Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesine bağlı Serap Gözeli köyünde yıllardır yaşanan su sıkıntısı vatandaşlara çile çektiriyor. Köyde bulunan su havzasından çıkarılan su fabrika aracıyla tüm Türkiye’ye dağıtılırken köylüler içme suyu bulamıyor. Köy muhtarı Ahmet Bakan, “Diyarbakır’ın tüm suları buradan gidiyor. Buradaki özel fabrikalara ruhsat verilmiş, çıkarılan sular Türkiye geneline satılıyor. Demek ki DİSKİ’nin aldığı para buradaki insanların hayatından daha önemliymiş. Buranın su havzası olması nedeniyle bize su verilmiyorsa fabrikalara da verilmemesi gerekiyor” dedi
Yağmur Ensari / YENİGÜN ÖZEL- Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesine bağlı yaklaşık 800 nüfuslu Serap Gözeli köyü sakinleri çözülemeyen su sorunuyla yıllardır mücadele ediyor. 1970’li yıllarda Bakanlar Kurulu Kararı ile su havzası ilan edilen Gözeli Havzasında firmalar aracılığıyla tüm Türkiye’ye su satışı yapılırken, kendi açtıkları su kuyularıyla ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Serap Gözeli Köyü sakinleri, şebeke suyu olmadığı için bulaşıklarını araçlarla şehir merkezine getirmek zorunda kalıyor. Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan köy sakinleri, yıllardır şebeke suyu çekilmesi için uğraştıklarını söyleyerek DİSKİ’nin çözüm bulunmasını bekliyor.
Köy muhtarı Ahmet Bakan, kangrene dönmüş su sorununun çözümüne dair DİSKİ’nin üzerine düşeni yapmaktan kaçındığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Resmi makamlara müracaatlarımıza rağmen hiç bakılmadı, bakılmamaya devam ediyor. Kendi sondajlarımızla idare ediyorduk ama onlarda kuraklıktan dolayı tamamen kurumuş. Her türlü resmiyete varız. Abone çalışmaları başladığı gibi tüm abonelikleri yapacağız ama bize bakılmıyor. Diyarbakır’ın tüm suları buradan gidiyor. Buradaki tüm özel fabrikalara ruhsat verilmiş, sular tamamen satılıyor. Demek ki DİSKİ’nin aldığı para buradaki insanların hayatından daha önemliymiş. Acilen mahalleye içme suyu şebekelerinin çekilmesini istiyoruz. Bize düşen abonelikleri yapacağız. Başvurmadığımız makam, milletvekilleri kalmadı ama kimse bize bakmıyor diye şikâyetçiyiz. Müdürün görevden alınmasını talep ediyoruz.”
‘Çamurlu su içiyoruz’
Firmaların Gözeli Havzasından çıkarılan suyu tüm Türkiye’ye dağıttıklarını dile getiren Bakan, “Buranın su havzası olması nedeniyle bize su verilmiyorsa fabrikalara da verilmemesi gerekiyor. 700-800 civarı insan burada yaşıyor. Burada herkes resmiyeti ve şartları kabul ederek içme suyu verilmesini talep ediyor” diye konuştu. Kendi imkânlarıyla açtıkları su kuyularıyla hem kendi hem de hayvanların ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten Bakan, şöyle konuştu:
“Kullandığımız su tamamen sağlıksız. Sağlık Müdürlüğü gelip hepsini inceleyebilir. 30-40 tane kendi açtığımız kuyu var ama sular sağlıksız, kireçli ve kirli çıkıyor. Suyu kuyularında kirli ve çamurlu su var. Şuanda DİSKİ 5-6 kısıma tek su veriyor geri kalan kimse alamıyor. Hayvanların içme suyu sıkıntılı ama biz DİSKİ’den insanlara içme suyu vermesini istiyoruz. Hayvanları sondajlarla ve komşulardan aldığımız suyla idare ediyoruz. İnsanların ellerinde bidon ve su hortumlarıyla kurumamış su kuyularından su alıyor.”
