YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de özellikle son yıllarda kadınların yükseköğretime erişimi ve akademideki ağırlığının arttığı belirtildi. Yükseköğretime kayıtlı öğrenci sayısında geçen yıl kızların oranının ilk kez erkekleri geçerek yüzde 50,8'e ulaştığı hatırlatılarak, "2024'te bu oran kızlar lehine daha da artarak yüzde 51,7'ye yükseldi. Yükseköğretimdeki 7 milyon 503 bin 181 öğrenciden 3 milyon 879 bin 512'si kızlardan, 3 milyon 623 bin 669'u erkeklerden oluşuyor. Ayrıca, Türkiye'deki üniversitelerde toplam 181 bin 498 öğretim elemanı bulunuyor. Bunlardan 97 bin 291'i erkek, 84 bin 207'si kadın. Buna göre kadın akademisyenlerin oranı yüzde 46,4'e yükselmiş oldu. Bu oran Avrupa ve OECD ülkelerindeki yüzde 43 olan kadın akademisyen ortalamasının üstünde" denildi.
'PROFESÖRLERİN YÜZDE 34,3'Ü KADINLARDAN OLUŞUYOR'
Akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi sayısının erkekleri geride bıraktığı belirtilerek, "Toplam 42 bin 350 araştırma görevlisinin 22 bin 792'si (yüzde 53,8), 35 bin 776 öğretim görevlisinin 18 bin 444'ü (yüzde 51,6) kadınlardan oluşuyor. Türkiye'deki üniversitelerde kadın akademisyenler arasında 12 bin 296 profesör, 9 bin 947 doçent, 20 bin 728 doktor öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Profesörlerin yüzde 34,3'ü, doçentlerin yüzde 41,8'i, doktor öğretim üyelerinin yüzde 47,4'ü yine kadınlardan oluşuyor" ifadelerine yer verildi.
Ayrıca geçmişte daha çok erkeklerin tercih ettiği mühendislik alanında görev yapan kadın akademisyenlerin oranının da bu yıl itibarıyla yüzde 30'a yükseldiği kaydedildi.