Yüksek elektrik faturalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün elektrik kademelendirme sınırını 150 kWh’den 210’a çıkardıklarını açıkladı. Uzmanlar ve tüketici derneklerine göre yeni kademelendirme ile sevinilecek bir tablo yok.
YENİGÜN HABER – Yeni yılla birlikte fiyat artışı ve kademeli tarifeyle ikiye katlanan elektrik faturalarına itirazın ardından iktidar yeni bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, elektrik faturalarında düşük tarifeden yüksek tarifeye geçiş için tüketim limitinin günlük 5 kWh’den 7 kWh’ye, aylık 150 kWh’den ise 210 kWh’ye çıkarılacağını açıkladı.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ’a göre yeni adıma “olumlu” demek güç. Kademelendirme sisteminin ne amaçla uygulandığının açıklanması gerektiğini belirten Özdağ, asıl sorunun zamlardan kaynaklandığını belirterek, “Bir şeye zam dediğin zaman bunun iktisat bilimiyle izah edilmesi lazım. Ortada böyle bir bilgi yok. Böyle bir şey olmayınca da bunun adı direkt soygun” dedi.
210 KWH ELEKTRİĞE ZAMDAN ÖNCE 193 TL ÖDENİYORDU, ŞİMDİ 288 TL
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kademeli fiyat tarifesiyle hanelerde 150 kWh'ye kadar olan tüketimlerin kilovatsaat başına vergiler dâhil 1,37 TL'den faturalandırılacağını, bunun üzerindeki her kilovatsaat tüketim için uygulanacak birim fiyatın 2,06 TL olacağını 1 Ocak’ta duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü açıklamasıyla bu tablo değişti. Yeni açıklanan tarifeye göre elektrik tüketimi aylık 210 kWh’ye kadar kWh başına 1,37 TL, üzerinde ise 2,06 TL üzerinden hesaplanacak.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı kademe tutarının değiştirilmesi kararını Gazete Duvar’a değerlendirdi. “Kademe tutarının” değil “elektriğe fahiş zammın” tartışılması gerektiğini belirten Özdağ’a göre asıl mesele elektrikteki fahiş fiyat artışı. Ticarethanelerdeki elektriğin yüzde 125, sanayide yüzde 129, tarımda elektriğin yüzde 195 zamlandığını hatırlatan Özdağ, yeni kademe kararı ile sevinilecek bir tablonun olmadığı görüşünde.
Elektriğe zam gelmeden önce yeni sınır olarak belirlenen 210 kWh tüketim için, TRT ve enerji fonu dahil ödenen faturanın 193 TL olduğunu, bugün ise 210 kWh kullanımlı bir faturanın 288 TL’ye denk geldiğini belirten Özdağ, “Biz 95 lira fazla ödüyoruz. Bu parayı cebimizden çekiyorlar. Şimdi teşekkür mü edelim? Bizim itirazımız zamma, bu soyguna. Buna zam denir mi? Yüzde 125 artan bir şeye zam denmez. Bir şeye zam dediğin zaman bunun iktisat bilimiyle izah edilmesi lazım. Ortada böyle bir bilgi yok. Böyle bir şey olmayınca da bunun adı direkt soygun. Elektrik zamları, elektrik fiyatları üzerinden hepimizin soyulması. Sanayicinin, çiftçinin, esnafın, senin, benim, hepimizin soyulması” diye konuştu.
‘SOKAĞIN TEPKİSİ KARŞISINDA GERİ ADIM’
Elektrikte kademe tutarının değiştirilmesi kararını, “Sokağın tepkisi karşısında geri adım” olarak nitelendiren Özdağ’a göre asıl tartışılması gereken zamlar. Şehirlerde, apartmanlarda yaşayan insanların aydınlatma ve merkezi ısınmada ortak elektrik kullandığını ve tek bir sayaçtan faturalandırmanın yapıldığını hatırlatan Özdağ, “Apartmanlarımıza bu 210 kWh’lik kademenin bir hayrı olmayacak. Sonuçta esnafın, ticarethanenin elektriği yine yüzde 125 zamlı. O esnaf buzdolabı çalıştıramayacak. Çalıştırırsa onun giderini benden yani tüketiciden alacak. Sanayinin elektriği yine yüzde 129 zamlı. Kademenin 210 kWh’e çıkması tek başına bir şey ifade etmiyor. Önemli olan bu zamların geri çekilmesi. Mesele kademe değil, mesele zammın kendisi” ifadelerini kullandı.
