Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 60 yıldır aynı dükkanda unutulmaya yüz tutmuş kasketçilik mesleğini sürdüren Remzi Kağar, mesleğinin bir geleceğinin olmadığını düşünüyor. Bu mesleğin 3’üncü kuşağının olmadığını kaydeden Kağar, insanların artık sadece nojtalji olsun diye kasket veya şapka aldığının altını çiziyor
Süleyman Özdemir / YENİGÜN ÖZEL - Sanayinin gelişmesi birlikte hazır giyim sektörünün giderek yaygınlaşması bir çok mesleği bitirme noktasına getirdi. Bununla birlikte özellikle terzilik ve şapkacılık benzeri bir çok el zanaatı ayakta kalma mücadelesi vermeye başladı. Zanaatlarını yaşatabilmek için çaba harcayan günümüz ustaları, teknolojiye karşı inatla direniyor. Bu ustalardan biri de Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 8 köşe kasket ve şapka yapan 70 yaşındaki Remzi Kağar. Yok, olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan mesleğini 60 yıldır aynı dükkanda sürdüren Diyarbakır’daki son kasket ustası Kağar, mesleğinin bir geleceğinin olmadığını düşünüyor.
‘Bu mesleğin 3’üncü kuşağı yok’
Mesleğine nasıl başladığını Yenigün Haber’e anlatan Kağar şunları söyledi;
“60 yıldır bu dükkandayım. 1960’dan beri mesleğin içerisindeyim. Bir şekilde çıraklık, ustalık, kalfalık üst üste koyarsak 60 yıl yapar. Bu şapkacılık mesleğinin 2. kuşağıyız biz, bizden sonra 3. bir kuşak yok zaten. Bu meslek bitmiş yani. Şapkacılık diye bir meslek kalmıyor, artık her şey konfeksiyon oluyor. El üretimi, el emeği diye bir şey yok. Bir müddet sonra terziler de kalkacak, onlarda da konfeksiyon olacak. Bizim mesleğimizle aynıdır. Şapka bir kültürdür. Şapka hiçbir zaman kalkmaz, bitmez. Zaman içerisinde tabi ki şapka da kendi çağını atlatmıştır, devamlı kendini yenilemiştir. Biz zamana da ayak uydurduk ve bu zaman bizi yıprattı da 60 yıl az değil. Bundan sonra yapabileceğimiz pek fazla bir şey de yok. Uzatmaları oynuyoruz dersek doğrusunu demiş oluruz” dedi.
‘Eskiden bütün devlet daireleri resmi şapka giyerdi’
Eskiden ağabeyi ile birlikte resmi şap resmi şapkalar yaptığını vurgulayan Remzi Kağar, “1959 sonunda Mehmet Nergis’in yanındaydım. 2 yıl orada kaldıktan sonra hep burada buradaydım. Abim de buradaydı, abim ile beraberdik. Benim abim de ustaydı onun ustası da Sanayi Dündar’dı, Elazığlıydı. Sanayi Dündar büyük bir sanatçı ve çok iyi bir ustaydı. Allah rahmet etsin mükemmel bir ustaydı. Biz resmi şapka yapardık. Bütün devlet daireleri resmi şapka giyerdi. Subaylar, bekçiler, polisler, güvenlikçiler hepsi resmi şapka giyerdiler. Ortaokul ve lise talebelerine bile resmi şapka dikerdik. Resmi şapka tamamen bitti” diye konuştu.
‘Artık nostalji olsun diye bir şapka alınıyor’
Kasketçiliğin geleceği olmayan bir meslek olduğunun altını çizen Kağar sözlerini şu şekilde tamamladı;
“Bu işin geliri insanı tatmin etmiyor artık. Ben emekli bir insanım, yapabileceğim başka bir şey de yok gelip burada vakit geçiriyorum, burada para kazanmak diye bir şey yok. Bu meslek bana getirebileceği kadar şey getirdi zaten bundan sonra başka bir şey yok. Şartlar çok zor. Eskisi gibi değil şimdi adam nostalji olsun diye bir şapka aldıysa alıyor onun dışında talep yok. Zaman içerisinde birçok meslek kaybolmuştu. Bunu da onlardan biri olarak görüyoruz. Yemenicilik vardı, kutuculuk vardı ben bunları hep gördüm. Bir sürü meslek vardı onlarda onlar da bitti zamana ayak uyduramadılar. Bizimki de onlardan biri olacak. Hiçbir şey ebedi kalmaz, edebi olan Allah’tır. Ömür boyu hiçbir şey olmaz.”