Silvan’ın Beynat Mahallesi’nde yaşayan Orakçı ailesinin 3 çocuğu, okula gidebilmek için her gün kayıkla baraj göletini geçerek tehlikeli bir yolculuk yapıyor. Derinliği en az 60 metre olan baraj suyu üzerinde kayıkla seyahat eden çocuklar, yazın güneş altında, kışın da soğuktan olumsuz etkileniyor, rüzgarlı havalarda ise okula gidemiyor. Yolları bozuk olduğu için servis sorunu yaşadıklarını belirten Orakçı ailesi, “Çocuklarımız kayıkla gidip gelene kadar onları izliyoruz. Kayık ters döner batar diye çok korkuyoruz. Yetkililerden yollarımızın bir an önce yapılarak çocuklar için servis verilmesini istiyoruz” dedi
YENİGÜN HABER - Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı 23 haneli Beynat (Usluca) Mahallesi, 1999’da Batman Barajı’nın yapımıyla birlikte sular altında kaldı. Mahallede yaşayan vatandaşlar daha yüksek noktalara yeni evler inşaa ederek, burada yaşamaya başladı. Mezopotamya AJans’ta yer alan habere göre uzun yıllardır inşaa ettikleri evlerde yaşayan mahalleli, baraj suyu nedeniyle kısa mesafedeki yolların kapanması nedeniyle sorunlar yaşadı. Mahalle sakinlerinin çocuklarının okul çağına gelmesiyle ulaşım sorunu ikiye katlandı. Orakçı ailesinin ilk ve ortaokul çağındaki 3 çocuğu her gün tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Silvan Malabadi İlköğretim Okulu’na giden 3 çocuk, ailelerinin kendi imkanlarıyla demir saçlardan yaptığı kayıklarla okula gidip geliyor. Bazen babaları bazen de amcalarıyla birlikte, derinliği en az 60 metre olan baraj suyu üzerinde kayıklarıyla seyahat eden 4 kişi arasında ise sadece 1’i yüzme biliyor. Bu kişi de ya baba yada çocukların amcaları oluyor. Yazın güneş altında, kışın ise soğuktan etkilenen çocuklar, rüzgarlı havada ise okula gidemiyor.
2 saatlik yol çilesi
Her sabah saat 08.00’da başlayan dersleri için saat 06.00’da kalkmak zorunda kalan çocukların zahmetli okul yolculuğu, sadece baraj suyunu aşmakla sınırlı kalmıyor. Tepede bulunan evlerinden gölete 25 dakika yürümek zorunda kalan çocuklar, buradan da bindikleri kayıkla 25 dakikalık bir yolculuktan sonra kendilerini alan servis aracılığıyla 10 dakika sonra okula varıyor. Yaklaşık 60 dakikalık yorucu ve tehlikeli bir yolculuktan sonra okula varan çocuklar aynı yöntem ile okul çıkışı evlerine varıyor.
Çocukların yolculuğunu izliyor
3 çocuğun annesi Samiye Orakçı, her gün çocuklarının su üzerinde okul yolculuğunu izlediğini belirterek, yolculuğu “mülteci” teknelerinde yapılan yolculuğa benzettiğini ifade etti. Anne Orakçı, yaşadığı korkuyu şu sözlerle anlattı:
“Gidip gelene kadar onları izliyorum. Kayık ters döner batar diye çok korkuyorum. Çocuklarım bu yolda 4 kez suya düştü. Islanıyorlar, okula geç kalıyorlar. Özellikle kışın çok korkuyorum. Yağmur yağınca biz bir uçta onlar öteki uçta öylece bekliyoruz, yağmur dinsin diye. Orada aç kalıyorlar. Bütün günleri yolda geçiyor.”
Kayık bazen su alıyor
Baba Mirze Orakçı ise kayığın bazen su alıp battığını ifade ederek, “Her okul günü bu sıkıntıları çekiyoruz. 2 kere çocuğumu bizzat ben düştükleri sudan çıkardım, bu yolculuk çok tehlikeli. Okula giden bir kara yolu var. Ancak yol kapalı. Bozuk olan yolun yapılmasını ve çocukların okula gidebilmesi için servis temin edilmesini istiyoruz” dedi.
Servis verilmiyor
Ev ile okul arasındaki 4-5 kilometre olan yol mesafesinin baraj yapımından sonra 25 kilometreye çıktığını belirten Orakçı, karayolunun bir kısmının bozuk olmasından kaynaklı yolu kullanamadıklarını söyledi. Orakçı, “Başta okul müdürüne söyledik, onlar da bizi milli eğitime yönlendirdi. Onlar da gelip yola baktı bize haber vereceklerini söyledi. Bir hafta sonra arayıp ‘tamam servis sağladık’ dediler ancak firmayı aradık bize ‘hayır servis gelmeyecek’ dedi. Firma servis tahsis etmedi. Belediyeye yol için dilekçe de verdik ama şimdiye kadar her hangi bir netice alamadık” diye konuştu. Baba Orakçı, yolların bir an önce yapılarak çocukları için servis verilmesini istedi. (Haber Merkezi)