Devran Yiğit Sinanoğlu, bugüne kadar 42 köy okuluna 30 bin 800 kitap kazandırdı. Kampanyaya destek çağrısında bulunan Sinanoğlu, “Kesinlikle para istemiyoruz” uyarısında bulundu.
YENİGÜN HABER – Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, okuma yazması olmayan bir ailede doğan Devran Yiğit Sinanoğlu, Bingöl Üniversitesi Biyoloji ve Anadolu Üniversitesi Adalet bölümlerini bitirdi. Hala Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan Sinanoğlu, aynı zamanda 10 şiir kitabı ve romanın da yazarı.
Gazete Duvar’dan Vecdi Erbay’a konuşan Sinanoğlu, ataması yapılmayan üniversite mezunlarından sadece birisi. Sosyal medyada başlattığı köy okulları için kitap kampanyasını ve 3 üniversite okuduğu halde atamasının neden yapılmadığını dile getirdi.
'Sistem adil değil'
Sinanoğlu konuya, “Birincisi, sistemde bir aksaklık olduğu yediden yetmişe herkesin kabul ettiği bir durumdur” diyerek girdi ve şöyle devam etti:
“Bizim eğitim sistemimizde oturmuş bir temel yok. Temel olmayınca binada sallantının olması gayet normaldir. Mesela Amerika'da veya Avrupa'da oturmuş bir eğitim sistemi var. Hükümetler ya da bakanlar değişse bile sistem değişmiyor, saat gibi çalışıyor. Sistemin temeli iyi olunca bina da inşa edebilirsiniz, kat da çıkabilirsiniz. Bunların sonucunda ise kaliteli insan, eleman yetiştirmiş olursunuz.
İkincisi, siz bir tarih öğretmenine üslü sayıları, bir hemşireye imla kurallarını ya da bir avukata İslamiyet öncesi soruları soruyorsunuz vs. Siz bu soruları bu insanlara sorarken, bu bilgiler onların meslek hayatında ne işine yarayacak diye hiç düşündünüz mü? Sistemin yaptığı şey şudur: Balığı, kartalı, kurdu, yılanı, kırkayağı çölün ortasında işaret fişeği ile yarıştırmaktır. Oysa balık su canlısıdır, çölde yüzemez. Kartal sema hayvanıdır, yerde koşamaz. Böyle bir sistem adil bir sistem değil. Ve bu sistem uzun yıllardır insanları mağdur ediyor. Umuyoruz ki insanları daha fazla mağdur etmeyecek bir sistemi getirecekler.”
Okuyarak iletişim kurdular
Sinanoğlu, ataması yapılmayınca 4 ay ücretli öğretmenlik yaptı. Çalıştığı kısa süre içinde öğrencilerin kendini ifade edemediğine, kendini anlatamayan öğrencilerin şiddete başvurduklarına tanık oldu. Çocukların yaşadığı kendini ifade edememe sorununa kitap okumanın çözüm olabileceğini düşünen Sinanoğlu da bu yönteme başvurdu. Bir de kendisine mektup yazmalarını isteyerek yazmaya teşvik etti çocukları.
Çocuklardan gelen ilk mektupların birkaç cümle olduğunu ancak kitap okudukça yazdıkları mektupların da uzamaya başladığını söyleyen Sinanoğlu; bu mektuplardan, çocukların okudukça kendilerini daha iyi ifade etmeye başladıklarını ve hem birbirleriyle hem de aile içinde daha sağlıklı iletişim kurmaya başladıklarını gözlemledi. Sinanoğlu ayrıca, içe kapanık çocukların, dönem sonunda koro kurup konser bile verdiklerini belirtti.
Kitap kampanyasını tek başına organize eden Sinanoğlu, “Herhangi bir kurum veya kuruluştan destek almıyorum. Yazar kimliğimle yürütüyorum" dedi.
Binlerce kitap çocuklara ulaştı
Kitap kampanyası da bu deneyimden doğmuş bir fikir. Kitaplarından elde ettiği geliri de kampanya için kullanan Sinanoğlu, “Eğer biz bunu okuyarak başardıysak neden başkaları da başarmasın. Köylerimizin çoğunda kütüphane yok. Çocukların okuyacağı kitapları yok. Biz de bu ihtiyaçlarını karınca kararınca gidermeye çalışıyoruz” dedi.
Kitap kampanyasını tek başına organize eden Sinanoğlu, “Herhangi bir kurum veya kuruluştan destek almıyorum. Yazar kimliğimle yürütüyorum. Şucu bucu olmadan insani nazardan bakıyorum ve çalışmamı da bu şekilde devam ettiriyorum” ifadelerini kullandı.
Ancak iş insanı Ramazan Ava’dan destek aldığını da belirten ve Ava’ya öğrenciler adına teşekkür eden Sinanoğlu, “Birçok yere onun aracıyla gidiyoruz. Yol ne kadar uzak olursa olsun bir gün bile bize yok demedi. Bu engin yürekliliği dışında bugüne kadar kampanyaya 15 bin 230 kitap ve 590 öğrenci kardeşimize kırtasiye ürünlerinin ulaşmasına vesile oldu” şeklinde konuştu.
'Para kabul etmiyoruz'
Sinanoğlu, kendisine gelen kitapları ve kırtasiye malzemelerini nasıl dağıttıklarını ise şöyle anlattı: “Öğrenci sayısına ve köyün maddi durumuna göre hareket ediyoruz. Köyün durumu iyiyse sadece kitap götürüyoruz. Kötüyse kırtasiye ürünlerini de götürüyoruz. Bunları yaparken de kesinlikle ayrım yapmıyoruz, çocuklarımızı ötekileştirmiyoruz. Bunun durumu iyi, bunun durumu kötü ayrımı yapmıyoruz. Herkese eşit davranıyoruz.”
Öğrencilerin daha çok edebi kitaplar, hikâye, masal, dünya klasikleri, kaynak kitaplar talep ettiğine değinen Sinanoğlu, ideolojik, siyasi, dini kitapları kabul etmediklerini ve öğrencilere götürmediklerini de kaydetti. Bugüne kadar 45 köy okulunun kütüphane ihtiyacını karşıladıklarını belirten Sinanoğlu, “31 bin 920 kitabı öğrenci kardeşlerimize buluşturduk. Bunun yanında 875 öğrenciye de kırtasiye yardımında bulunduk” dedi.
Kampanyaya destek olmak isteyenlerin kendisine sosyal medya hesapları üzerinden ulaşabileceklerini aktaran Sinanoğlu,
“Çocuklarının veya kendilerinin okudukları ya da okumayacakları kitapları bekliyoruz. İsteyen kitap da alıp bize ulaştırabilir” dedi.
Sinanoğlu ayrıca, “Biz kesinlikle para kabul etmiyoruz” diyerek kampanyaya katılacaklara uyarıda bulundu. (Haber Merkezi)