Tekstil sektörünün son 3 ayda daralmaya gittiğini belirten GÜNTİAD Başkanı Mehmet Dalkıran, “Global firmalar Bangladeş, Vietnam, Mısır gibi başka ülkelere kaydı. Dolayısıyla ciddi bir işsizlik var. Şuana kadar 1000’e yakın işçi işten çıkartıldı ya da ücretsiz izne ayrıldı” dedi. Asgari ücretin yükselmesi, EYT’nin çıkması ile usta öğreticilerin işi bırakacak olmaları gibi faktörlerin de tekstil piyasasını olumsuz etkilediğine de değinen Dalkıran, Diyarbakır’da yatırımların devam etmesi için finansa erişim noktasında sorunların aşılması gerektiğini söyledi. Dalkıran, bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için ise global firmalarla TİM üzerinden baskı kurarak yapılması ve en önemlisi de Mısır gibi ülkelerin ithalattaki vergi dilimlerinin yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekti
Güneydoğu Tekstil Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (GÜNTİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dalkıran, kentteki tekstil sektörünün yaşadığı sorunlara ilişkin Sur Ajans’a konuştu. Diyarbakır’da son 3 ayda tekstil sektöründe istihdam anlamında bir daralma yaşandığına dikkati çeken Dalkıran, “Diyarbakır’daki Tekstil Türkiye’deki tekstilden farklı değil. Sadece Diyarbakır’da şöyle bir durum var. Son 2-3 yılda tekstil sektörü kentte çok ciddi şekilde gelişti ve belli bir noktaya geldi. Son 9 ayda Diyarbakır istihdam noktasında Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Ocak-Eylül arasında Türkiye’de, 11 bin 400 kişi ile birinci sıradadır. Yine sabit yatırım noktasında da 664 milyon TL ile İstanbul’dan sonra 2’nci sırada yer alıyor. Dolayısıyla tekstil alanında Diyarbakır çok fazla geliştiği için o anlamda global firmaların belki kur baskısından kaynaklı ihracatçı firmalarla rekabet edemiyorlar. Edemedikleri için de global firmalar Bangladeş, Vietnam, Mısır gibi başka ülkelere kaydı. Dolayısıyla ciddi bir işsizlik var. Şuana kadar fabrika kapanma durumu söz konusu değil ama genel anlamda çok hızlı bir şekilde gelişen istihdam boyutunda ciddi bir daralma oldu. Bundan kaynaklı da birçok işletme kendince önlem almaya çalıştı ve işçi çıkarttı. Şuana kadar 1000’e yakın işçi işten çıkartıldı ya da ücretsiz izne ayrıldı” dedi.
‘Diyarbakır tekstilde kendi markalarıyla üretim yapıyor’
Kur baskısından dolayı yerli üreticilerin global piyasada başka ülkelerle rekabet şansının olmadığına değinen Dalkıran, “Global firmalar başka ülkelere kaydı. İhracatta kurun mevcut TL ile güncel fiyatını baz alarak biz burada ürün fiyatı veriyoruz. Bu ürün fiyatını örneğin 20 euro ile 23 euro arasında 60 TL’lik bir fiyat farkı oluşuyor. Bu 60 TL de dışarıdaki Bangladeş, Vietnam, Mısır gibi ülkelerin vermiş olduğu fiyatlar bize göre çok daha düşük kalıyor. Böyle bir tabloda doğal olarak global firmalar, maliyetten kaynaklı bu ülkelere kayıyor. Dolayısıyla bu durum da buradaki istihdamı daraltıyor. Bu süreç son 3 ayda kendini ciddi bir şekilde gösterdi. Diyarbakır öbür kentlere oranla çok daha şanslı bir kent, çünkü kendi markalarını üretiyor. Mesela Batman’da çok daha fazla bir daralma söz konusu iken, Diyarbakır’da bu son 3 ayda biraz daha fazla hissedildi. Batman’da fason işçilik var ama Diyarbakır tekstilde kendi markalarıyla üretim yapıyor. Bu yüzden Diyarbakır Batman’a ve diğer kentlere göre ayağını yere daha sağlam basıyor. Haliyle bu durumdan Batman kadar çok etkilenmedi. Evet, bir daralma var ama aynı zamanda yatırımlarımız da devam ediyor” diye konuştu.
[caption id="attachment_138288" align="alignnone" width="770"]
Talepler
Tekstil üreticisinin yaşadığı sıkıntıyı aşma noktasındaki taleplerine ilişkin olarak da Dalkıran, şunları söyledi:
“TİM Başkanı İspanya’da görüşmeler yaptı. Bu süreci yeniden doğru bir şekilde organize edip, yatırımları tekrardan Türkiye’ye yönlendirmek için çalışmalar devam ediyor. Yerelde biz de bunu daha görünür kılmak için yereldeki global firmalarımızla görüşüyoruz. Örneğin LC Waikiki, Koton, Defacto ile görüşüyoruz. Hükümetin ise bu dönemde yapması gereken temel bir şey var. Mısır gibi ülkelerden gelen ürünlerin ithalat vergi dilimlerinin yükseltilmesi gerekiyor. Bunlar yükseldiğinde Türkiye’deki iç piyasada ciddi bir canlanma olacak. Ama orada maliyetler düşük ve bizim yerel global mağaza zincirlerimiz bile şuan orada ürün yapmaya, fabrikalar kurmaya başladı. İç piyasadaki firmalarımızın da Mısır gibi ülkelerde ürün yaptırması bizim elimizi kolumuzu biraz daha fazla bağlamış durumda. Ama hükümet Mısır ve benzeri ülkelerde yapılan ürünlerin Türkiye’ye girişlerinde vergi dilimlerinin yükseltilmesi ve bunun önünün kesilmesi gerekiyor. İç piyasanın canlanması için bu tür önlemler şarttır. Asgari ücretin yükselmesi, EYT’nin çıkması ile usta öğreticilerin işi bırakacak olmaları gibi faktörlerin de tekstil piyasasını olumsuz etkilediğine değinen Dalkıran, son olarak şunları dile getirdi:
“Diyarbakır’da yatırımların devam etmesi için finansa erişim noktasında sorunların aşılması gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için global firmalarla TİM üzerinden baskı kurarak yapılması ve en önemlisi de Mısır gibi ülkelerin ithalattaki vergi dilimlerinin yükseltilmesi gerekiyor. Bunlar gerçekleşirse iç piyasa canlanır ve ayakta kalır diye düşünüyorum.”