Günümüzde evliliğin çok zor olduğu bu dönemde, evlilik hakkında konuşan mobilya satıcıları, beyaz eşya satıcıları, bekâr gençler ve âlimler, yüksek ve gereksiz masrafların evliliği zorlaştırdığını söyledi
Ekonomik olarak zor zamanlar geçirdiğimiz son zamanlarda bu süreçten en çok etkilenen gruplardan biri de, bekâr ve evlenme arifesinde olan çiftler oldu. Beyaz eşya, mobilya takımı, düğün masrafları ve bununla beraber birçok fuzuli masraflar, evlenmek isteyen gençlerin önüne büyük engel oluşturuyor. Son zamanlarda ev döşemek için mağazalarına gelen çiftlerin çoğunluğunun yüksek fiyatlardan dolayı şikâyetçi olduklarını belirten beyaz eşya ve mobilya satıcısı esnaflar, bu konuda çok muzdarip durumdalar. Yüksek fiyatlardan dolayı evlenemediklerini söyleyen bekâr gençler ise evlilikte önlerindeki en büyük engelin yüksek fiyatlar olduğuna dikkat çekti. Evlilik konusunda en büyük sorumluluğun ailelere düştüğünü belirten alimler de ailelere evliliği kolaylaştırın, zorlaştırmayın tavsiyelerinde bulundu.
‘Ürün almakta zorlanan çiftleri görüyoruz’
Mobilya takımı almak için gelen çiftlerin yüzde 80'inin yüksek fiyatlardan dolayı şikayetçi olduğunu söyleyen satış temsilcisi Emrah İncekaya, "Eskiye oranla fiyat bayağı değişti. Çiftler de artık gezmeye başladı. Alım gücü düştüğü için ürün almakta zorlanan çiftleri görüyoruz. Önceki sezonlara baktığımız zaman, satışlarımızda azalma oldu mu, oldu. Tabi bu da fiyat pahalılığından kaynaklanan bir şeydir. Yani önceki yıllara göre yüzde 100'lük bir artış oldu. Gelenlerin yüzde 80'i fiyatların pahalılığından aşırı derecede şikâyetçiler. Özelikle geçen seneye değişen fiyatlardan dolayı çok şikâyetçiler. Bizim de yapabileceğimiz bir şey olmadığı için, kendimizi ifade edemiyoruz açıkçası. Bize inanmak istemiyorlar, esnafta suç buluyorlar, hâlbuki firmalardan kaynaklanan bir şeydir bu. Şimdi fiyatlar yükseldiği için biz de vatandaşa yardımcı olmaya çalışıyoruz, kendi kar imajlarımızdan kısarak, indirim yaparak, kampanya yaparak gelen müşterilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Önceden sattığımız bir üründen belli bir kar elde ediyorduk, şimdiki sattığımızı aynı kar imajla satıyoruz ama eskiye göre giderlerimiz arttığı için, pahalılık bize de yaramadı, karımızdan düşüyor. Önceden bir koltuk sattığımız zaman koltuk bin liraya geliyordu şimdi 2 bin liraya geliyor. İster istemez bizi de etkiliyor, bunun üzerine eklendiği için müşteriyi de etkiliyor. Şu an üçlü çeyiz paketleri, 40 bin liradan başlıyor, yaklaşık 100 bin liraya kadar da çıkıyor. Şuan bizde 40 ile 90 arasında fiyatlar değişmekte." ifadelerini kullandı.
‘Geçen seneye kıyasla fiyatlar 2-3 katına çıkmış’
Fiyatların yükseldiğine dikkat çeken beyaz eşya satıcısı Aydın Öztürk, "Bu seneki piyasada daha belli bir şey yok. Alım gücü çok zor, geçen seneye kıyaslarsak fiyatlar 2-3 katına çıkmış. Geçen sene bir evi döşediğimizde aşağı yukarı, 40-50 bin liraya mal oluyordu, şu ana itibarıyla 100 binin üzerine çıkmış. Salgına rağmen geçen sene şu tarihleri hatırlıyorum, hafta sonu kapanmaları, akabinde 17 gün ful kapalıyken Ramazan da yine öyle, bayramlarda kapalıydık, ona rağmen biz bu seneden daha iyi iş yapıyorduk. Fiyatlar uygundu, alım gücü vardı, millet alıyordu ama bu sene serbest olmasına rağmen bir şey yok. Dövizin akıbeti belli değil, akaryakıt yine öyle, bize bir hafta önce gelen malı, toptancıyı aradım aynı fiyata mal yok diyor, yüzde 40 zam geliyor diyor. Tabi ki bizim de alım gücümüz zorlaşmış, ama satarken daha çok zorlanıyoruz. Küçük memleket, herkes tanıdık, açık hesap vermediğin zaman iş yapamıyorsun, verdiğin zaman sen zarar ediyorsun. Bugün 3'e aldığını yarın 5'e alamıyorsun, daha paranı almadığın halde. Biz bunu müşterinin önüne sunduğumuzda, adamın kredi kartı limiti ne kadar olabilir ki, bu gün 100 bin liranın üzerindeki bir çeyiz takımını adamın kredi kartıyla çekme gibi bir imkânı yok, peşin almaya hiç gücü yok." şeklinde konuştu.
