Kentte yapılan Nevroz kutlamalarına ilişkin basın Diyarbakır Nevroz Tertip Komitesi’nin düzenlediği basın açıklamasında konuşan HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, kent sakinlerinin Nevroz'da "tarihi bir görüntü ortaya çıkardığını" kaydetti. Ceylan, "Bu Nevroz'un zayıf geçeceğini umut edenlerin umutlarını boşa çıkardığı için Amed halkına teşekkür ediyorum. Bu Nevroz'un sahibi halkımızdır" dedi
Diyarbakır Nevroz Tertip Komitesi üyeleri, kentte 21 Mart'ta yapılan kutlamalara dair basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya HDP milletvekilleri Dersim Dağ ve Remziye Tosun da katıldı. Mezopopotamya Ajans’ta yer alan habere göre HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, kent sakinlerinin Nevroz'da "tarihi bir görüntü ortaya çıkardığını" belirtti. Ceylan, "Topluma umut veren bir görüntü ortaya çıkardığı için, olumlu düşünenlerin umudunu yükselttikleri için ve bu Nevroz'un zayıf geçeceğini umut edenlerin umutlarını boşa çıkardığı için Amed halkına teşekkür ediyorum. Bu Nevroz'un sahibi halkımızdır" dedi. Ceylan, “AKP-MHP iktidarı, 'izin verdik' deyip, sonradan yasaklayarak, 'Bakın kimse HDP'ye sahip çıkmadı' diyecekti. 50-100 bin kişinin katılımını amaçlıyordu. Büyük bir güç Amed'de topladılar. On binlerce polis Amed sokaklarına yerleştirildi. Halk, Nevroz alanına girmek için 4-5 kontrol noktasından geçmek zorunda kaldı. Alana girmek isteyenler 4-5 saat bekletildi ve sonra alana girebildi. Israr olduğunu gördüklerinde bazı kapıları tamamen kapattılar ve alana girişi yasakladılar. Halka saldırdılar. Gazla, suyla, copla birçok kişi darp edildi. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Her şeye rağmen milyonların alana girmesini engel olamadılar" şeklinde konuştu.
‘Deklarasyon sahiplenildi’
Benzer bir durumun sahne etrafında da yaşandığına dikkati çeken Ceylan, "Yüzlerce polis işimizi yapmamamız için sahne etrafına yerleştirildi. Bu görüntü çok provokatif bir görüntüydü. Sabır ve metanet olmasaydı büyük bir tehlike olurdu. Onlar da altından kalkamazdılar. Amed halkına minnetimizi dile getiriyoruz. Engel, baskı, gözaltı, tutuklamaları hem reddettiler. Hem de provokotif zemini boşa çıkardılar. Amed halkı, 'Amed halkının iradesini kıracağız' diyenlere 'Hiç kimse Amedlilerin iradesini kıramayacak' mesajı verdi. Bu görüntü sıradan bir görüntü değil. Bu görüntü milyonlarca Amedilinin baş eğmeyen ruhuyla ortaya çıkan bir görüntü” ifadelerini kullandı. 6-7 yıldır demokratik siyaset yürütenler üzerinde baskının olduğunu ileri süren Ceylan, "Dilimize, kültürümüze varlığımıza saldırdılar. Ancak sonuç olarak Nevroz'da bu saldırılar boşa çıktı. Kürtler ve dostları, bu Nevroz'da büyük bir iradeyle barış umudunu ve demokratik siyasete sahip çıktılar" diye kaydetti. Ceylan, “10 Mart'ta Kürdistanî İttifak Çalışması'nda yer alan partilerin 10 Mart'ta açıkladığı Nevroz deklarasyonda yer alan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması, Kürtlerin özgürlüğü için ulusal birliğinin sağlanması, Kürtçenin eğitim dili olması, hasta tutsakların serbest bırakılması ve demokratik siyasetin geliştirilmesi taleplerinin de Nevroz'da sahiplenildiğini” belirtti. Ceylan, "Bu talepler Nevroz'un şiarlarıydı. Nevroz onurlu bir barışın sesi oldu" diye belirtti.