‘Kendi paramızla suyumuzu almak istiyoruz’
Köylülerden Şeref Saduç ise şebeke suyu için abonelik yapılmasını istediğini söyleyerek, “Köyün 200 metre ötesinde su var, 100 metre öteden baraj suyu var. Bize suyu bedava verin demiyoruz, abonelik istiyoruz. Geçen yıl ihale yapıp burada 8 ay kalmalarına rağmen çalışma yapmadılar. Su havzası olduğunu söylüyorlar ancak suyu fabrikalara veriyorlar ama köye vermiyorlar. Abonelik yapmalarını ve kendi paramızla suyumuzu almak istiyoruz. DİSKİ nuh diyor peygamber demiyor. Her şey DİSKİ’nin elinde. Bize yaptıkları eziyettir. Filistin’in İsrail’e yaptığı gibi zulümdür. Bizde onlar gibiyiz” diye kaydetti.
‘Suyumuz kaliteli ama devlet bize vermiyor’
Gözeli Havzasından çıkarılan suyun PH değerinin yüksek ve kaliteli olduğunu söyleyen Ahmet Zencirli ise şu cümleleri kullandı:
“Kendimi bildim bileli bu köyde oturuyorum. Köyde kaliteli bir suyumuz var ama devlet bize vermiyor, fabrikalara satıp Türkiye’nin her yerine dağıtıyor. Şuan susuz olduğumuz için sondajla kazdığımız kuyulardan su içiyoruz. Kaliteli suyumuz olmasına rağmen köylüler olarak susuz ve mağduruz. Muhtar belediyeye, DİSKİ’ye gitmesine rağmen çare bulunmuyor. Su istememize rağmen bize su vermiyorlar. Köyümüz su havzası olduğu için bize su veremediklerini söylüyorlar. Sondaj vurma en az 15-20 bin liraya mal oluyor. Herkes kendi imkânıyla sondaj vuruyor ama çıkan su kesinlikle sağlıklı değil. Sağlık yönünden hiçbir şekilde temiz olmamasına rağmen içmek zorundayız. Kuyu suyu olduğu için sağlık sorunları da yaşıyoruz. Burası köy değil, Diyarbakır’ın mahallesi olduğumuz için biran önce şebeke suyu gelmesini istiyoruz.”
‘Havza olduğu için mevzuat engeli yaşanıyor’
Bölgenin 1970’li yıllarda su havzası ilan edildiği için mevzuat gereği çalışma yapamadıklarını söyleyen DİSKİ yetkilileri, “Yaşanan sorunun bugünün değil, yaklaşık olarak 30 yıllık bir mesele. Gözeli Havzası, 1970’li yıllarda Bakanlar Kurulu kararıyla su havzası olarak ilan edilmiş ve havza bölgesinde mevzuat gereği herhangi bir çalışma yapılamaz. Köy kaçak olduğu ve imara uygun olmadığı için abonelik işlemelerinin resmiyete dökülmesinde sorun yaşanıyor. Sıkıntılara rağmen orada sondajlarımız var ve sürekli köye su veriyoruz ancak dönemsel olarak sıkıntılar yaşanıyor. Yaz dönemi ve kuralık nedeniyle arada aksaklıklar olabiliyor. Bölgede 20 yıldan beridir ruhsatlı şekilde sondaj çalışması yaparak su çıkaran firma var” dedi.
‘Kalıcı çözüm üretmeye çalışıyoruz’
Köyde imar sorunu yaşandığı için abonelik işlemlerini yapılamadığını altını çizen DİSKİ yetkilileri, şöyle konuştu:
“Köyde içme suyuyla ilgili çalışmalarımız var. İhtiyaç duyulduğu zaman tanker takviye ediyoruz, pompalarda arıza yaşandığı zaman ekiplerimiz ilgileniyor ve şebeke ile ilgili yaşanan sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz. İmara uygun olmayan ve imar barışından faydalanmayan ruhsatsız yerlerle ilgili mevzuat açısından maalesef sıkıntı yaşıyoruz. Konuya ilişkin ilçe kaymakamımızla da görüşme sağladık. Bugün yeni yaşanan bir mesele değil, yılların meselesidir. Vatandaşlarımız her dönem bu sıkıntı yaşamışlar. Kalıcı çözüm üretmek için çalışıyoruz.” (Haber Merkezi)