Diyarbakırlı emekliler yerinde sayan bayram ikramiyesini değerlendirdi. Torunlarına bayram harçlığı vermeyecek durumda olduklarını kaydeden emekliler, hayat pahalılığının katlandığı bir dönemde zor günler yaşadıklarını dile getirdiler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’i destekleyecek konuşmayı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin artışlı bayram ikramiyesine yönelik umutların kapısını kapattı. Diyarbakırlı emekliler ‘artışsız bayram’ ikramiyesini Sur Ajans’a değerlendirdi. 2018’de yapılan bir düzenlemeyle birlikte emeklilere dini bayramlarda 1000 liralık ikramiye verilmeye başlandı. Geçtiğimiz yılda ise bu oran 100 liralık bir artışla emeklinin bayram ikramiyesi 1100 liraya yükseltildi. Hal böyle olunca her yıl milyonlarca emekli dini bayramlardan önce artışlı emekli ikramiyesi müjdesi beklemeye başladı. Ancak emeklilerin artışlı ikramiye beklentisi bu bayramda hayal oldu.
Emeklilerin umudu kalmadı
Geçtiğimiz gün katıldığı bir televizyon programında bayram ikramiyelerine ilişkin açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, “Bayram ikramiyelerine yönelik artış gündemimizde yok” sözleri, emekliyi hayal kırıklığına uğrattı. Fakat Bilgin’in konuşmasının devamında kullandığı “Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme getirebileceği şeyler olabilir” şeklindeki cümle, emeklilerin gözünü bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevirdi. Bakan Bilgin’den sonra emeklilerin umut bağladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan ise gazetecilere yaptığı açıklamalarda “Çalışma Bakanı Bilgin ne dediyse doğrudur” diyerek artışlı bayram ikramiyesine yönelik umutların kapısını tamamen kapattı. Küçükbaş kurbanlıkların 600 ile 1200 lira olduğu 2018’de verilen 1000 liralık emekli ikramiyesi, bugünlerdeki ekonomik krize endekslendiğinde aradaki uçurum gözle görülebilir durumda.
Emekliler torunlarından kaçıyor
Diyarbakır’daki emeklilerin bekleme noktalarından bir olan tarihi Ulu Cami önündeki emeklilere Sur Ajans olarak, ‘artışsız bayram ikramiyesini’ sorduk. Artan yaşam pahalılığına karşın emekli ikramiyelerin de sabit tutulmasını eleştiren emekliler, mevcut ikramiyenin de eridiğinin altını çiziyor.
“20 torunuma ikramiye de aylık da yetmez”
75 yaşındaki Emekli Salih Şengül, 20 torunun olduğunu söylüyor ve ikramiyelere hiç olmasa bile bir torba un fiyatı kadar artış yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. İkramiyelerin sabit tutulmasından yakınan Şengül, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Devlet işidir, ne diyeceğiz, hiç vermese ne yapacağız. Ama Bu hayat pahalılığında vatandaşa bakmak lazımdır. Unun torbası 400 lira olmuş. Geçen sene bin 100 lira verdi, bu sene de bin 100 lira. Hiçbir şey yemeyecek miyiz? Hiç gezmeyecek miyiz? Hiç olmazsa bin 500 verseydi. 400 lira bir torba un fiyatı zam verseydi. Bayramda torunlara harçlık vermeye aylık da yetmez, ikramiye de yetmez. Allah sonumuzu hayır etsin.”
“Torunlarıma bayramda gelmeyin dedim”
Emeklilere verilen ikramiyenin yetersiz olduğunu destekleyen Ali Altın ise mevcut ekonomik sıkıntılara atıfta bulunarak, “Bu parayla emekli pazarda ne alacak? Akşam torunları geldiğinde onlara ne verecek? Ben torunlara dedim bayramda gelmeyin, kapıyı da açmıyorum. Ne gelin ne de size bakabilirim dedim. Bunu hiç düşünen olmadı. Bir yılda hayat yüzde 150 pahalandı. 3 liraya aldığımız domatesin kilosunu 15 liradan alıyoruz. Benim yaşlı dayım bunu nerede yiyecek? Emekli maaşı ile nereden gidip alacak? Emekli bayramda torununa ne verecek?” dedi.