Talepler
HDP İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy ise, her türlü provokasyon girişimine rağmen kutlamaların gerçekleştiğini vurguladı. Deklarasyonun sahiplenildiğini vurgulayan Atasoy, "Halkımız her yerde kutlamalara katılarak deklarasyonu sahiplenmiş oldu. Savaşa karşı barış iradesinin ne kadar güçlü olduğunu göstermiştir. Tecrit ve cezaevlerine yayılan politikaların boşa çıkarıldığı bir Newroz olmuştur. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, tüm siyasi tutsakların serbest bırakılarak, Kürt sorununda savaşın değil barışın ve müzakare yolunu açılması gerektiğini savunan bir irade ortaya koymuştur Amed Nevroz alanı. Kürt halkının kültürel kimliği üzerindeki asimilasyonun son bulması çağrısı yenilenmiştir. Kürtçe üzerindeki yasaklamaların kaldırılması ve Kürtçenin eğitim dili olarak kabul edilmesi iradesinin ne kadar sahiplenildiği bir sonuç ortaya koymuştur Amed halkı" şeklinde konuştu. Halkın korku ve engellemelerde "teslim alınmak" istendiğini savunan Atasoy, Nevroz kutlamalarının zayıflatılmak istendiğini ancak ortaya çıkan fotoğrafın bu çabanın nafile çaba olduğunu gösterdiğini kaydetti. Engellemelerle Nevroz'un zayıf gösterilmek istendiğine dikkati çeken Atasoy, "Amed halkı barikatları yıkarak, saatlerce mücadele ederek her alanı Nevroz meydanına dönüştürmeyi başarmıştır" diye kaydetti. Alanda görev yapmaları için 600 kişiyi görevlendirdikleri ancak görevlilerin dahi içeriye alınmadığını aktaran Atasoy, iktidarın "Kürt ve kadın düşmanı" politikalarının bu Nevroz'da boşa çıkarıldığını ifade etti. Atasoy, "Halkımız, politik mesajlarını hem sahneden hem alandan egemenlere ve siyasal iktidara net bir şekilde ifade etmiştir" şeklinde konuştu.
Gözaltılar
HDP PM üyesi avukat Serhat Eren ise, engellerin Nevroz öncesi başladığını iddia etti. Ergani'de kutlamalar sırasında çok sayıda kişinin gözaltına alındığını kaydeden Eren, yine Nevroz öncesi 24 kadının gözaltına alındığı ve bunlardan 11'nin tutuklandığını ifade etti. Ayrıca siyasetçiler ve kadın çalışmalarında yer alan 36 kişi hakkında arama kararı çıkarıldığı bunlardan 17'sinin gözaltına alındığını aktaran Eren, "Nevroz'dan bir gün sonra adliyeye dahi çıkarılmadan, savcılıkça ifadelerinin alınmasını gerektirmeyecek önemsiz bir mesele üzerinden gözaltına alınıp, serbest bırakıldılar. Arkadaşlarımızın Nevroz'a katılımının engellendiğini ifade etmek isterim" diye kaydetti. Nevroz günü girişlerde kurulan kontrol noktalarında yaşanan engellemelere değinen Eren, yöresel kıyafetler ve bandajlar gerekçe gösterilerek birçok insanın içeriye alınmadığını ifade etti. Eren, aynı gerekçelerle gözaltıların da yaşandığını aktardı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden gelen milletvekilleri dahi günlük giydikleri elbiselerden kaynaklı uzun bir süre engellendiğini ifade eden Eren, Nevroz öncesi Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde yaptıkları toplantılara değindi. Söz konusu toplantılarda kendilerine girişlerin rahat olması için kontrol noktalarının arttırılacağının ifade edildiğini paylaşan Eren, ancak aksi bir tabloyla karşı karşıya kaldıklarını savundu. İnsanların noktalarda biriktiği, provokasyon zemini yaratılarak gaz ve copla insanlara müdahale edildiğini ifade eden Eren, "Buna rağmen insanlar Nevroz alanına girmekten vazgeçmediler" ifadelerini kullandı.
“Çocuklardan kan örneği alındı”
“Fiili bir Nevroz yasağı olduğunu” iddia eden Eren, Nevroz gününde 500'e yakın insanın gözaltına alındığını ve bunlardan 80'inin çocuk olduğunu kaydetti. Gözaltına alınan kişilerinin farklı karakollara götürüldüğünü ve saatlerce soğuk havada dışarıda bekletildiğini ileri süren Eren, önümüzdeki günlerde ayrıntılı rapor hazırlayacaklarını aktardı. Eren, son olarak çocuklardan bazılarını akşam bazılarının gece bazılarının ise kan örnekleri alındıktan sonra savcılıkça serbest bırakıldığını paylaştı.