Yüzbaşı rütbesiyle Ergani İlçe Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde 2017-2019 ile 2019-2020 tarihleri arasında "rüşvet karşılığında köy korucusu alımı yapmak", "korucubaşlarını görevden alma tehdidiyle para almak ve para karşılığında korucubaşı atama", "rüşvet karşılığında tayin çıkarma" fiillerinden dolayı "rüşvet alma" ve "irtikâp" suçlarından hakkında dava açılan Binbaşı Ahmet Eren ve subay Soner Eren tahliye edildi.
7 aylık tutukluluğun ardından Binbaşı Eren ve subay Soner Eren görülen duruşmada tahliye edildi. Emekli ve görev başındaki korucuların da aralarında bulunduğu 38 sanıklı davanın Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmasında savunma yapan Binbaşı Ahmet Eren, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
‘EŞİM BAŞÖRTÜLÜYDÜ DİYE BENİMLE UĞRAŞTILAR’
"İftira her zırhı deler, delemediği tek zırh iman zırhıdır, o da bende var" sözleriyle savunma yapan Binbaşı Eren, kendisine kumpas kurulduğunu savundu. Başarılı bir subay olduğunu belirten Eren, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutan Yardımcısı ile Jandarma Genel Komutanlığı Cari Harekât Daire Başkanı Jandarma Kurmay Albay Ali Demir'i suçladı.
Dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutan Yardımcısı'nın FETÖ'cü olduğunu ve hakkında işlem yapıldığını söyleyen Eren, emekliye ayrılan Jandarma Genel Komutanlığı Cari Harekât Daire Başkanı Jandarma Kurmay Albay Ali Demir'in Ergenekon davasında açığa alındığını ve eşinin başörtülü olması nedeniyle kendisiyle uğraştığını öne sürdü.
‘ERDOĞAN VE DEVLET BAHÇELİ HAYRANIYIM, ÜLKÜCÜYÜM’
Ak Parti mitingine köy korucularını götürmekle suçlandığını ve bunu kabul ettiğini belirten Eren, "Ben Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli hayranıyım. Ben ülkücü kökenli biriyim. Ben bu vatan için defalarca çatışmaya girdim. Meskûn mahalde sonuna kadar çatıştım. Komutanlarımız meskûn mahal çatışmalarından kurtulmak için tayin istediler. Birçok komutanımız o meskûn mahal çatışmalarından kaçtı. Ben sonuna kadar çatıştım. Bundan dolayı eşim ve çocuklarım psikolojik tedavi görüyor. Kişilik bölünmesi tedavisi görüyorlar" ifadelerini kullandı.
İDDİALARI REDDETTİ
Hakkındaki rüşvet alma iddialarını kabul etmeyen Eren, kendi zamanında yapılan korucu alımlarının spor ve sözlü sınavla alındığını bu iki sınavda da heyette başka yetkililerin bulunduğunu, MİT Bölge Başkanı elemanı olduğunu öne sürdüğü Erol Kaya'nın yanında bulunması ve kendisini denetim altında tutmasından dolayı rüşvetle korucu alımını yapmasının mümkün olmadığını savundu. Kendisi aleyhine ifade verenleri yanından uzaklaştırdığı için ifade verdiklerini savunan Eren, tahliyesini ve beraatini istedi.
RÜŞVETİ VEREN İTİRAF ETTİ
"Rüşvet vermekle veya aracılık etmekle" suçlanan Mehmet Tosun, ceza alma riskine karşı suçunu itiraf ederek, Binbaşı Ahmet Eren'e oğlu Sedat ve yeğeni Oğuzhan Tosun'un koruculuktan çıkarılmaması için Eren'e 40 bin TL rüşvet verdiğini anlattı. Tosun, oğlu ve yeğeninin korucu kadrosuna geçtiğini, bir ay sonra da Binbaşı Eren'in, onları koruculuktan atmakla tehdit ettiğini, her biri için 20 bin TL istediğini, bu parayı 3-4 gün arayla iki taksit şeklinde verdiğini kaydetti.
KARAKOL TADİLATI İÇİN PARA VERDİM
Binbaşı Eren'e korucu başı olarak kalmak için 10 bin TL rüşvet vermekle suçlanan Salih Aydoğan'ın verdiği para için, “O dönemde korucu maaşı bin 8 TL iken, nakit parası olmadığı için 10 bin TL kredi çekerek ödeme yaptığını” kabul eden Salih Aydoğan, bu parayı karakol tadilatı için verdiğini savundu.
'HİÇBİRİMİZ TEMİZ DEĞİLİZ'
Babasına ait arazide kenevir yakalatan Nafiz Yaşar'ın serbest bırakılması olayında aracı olduğu ifade edilen ve "rüşvet vermekle suçlanan" Ergani Belediyesi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin Ak Partili Üyesi Mehmet Sıddık Karadaş ise "Hiçbirimiz temiz değiliz. Temiz insanın burada işi olmaz. Hepimiz kirliyiz" diyerek, kendisine verilen 25 bin TL'yi Eren'e verdiğini söyledi. Karadaş, Yaşar'ın bu paranın serbest bırakılma karşılığından kendisine istenildiği için Eren'e verdiğini söylediğini aktardı.
YAKIN KORUMASI KENDİSİNE TELİM EDİLEN RÜŞVETİ ANLATTI
Eski korucubaşı olduğu dönemde Binbaşı Ahmet Eren'in yakın korumalığını yapan ve rüşvete aracılık etmekten yargılanan Murat Altın, iddiaları doğruladı. Altın, Eren'e verilen paraların kendisine verildiğini kendisinin de bunu Eren'e teslim ettiğini söyledi. Rüşvetin kendisine Eren'e telim etmek üzere kim tarafından, nerede, ne zaman ve nasıl verildiğini en ince detaylarına kadar anlatan Altın, bu rüşvetin korucu olarak kalma, korucu olma, korucubaşı olma veya kalma talebiyle istenilen para olduğunun altını çizdi.
Para karşılığında tayinlerini batı illerine çıkardığı belirtilen jandarma personeli ise Ahmet Eren ve Soner Eren'e verdikleri parayı borç olarak verdiklerini savundu.
Savunmaların ardından kısa bir ara veren mahkeme, Binbaşı Ahmet Eren ve subay Soner Eren'in tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi. (Haber Merkezi)