‘KADEMELENDİRME HANEDE YAŞAYAN İNSAN SAYISI VE GELİR DURUMU GİBİ KRİTERLERLE OLUR’
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Özdağ’a göre kademeli tarifenin yararlı olması için kademeyi neye göre belirlendiğinin büyük bir önemi var. Hanede yaşayan insan sayısı, gelir durumu gibi kriterlere bakmadan elektriğe kademe getirmenin doğru olmadığını belirten Özdağ, kademeli tüketime karşı olmadığını fakat mevcut haliyle desteklemediğini ifade etti. Politika belirleyicilerin kademeli tarifenin amacının ne olduğunu izah etmesi gerektiğini belirten Özdağ, kademenin ikiye bölünmesinin doğru olmadığını, 100 kWh, 150 kWh, 250 kWh gibi bölümlenebileceğini belirterek şunları kaydetti:
“Birden fazla kademelendirme yapmanın esası hanede yaşayan insan sayısı, o hanenin gelir durumu gibi kriterlerle olur. Bütün bu kriterler, istatistikler devletin elinde var. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2019’dan bu yana elektrik tüketim desteği veriyor ve bu dört kademeli oluyor. Bakanlık iki kişilik hanelere 75 kWh, 3 kişilik hanelere 100 kWh, 4 kişilik hanelere 125 kWh, 5 ve üzeri kişilik ailelere ise 150 kWh elektrik tüketim desteği veriyor. Cumhurbaşkanı da elektrik tüketim desteği alan hane sayısını 2 milyon 100 bin hane diye geçen hafta açıkladı. Demek ki bakanlık bunu kategorize edebilmiş. Kademeli tarife de tek olması yerine 100 kWh’dan başlayıp 250 kWh’ya kadar gruplanabilir. Aynı kriterlere uyulabilir. Bunlar yapılmamışken açıklanan bu kademe kararına olumlu bir şey diyemeyiz.”
‘TÜKETİCİ DERNEKLERİ DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR’
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar’a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı yeni kademeli tarife “iyi niyetli” bir girişim fakat çözüm değil. Elektriğin Cumhuriyet tarihinin en yüksek fiyatta olduğunu belirten Turan, “Elektriğe gelen zam iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Bu tüm tüketicileri, üreticileri olumsuz yönde etkileyecek. Bu fiyatların nihai yansıması tüketicilere olacak. Şu anda halkın büyük bir çoğunluğu perişanlığı yaşıyor. İnsanların satın alma gücü son derece düştü. Cumhuriyet tarihinde insanların satın alma gücünün en fazla düştüğü, yoksulluğun, açlığın yaşandığı bir döneminden geçiyoruz. O nedenle bu elektrik zamları iptal edilmeli” diye konuştu.
Türkiye’nin elektrik üretiminde dışa bağımlı olmak yerine güneş ve rüzgâr gibi enerji sistemlerine yönelmesi gerektiğini belirten Turan’a göre, yoksulluk sınırının altında geliri olan hanelere aylık 230 kWh tutarında elektriğin ücretsiz verilmesi gerekiyor. Elektrik üretim, tüketim ve dağıtım politikalarının tüketicilerin lehine çevrilmesi gerektiğini belirten Turan, tüketici örgütleri olarak dava hazırlığı içinde olduklarını ifade ederek, “Dava dilekçelerimiz hazırlandı. Bu zamlara ve kademeli tüketim sistemine karşı dava açacağız” dedi.