“Maaşım çoluk çocuğuma yetmiyor”
13 nüfusluk bir aileye baktığını belirten Muzaffer Önerli de ikramiyenin sabit kalmasından memnun olmadığını aktararak şöyle devam etti, “Bu sene bu pahalılığa karşı en azından 2 bin lira bize bayramda vermesi lazımdı. Ama vermiyor ne yapalım. Torunlara bayram harçlığı vermeyeceğim. Bir pazara gidiyorsunuz domates 15-20 liradır. Bir kilo salatalık 13 liradır, alamıyoruz. Ayda bir sefer et yiyemiyoruz. Maaşım çoluk çocuğuma yetmiyor. Ne yapacağım? Allah sabır versin bize.”
“Kimseden ümidim yok”
Yıllardır saat tamirciliğinde çalıştığını belirten 88 yaşındaki emekli Halit Ayçiçek, çalışmaya devam ettiğini dile getiriyor. Ayçiçek de ikramiyeden ve artışın sabit kalmasından memnun değil. Geçimin zorluğuna dikkat çeken Ayçiçek şöyle devam ediyor;
“Emekli maaşım idare etmiyor, çalışıyorum. 88 yaşındayım, saatçilik yapıyorum. Kimseden ümidim yok. Cenabı Allah kısmetimi gönderirse teşekkür ederim. Şunun bunun vasıtasıyla yok olmak istemiyorum. Cenabı Allah emrediyor, ‘Adil olun, iyilik yapın’. Hani adil, hani iyilik? Allah’ın emriyle hükmetmeyen de kâfir oluyor. Ya Müslüman ya Kâfir. Müslüman ise Kur’an’ın emrini yerine getirmesi lazım. Müslüman değilse de biz ne istiyoruz daha? Kimden ne istiyoruz? Cenabı Allah hepimize merhamet etsin, hepimizi affetsin. Ben bir saati 10 liraya temizliyor ve 2 kilo et alıyordum. Şimdi 5 tane saat temizliyorum, yarım kilo et gelmiyor.”
“Cebimde 3 lira var emekli aç, aç”
Aylık 3 bin lira maaş aldığını ifade eden 80 yaşındaki Ekrem Yıldız, geçim zorluğunun arttığına vurgu yaparak, “Emekliler aç, aç. Şuan Ramazan’da cebimde 3 lira var ben evime gidiyorum. Ben açım. Millet hep krizdedir, kimsenin kimseden haberi yok. Yüzde 90 aç yüzde 10 toktur. Türkiye şuan bitmiş, yok, bunlar boş konuşuyor. Geçen sene bir kilo şeker 5 liraydı, şimdi 20 lira. Geçen sene Ramazanda 15 liraya şeker aldım, şimdi 50 lira. Geçen sene bu zaman 150 lira olan bir torba un şuan 500 lira. Yani millet açlıktan ölüyor. Allah hakkımızı bırakmasın. Bin 100 lira ikramiye ile ben gidip 5-6 kilo et alacağım” diye konuştu.
“Harçlıktan dolayı bağ evine kaçacağım”
Torunlarına karşı harçlıktan dolayı mahcup olmamak için çareyi bağ evine kaçmakta gören Emekli Cumali Akgül, şunları söyledi, “Bin lirayı onlar çocuklarına vermezler. Allah hakkımızı bırakmasın. Fiyatlar ikiye, üçe katlanmış. Biz ne yapacağız, Allah hakkımızı alır. Biz sabrediyoruz. Sebze haline gidiyorum, 600 lira para veriyorum ama eve de bir şey götürmüyorum. Bu bayramda bağı evine kaçacağım ki, beni görmesinler. Onları görsem gerek ki harçlık vereyim. Para da yok. Çocuklar bayramda geliyorlar, bir et alamıyorum, yemek yediremiyorum, ne yapayım.”
“4 bin 500’den aşağı emekli maaşı kurtarmıyor”
Emekliden ziyade bir esnaf gözüyle yaşanan krize değinen Celal Önalan, emekli maaşlarının yükseltilmesi gerektiğini hatırlatarak, “Her şey pahalı olmuş, emekli maaşının da biraz yükselmesi lazım. 4 bin 500’den aşağı emekli maaşı kurtarmıyor. Ben esnafım ve bir yılda 300 zam olmuş. Döner ustasıyım ve göğüs etinin kilosunu 12 liraya alıyordum. Şuan ise 44 lira. Bir kilo bageti 16 liraya alıyorduk, şuan 60 lira. Döneri 8 liraya satıyordum, şuan ise 18 lira. 2 liraya verdiğimiz ayran şuan 5 lira. Her şey almış başını gidiyor. Geçen yıl 800 lira olan kiralık ev şuan 2 bin liradan aşağı değil” ifadelerini kullandı.