‘Pahalı olduğundan dolayı bazı şeylerin altından kalkamıyoruz’
Yüksek fiyatlardan dolayı nişanlı olan ama düğün yapmakta zorluk çektiğini belirten Fecri Selin, "Ekonomik olarak gerçekten şu anda bütün dünya gibi bizim de ülkemiz, ilimiz bazı zorluklar yaşayabiliyor. Mesela bir çamaşır makinası, beyaz eşya dediğimiz buzdolabı, gibi şeyler çok pahalandı. Pahalı olduğundan dolayı bazı şeylerin altından kalkamıyoruz. Kesinlikle her aile gibi biz de zorlanıyoruz, ekonomi bir şahıs veya bir aile için değildir, bütün ülke içindir. Biz de diğer insanlar gibi gerçekten zorluklar çekiyoruz. Ev döşemesiydi, mobilyasıydı, eşyasıydı, buzdolabıydı, çamaşır makinasıydı, ocağıydı, her şeyiyle biz de bazı zorluklar çekiyoruz. Bu gün bir kirada dahi olsanız, bir ev döşeme, eşya alma, ev kirası, nerden baksanız, 100 bin lira para lazım, bu da çok büyük bir zahmet. Ortalama bir aile için 100 bin lira çok büyük bir para." şeklinde ifade etti. Şu dönemde evlenmenin çok zor olduğuna dikkat çeken Üzeyir Özden, "Evlenme çağımız geldi, gidiyoruz kızı istiyoruz, işte başlık parasıymış, affedersiniz süt parasıymış, evlendiğimiz kişi mobilya dükkânındaki çoğu şeyi ister, borç altına gireriz, bunları ödemek için kredi çeken insanları bile gördüm. Şu an bu devirde evlilik baya bir zor. Evlilik için önümüzdeki en büyük engeller yüksek masraflar, bu konuda biraz yardımcı olsunlar bize." ifadelerini kullandı.
‘Kolaylaştırın, zorlaştırmayın’
Evlilik konusunda hem evlenecek olan çiftlere hem de ailelere bazı tavsiyelerde bulunan, İlahiyat İlimlerini Araştırma ve Akademisyenler Derneği Başkanı Musa Demir, evlilikteki birinci önceliğimizin dini merkezli olması gerektiğini söyledi. Konuşmalarına devam eden Demir, "İlk önce biz Müslüman olduğumuz için her şeye İslam'ın gözüyle bakmamız gerekiyor. Bir ara efendimiz Hazreti Peygamber'in Sallallahu Aleyhi Vesellem meşhur halifesi, Hazreti Ömer Radiyallahu Anh döneminde, bu başlık dediğimiz şey başını almış gidiyor, Hazreti Ömer'e Radiyallahu Anh şikâyetler geliyor, bunun üzerine Hazreti Ömer bir hutbe ihtar ediyor bununla ilgili. Ey insanlar diyor, ey Hazreti Peygamber'in Sallallahu Aleyhi Vesellem arkadaşları, biliyorsunuz ki eğer başlık dünyevi bir şeref olsaydı, en büyük örneğimiz efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem olacaktı. Başlığın dünyevi bir şeref, dünyevi bir meziyet olmadığını siz biliyorsunuz, olsaydı efendimiz bizi geçecekti bu konuda. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Dolayısıyla siz de yardımcı olun. İki insanı evlendiriyorsunuz, yuva sahibi yapıyorsunuz, Allah katında da bir hadis var; en bereketli olan, en kıymetli olan, Allah'ın en sevdiği evlilik, masrafı en az olan evliliktir. Malumunuz bu dünyayı kasıp-kavuran ekonomik sıkıntılar var, dolayısıyla gençleri yuva sahibi etmek istiyorsak ki İslam'ın emridir. Diyor; ey insanlar, eşi olmayan erkek ve kadınları evlendiriniz, yardımcı olunuz. Burada yapmamız gereken onlara Allah rızası için yardımcı olmak. Sadece işi maddiyata değil de dini merkezli, Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem diyor; dini merkezli olsun nikâhlarınız, dini merkezli olsun evlilikleriniz, dindar bir kadın, dindar bir eş seçtiğiniz zaman güzel olabilir, tavsiye edilir, zengin olabilir, soy sopu iyi bir ailenin çocuğu olabilir ama din merkezde olacak. Tavsiyemiz, çocuğumuzun geleceğini sadece maddiyata bağlamamalıyız. Yani bir 20 altın, 30 altın veya sözüm ona büyük paralarla huzur, mutluluk elde edilemez." dedi. (İLKHA)