Mahsum KARA/YENİGÜN HABER -Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle sokak hayvanları ile ilgili Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklik için çalışma başlattı.
Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması planlanan yasa teklifinde sokak köpeklerinin “uyutulması” öngörülüyor. Meclis’e gelmesi beklenen teklife, muhalefet partileri ve hayvan hakları savunucuları tepki gösteriyor.
Sokak hayvanlarına dair meclise sunulacak yasa teklifine dair Gazetemize değerlendirmede bulunan Hayvan Hakları Savunucusu Av. Leyla Naz Eren Sürek, şunları aktardı: “Son zamanlarda AKP iktidarı tarafından maalesef yine sokakta yaşamını sürdürmeye çalışan hayvanların varlığının sorgulanıp nasıl yok edileceğinin tartışıldığı bir gündem mevcut. Köpek popülasyonu artışı ve saldırı vakalarının azalması gerekçesiyle köpeklerin toplanıp belli bir süre sonunda katledeceklerine dair bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyorlar. Köpeklerin hayatlarına dönük bu kitlesel ölüm taleplerini de ‘uyutma’ adı altında yumuşatmaya çalışıyorlar toplum nezdinde. Halihazırdaki yasada iyileştirmeler yapılmasını bekleyip bunun için emek verirken toplumu yüz yıl geriye götüren söylemlerle karşı karşıyayız.”
YAŞAM ALANLARI YOK EDİLİYOR
Sokak hayvanlarının korunmasına dair oluşturulan kanunları hatırlatan Sürek, “2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun ‘’kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’’ maddesi uygulansaydı bugünkü senaryo yaşanmayacaktı. Yirmi yıldır görevini yapmayan belediyeler ve onları denetlemeyen bakanlığın sorumsuzluğunun faturası bu tablonun mağduru olan köpeklere kesilmek isteniyor. Yaşam alanları insan eliyle yok edilen, şiddetin her türlüsüne maruz kalan ve açlıkla susuzlukla boğuşarak hayatını idame ettirmeye çalışan bu hayvanları devlet ya hapsetmeyi ya katletmeyi düşünerek bu sorunu çözeceğini sanıyor. Üstelik insanlığa sığmayan ve bilimsellikten uzak olan bu ilkel yöntemler 2004 senesinden önce uygulanmış, demek ki bu problem böyle çözülmüyor. Tarih tekerrür etmemeli, aynı hatalar tekrarlanmamalı. Bu yasa tasarısı hazırlığında ne işin uzmanı olan veteriner hekimlerden ne sahada çalışan gönüllülerden ne de hak savunucusu olan hukukçulardan görüş alınıyor” diye konuştu.
YETKİLİLER BİR AN ÖNCE ÇÖZÜME ODAKLANMALI
Yasa teklifinin durdurması ve sokak hayvanlarının korunması için önerilerde bulunan Sürek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Konunun ehli kişilerle masaya oturulduğunda görülecek ki çözüm çok basit; yapılması gereken öncelikli şeyler ülke çapında sahipli ve sahipsiz tüm hayvanlar için kısırlaştırma seferberliği başlatılması ve hayvan üretim-satışının yasaklanması. Bir yandan yasal iyileştirmeler yapılmalı, çocuklarla yetişkinlere hayvanların yaşama hakkı ve doğru davranış biçimleriyle ilgili eğitimler verilerek toplum bilinçlendirilmeli. Bu sorunun adım adım insancıl, etkin ve sürdürülebilir çözümü bu şekilde olmalıdır. Devlet yetkilileri bir an önce sorunun çözümüne odaklanarak yapıcı çözümler geliştirmeli ve bunları vakit kaybetmeden uygulamaya koymalıdır. Bir canlının yaşama hakkının tartışmaya açılması söz konusu dahi olamaz. Onların sahip olduğu ama koruyamadığı hakları için mücadele etmekle yükümlü olan bizleriz. İktidar dilinin ürettiği hiçbir söylem ve uygulama toplumla hayvanların yüzyıllardır süregelen ilişkisini koparamayacak. Hiçbir şart ve koşulda hayvanları azınlık bir grup vicdansız ve merhametsiz insana kurban etmeyeceğiz.”
HAYVANLAR HEDEF TAHTASINA OTURTURTTURULUYOR
Son yıllarda hayvana yönelik işlenen hem bireysel hem de kurumsal suçların giderek artış gösterdiğine dikkat çeken Sürek, “Bunun arkasında da örgütlü nefret dili ve cezasızlık politikaları yer alıyor. Zaten mevcut kanunda hayvana dönük işlenen suçlarla ilgili verilen cezalar yetersizken, bu cezaların yatarı yokken Türkiye’nin yoğun gündeminin arasında köpekler devlet eliyle sık sık ‘toplatılma, hapsedilme ve öldürülme’ gibi tehditlerle hedef tahtasına oturtturuluyor. Bahsi geçen korkunç yasa tasarısının gündeme alınması bile hayvan düşmanlarının cesaretlendirmesine yol açıyor. Bu şiddet ortamı iktidar tarafından istikrarlı bir biçimde destekleniyor ve ardından topluma sirayet ediyor. Sokakta yaşayan hayvanlarımızı korumanın bile giderek zorlaştığı zamanlardan geçsek de hayvan hakkı mücadelesini yürüten bizler de etkiye tepki vermesini daha hızlı öğrendik, kendilerinden olmayan herkesi ve her şeyi yok etmeye dönük çalışan bu zihniyete geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.