Kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya gelen GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, ülkedeki ekonomik duruma dikkat çekti. Türkiye’nin ekonomik olarak zor günlerden geçtiğini vurgulayan Bedirhanoğlu, Kürt meselesine de değindi. Şiddetin hak arama metodu olarak kullanılmasına hep karşı çıktıklarının altını çizen Bedirhanoğlu, “Şiddet Kürt meselesini kriminalize ve terörize ediyor, en kötü diyalog diyalogsuzluktan iyidir. Hükümetin de bu meseleyle ilgili bazı yaklaşımlarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz” dedi
Nurullah Ergün / Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Lokalinde gerçekleştirilen buluşmada konuşan Bedirhanoğlu, derneğin faaliyetleri ve güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. GÜNSİAD’ın 1992 yılında kurulan bölgenin eski STK’lardan biri olduğunu hatırlatan Bedirhanoğlu, pandemi nedeniyle son iki yıldır tüm yapılar gibi derneklerinin de faaliyetlerini aktif olarak yürütemediğini söyledi.
‘Türkiye ekonomik olarak zor günler geçiriyor’
Diyarbakır’ın sosyal ve toplumsal konuları hakkında çaba göstereceklerinin altını çizen Bedirhanoğlu, “GÜNSİAD bölgenin kalkınmasına ve gelişmesine aracı olmuş, sorunları ilgili mercilere iletmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Bölgenin siyasal ve toplumsal olaylarıyla ilgili bugüne kadar görüşlerini kamuoyuna aktarmıştır. Pandemi nedeniyle son iki yıldır sivil toplum kuruluşlarının sesi çıkmıyordu. Türkiye şuanda ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Ortadoğu’daki gelişmeler, Ukranya-Rusya savaşı nedeniyle de siyasal ve ekonomik anlamda sarsıldı” dedi.
‘STK'lar herhangi bir tarafın arka bahçesi değil’
Sivil Toplum Kuruluşlarının herhangi bir tarafın arka bahçesi olmadığına dikkat çeken GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, “Bölgedeki iki siyasi kutup var, söylediklerimiz zaman zaman iki tarafı da rahatsız ediyor. Ama sivil toplum kuruluşu bunun için vardır. Biz STK olarak herhangi bir tarafın arka bahçesi değiliz ve olmamak için de çok çaba sarf ettik. Şiddete hep karşı durduk, şiddetin hak arama metodu olarak kullanılmasına karşı çıktık. Bölgede yaşananlara karşı kayıtsız kalmadık. Tribünlere oynamak gibi bir niyetimiz yok çünkü siyaset yapmıyoruz. Şiddet Kürt meselesini kriminalize ve terörize ediyor, en kötü diyalog diyalogsuzluktan iyidir. Hükümetin de bu meseleyle ilgili bazı yaklaşımlarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz” diye konuştu.
‘Suriyeliler siyaset malzemesi edilmemeli’
Gazetecilerin Suriyeli mültecilerle ilgili sorusunu da cevaplayan Bedirhanoğlu şunları kaydetti; “Son günlerde polemik konusu yapılıyor. Kimse gönüllü olarak toprağını terk edip Şanlıurfa ve Gaziantep’in sokaklarında dilenmeye gelmez. İnsani bir olaydır, iktidar ve muhalefetin siyasetine malzeme edilmemelidir. Bunları günün birinde ülkelerine göndermenin koşullarını yaratmak gerekir.”
‘GAP-DAP gibi projelerin bitirilmesini istiyoruz’
Şahismail Bedirhanoğlu’nun ardından konuşan GÜNSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Bedrettin Karaboğa ise, bölge illerindeki yatırımlara dikkat çekti. Karaboğa, “Eskiden iş adamlarının bölgeye yatırım yapması için ağlıyorduk ama bugün İhtiyaç duymuyoruz artık. Diyarbakır, Mardin, Urfa OSB’si devasa olmuş. Sadece Mardin’in geçen yılki ihracatı 1 milyar 250 milyon dolar ihracatı vardır. Sadece devletten alt yapı çalışmalarını ve yıllardır bitirilmeyen GAP-DAP gibi projelerin bitirilmesini istiyoruz. Diyarbakır-Trabzon arasında otoban yapılmasını istiyoruz. Yine Şanlıurfa-Diyarbakır arası otobanın yapılmasını bekliyoruz. DAP projesi bitmiş olsaydı bugün ülkede et ve süt sıkıntısı olmazdı” ifadelerini kullandı.
‘Komşu ülkelere güvenlik gözüyle bakmamalıyız’
Türkiye’nin komşu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine de değinen Karaboğa şunları söyledi; “Biz neye mal olursa olsun komşu ülkelere güvenlik gözüyle değil, ithalat ve ihracat gözüyle bakmamız gerekir. Biz bugün nasıl Avrupa’ya bakıyorsak Irak Kürdistan bölgesi de bize öyle bakıyor. Kürdistan bölgesi sınır kapısında bize bir aylık vize verirken, ama biz oradaki Kürtlere bu vizeyi veremiyoruz. Eğer bu vizeyi Irak Kürdistan bölgesi vatandaşlarına verirsek sağlık, kültür, turizm ve ekonomide büyük sıçrama yapabiliriz.”