Üretimin yaklaşık bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen Derik zeytini, 3 uluslararası ödül almasına rağmen yurt içinde halen hak ettiği değeri görmüyor. bu yıl kuraklık nedeniyle yeterli ürün alınmadığını ve zeytinin iki yılda bir ürün verdiğini belirten Derik Ziraat Odası Başkanı Mehmet Faruk Temelli, hükümetten bölgedeki çiftçilere teşvik vermesini talep etti
Gülbahar Altaş / YENİGÜN ÖZEL - Mardin'in Derik ilçesinde yetiştirilen ve üretimi bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen 3 uluslararası ödüllü “Derik zeytinin”, yurt içinde halen hak ettiği değeri almadığına inanılıyor. Mevcut durumda yaklaşık 20 bin dönüm zeytin alanı bulunan bölgedeki, zeytin ağaçlarının ortalama yaşı 250-300 civarında olsa da 25 yıllık ağaçlar da var. İlçe merkezinin büyümesiyle zamanla, bu tarihi zeytinlikler ve potansiyel alanlar imar alanlarına dönüştürülmüş.
3 uluslararası ödül
İngiltere'nin başkenti Londra’da 2019 yılında düzenlenen “Uluslararası Zeytinyağı Kalite Yarışması'nda” (İnternational Olive Oil Competitions) 430 çeşit arasından birinci seçilerek, altın madalya alan Derik zeytini, “London 2020 Uluslararası Kalite Yarışması’nda da “halhali” kırma zeytini bronz madalya aldı. İlçenin simgesi; zeytin ve zeytinyağı, geçen yılın temmuz ayında üçüncü uluslararası ödülünü Japonya’da düzenlenen “Japon Prize” yarışmasında 550 katılımcı arasından gümüş madalya aldı.
Valilikten 70 bin fidan çiftçilere hibe
Yenigün Haber’e konuşan Derik Ziraat Odası Başkanı Mehmet Faruk Temelli, bu yıl kuraklık nedeniyle yeterli ürün alınmadığını ve zeytinin iki yılda bir ürün verdiğini dile getirdi. Mehmet Faruk Temelli, “Bu sene rekolte baya düştü. Halhali zeytinimiz ise piyasada çok az. İlçede yaklaşık 20 bin dönüm zeytin alanımız var. Çiftçiler, özellikle daha çok zeytin üretimine önem vermeye başladı. Bu yıl üretim az olunca zeytinyağı da azaldı. Enflasyonun da eklenmesiyle zeytinyağının tenekesi (18 litrelik) 700 TL’ye satılıyor. Şu anda talepte çok, valilik yaklaşık 70 bin fidanı hibe ile çiftçilere dağıtılacak” dedi.
“Tarlalar yerine binalar dikildi”
İlçedeki vatandaşların büyük bölümünün birer ikişer dönüm de olsa zeytin bahçesi olduğuna işaret eden Mehmet Faruk Temelli, “Geçmişte zeytin üretimiyle ilgilenen çiftçilerimizin oranı daha fazlaydı ancak zamanla özellikle tarım alanlarının imara açılmasıyla tarlaların yerine bina diktiler. Geri kalanlar içinde bulundukları şartlarda üretim yapıyor. Yakın tarihlerde Derik zeytinin ödül de almasıyla halkımızın tekrar zeytin ekimine önem vermesini sağladı” dedi. Hükümetten bölgedeki çiftçilere teşvik vermesini talep eden Temelli, “damlama sisteminin çiftçilere maliyetli olması nedeniyle yanaşmadıklarını, kuraklığa karşı göletlerin yapılmasını, enflasyondan dolayı birçok kalemde yüzde yüz, yüzde iki yüz gider olduğunu, şimdiye kadar ise verilen desteklerin ‘pansumandan’ ileri gitmediğini” söyledi.
Derikli Doğan ailesi her yılın ekim - kasım aylarında birçok Derikli aile gibi bahçelerindeki zeytinlerin hasadını yapıyor.
Zeytinler imece usulü toplanıyor
Hamdullah Doğa ve eşi Rukiye Yenigün’e “Derik zeytinini” anlattı. İmece usulü ile çoğu zaman zeytinleri topladıklarını söyleyen Rukiye Doğan, “Ağaçlar fazla olunca imece usulü ya da yevmiyeli işçilerle ürünler toplanıyor. Bizim ağaçlarımız büyük ve fazla olmadığı için genelde hafta sonları gelip zeytinleri topluyoruz” diyor. Derik zeytininin kendine has tadı olduğunu dile getiren Rukiye Doğan, “Derik denilince akla ilk gelen Derik zeytinidir ve xirxalidir (Halhali). Başka yerlerde ekilmesine rağmen buradaki zeytinlerin tadını vermiyor. Buranın havası da Akdeniz iklimi gibidir. Akdeniz’in kuru hali gibi yani Akdeniz’de nem vardır, burada nem yoktur” dedi. Tarlalarında 160 zeytin ağacının olduğunu dile getiren, Rukiya Doğan, sözlerine şunları ekledi:
“Bundan iki yıl önce yağmur çok yağdı, adeta burası bataklık oldu ağaçlar kurudu. Şimdi baya iyidir. Ekimi güzeldir. Sonbahara doğru toplandığı için güzel. İnsan sıkılmıyor. Mesela; nar toplarken elimize diken batar, incir topladığımızda yapraklarına dokununca insan huylanıyor. Ama zeytinin toplanması güzeldir. Eskiden de Derik’te çok kişi zeytinle uğraşırdı.”
‘Dünyada da ödül almış bir zeytinyağıdır’
Hamdullah Doğan ise, tarlasına yaklaşık 23 yıl önce Derik zeytin fidanlarını diktiğini söylüyor. Doğan, Derik zeytinyağının özelliği için de şunları söyledi:
“Zeytinyağımızın aroması çok güzel ve dünyada da ödül almış bir zeytinyağıdır. Zeytinler ise kahvaltıda yenildiğinde güzeldir. Dayanıklıdır çabuk bozulmuyor. Bu nedenle de tercih ediliyor.”
10’dan fazla çeşidi bulunuyor
Derik ilçesinde üretimi bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen zeytinin, 10’dan fazla çeşidi bulunuyor. Vatandaşlar, “Xırxali (Halhali, daneleri orta büyüklükte), Zoncık (mavi renkte, halhali zeytininden biraz daha büyük), Xorseki( Horseki, iri daneli, pek tercih edilmezken turşuluk zeytinlerde içine biber konur), Beloti, Mawi, Melkabazi, Gullêki ve Kejik (az etli) gibi farklı isimlerle tanımlıyor. Kızartma dışında her yemekte ve kahvaltıda kullanılan zeytinyağının da kendine has aromatik tadı bulunuyor. Etli ve sert olmasından dolayı ise işlenme sonrasında da çabuk bozulmayarak, uzun süre tüketilebiliyor. Günümüzde halen geleneksel yöntemlerle yetiştirilip toplanan zeytinler, elde kırılarak, hazırlanıp, yeterli ölçüde suyu değiştirilerek acı tadı gideriliyor. Zeytinin elde kırılmasının amacı ise çekirdeklerinin kırılmaması ve yağının da eksilmemesidir. Sonraki aşama ise yaklaşık sekiz kez, tuzlu suya konulan zeytinlerin acımsı tadını çıkarmak için iki günde bir suyu değiştiriliyor.