Kuraklığın etkisiyle elektrik enerjisi üretimi açısından kritik eşik olan 820 metre kotuna 3,74 metre yaklaşan baraj gölüne bu yılki bereketli yağışlar can suyu oldu.
Mayıs ayının ilk yarısı itibarıyla su kotunun 836,3 metreye yükseldiği baraj gölündeki su seviyesi, bölgede etkisini devam ettiren sağanaklar ve Keban Baraj Gölü havzasını besleyen nehirlerden gelen sularla yükselmeye devam ediyor.
Keban Barajı ve HES İşletme Müdürü Bekir Kaya, AA muhabirine, Keban Baraj Gölü'nde depoladığı suyla Türkiye ekonomisine 48 yıldır kesintisiz hizmet veren hidroelektrik santralinin geçen yıl ülke genelinde etkili olan kuraklık nedeniyle kritik bir eşikten geçtiğini söyledi.
Kuraklık nedeniyle baraj gölündeki su seviyesinin geçen yıl 823,74 metreye kadar gerilediğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu:
"Göldeki su seviyesi 2019'da maksimum kota yaklaştığı için savaklardan suyu salmak zorunda kaldık. 2020-21-22 yıllarında da su seviyesi giderek düştüğünden dolayı bir tedirginlik yaşadık. Allah'a şükürler olsun son yağışların ardından göl kotumuz 836,3 metreye ulaşmıştır. İnşallah bu yıl geçen yılki üretimin üstünde bir üretim yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki günlerde de meteorolojik tahminlere göre yağışların devam etmesi bekleniyor. Bu yağışlar devam ettiği takdirde göl kotunun 840'lara yaklaşacağını öngörüyoruz."
Bugüne kadar 281 milyar 219 milyon 421 bin 850 kilovatsaat enerji üretti
Kaya, Keban Baraj Gölü'nün 125 kilometre uzunluğu ve 680 kilometrekare yüzey alanı ile Türkiye'nin 3'üncü büyük gölü ve Atatürk Barajı'ndan sonra 2'nci büyük suni gölü olduğunu aktardı.
Gölün Murat, Munzur, Perisu ve Karasu nehirlerinden gelen suyla beslendiğini aktaran Kaya, "Keban Barajı ve HES 2022'de 3 milyar 875 milyon 120 bin 500 kilovatsaat enerji üretti. Kurulduğu günden bugüne kadar da 281 milyar 219 milyon 421 bin 850 kilovatsaat enerji üretti. İnşallah 2023'te geçen yılki üretimin üstünde bir üretim yapmayı hedeflemekteyiz." dedi.
"Enerji ve tarımsal üretim açısından büyük ekonomik katkı sağlıyor"
Kaya, ülke genelinde geçen yıl yaşanan kuraklığın suyun enerji ve tarımsal üretim açısından önemini bir kez daha gözler önüne serdiğine, bu açıdan su ve enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasının kuraklığın etkilerinin bir nebze de olsa azaltılması açısından önemli olduğuna dikkati çekti.
Barajların enerji üretimi ve tarımsal faaliyetlerin devamı noktasında ülkenin can damarları olduğunu vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:
"Keban Barajı havzasında aynı zamanda alabalık üretim çiftlikleri de mevcuttur. Özel sektör teşebbüsüyle Türkiye'nin en büyük alabalık tesisleri Fırat Nehri havzasında bulunuyor. Burada üretilen alabalıklar yurt içinde tüketildiği gibi dünyanın belli ülkelerine ihraç edilmektedir. Keban Barajı ilimize ve ülkemize enerji ve tarımsal üretim açısından büyük ekonomik katkı sağlıyor."
Santral yerli ve milli imkanlarla yenilendi
Kaya, 1970'li yılların teknolojisi ile kurulan santralin mekanik ve elektrik sistemlerinin zamanla yorulması ve bugünün ihtiyaçlarını karşılamaması yüzünden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının destekleri ile Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ve TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü tarafından rehabilitasyon projesi yürütüldüğünü belirtti.
Rehabilitasyon çalışmasıyla santralin mekanik ve elektronik sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla yenilendiğini aktaran Kaya, "İlk 5 ünitemizin rehabilitasyonu tamamlandı, kalan 3 ünitenin devam ediyor. Rehabilitasyonla santralimizi günümüz teknolojisiyle donattık. Aynı zamanda kurulu güçte çalıştırmakta zorluk çektiğimiz ünitelerimizi daha büyük güçlerde, 180 megavata kadar çalışır duruma getirdik." ifadelerini kullandı. (AA)