda ise belirli oranda sabitlenmesi gerekiyor. Mevcut enflasyondan dolayı yaşanan kayıpların göz önüne alınarak hem vergi adaletsizliğin düzeltilmesi hem de yapılan zamların geri alınması ve vergi-refah payının asgari ücretliler için de geçerli olmasını savunuyoruz” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon oranının üzerinde bir rakam açıklanmasını tahmin ettiklerini söyleyen Yeşil, “Ama her gün temel gıda maddelerine yapılan zamlar düzenlenmeden bu ülkedeki asgari ücretlilerin kayıpları ve yoksullaşmayı giderilmeyecektir” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar istihdam dışı tutuluyor”
Yeşil, asgari ücret belirlenirken kadınların dışarda tutulduğunu belirterek, “İktidar sadece emek düşmanı politikalarını değil kadın düşmanı politikalarını da hayata geçirerek kadınlar istihdamın çok dışına itildi. İstihdama yansımalarına baktığınız zaman, kadınlar ekonomik bağımsızlıklarını elde edemedikleri noktada çalışma hayatı içerisinde yer alamıyorlar. Asgari ücretin belirlenmesinden tutun da 2022 bütçesinin belirlenmesine kadar kadınlar görmezden geliniyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, kadınların istihdamını sağlayacak düzenlemelerin olmadığı bir politika yürütülüyor. Güvencesiz ve kayıt dışı çalışanların birçoğu kadın. Bu ülkede kadınların çalışma hayatını düzenleyecek, istihdamını sağlayacak politikalara bir an önce yer vermek gerekiyor. Bunların yolu da İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanması ve ILO 190 sayılı sözleşmeyi imzalamaktan geçiyor” şeklinde konuştu.
4 ayrı bölgede miting
Yeşil, KESK’in 18 Aralık’ta Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık’ta İstanbul ve Ankara’da yapılacak mitinglere tüm vatandaşları davet etti.