Ahmet BARAN/YENİGÜN HABER – Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, kentteki yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vali Zorluoğlu, kentte yapılacak olan Sur Kültür Yolu Festivali ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Festival ile ilgili basının gerekli hassasiyeti göstereceğine inandığını belirten Zorluoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Diyarbakır Valisi Murat Zoroğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yarın kentte düzenlenecek Kültür ve Sanat Yolu Festivali’nin tanıtımına ilişkin kentteki gazetecilerle toplantı düzenledi. Yarın sabah festivalin startını vereceklerini söyleyen Vali Zorluoğlu, “Yarın startını vereceğimiz Kültür Yolu Festivali, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızı birkaç yıldan beridir Türkiye’nin önemli merkezlerinden bilhassa turizm bakımından yüksek potansiyel taşıyan şehirlerinden kapsamlı bir festival düzenleniyor. Bu sene 14’üncü organizasyonu Diyarbakır’da yapılacak. Yarın sabah Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı’nın katılımıyla festivalin startını vereceğiz” dedi.
‘Narin cinayeti soruşturması’
Toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmede de bulunan Vali Zorluoğlu’na gazeteciler, Narin Güran cinayetiyle ilgili gelişmeleri sordu. Cinayetin açığa çıkarılması için ilgili ekiplerin çalışmaları sürdüğünü aktaran Zorluoğlu, şöyle konuştu:
“Narin Güran ile ilgili idari soruşturmamız yok. İdari süreç, Narin’in cenazesinin bulunmasıyla sona erdi. O andan itibaren süreç, adli bir süreçtir. Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda bir başsavcı vekili ve dört tane savcımızın çalıştığı, yoğun gayret gösterdiği, il jandarmamızın ve emniyet güçlerimizin destek verdiği bir adli süreç, devam ediyor. Bu adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım. Sağlıklı bir şekilde bu adli sürecin tamamlanmasını da beklemek lazım. Konu adli bir konudur, adli süreci devam ettiği bir konuyla ilgili çok fazla bir şey söylememiz doğru olmaz.”
13 Eylül mitingi yapılacak mı?
DEM Parti tarafından Diyarbakır’da 13 Ekim’de yapılması istenilen ve geçtiğmiz günlerde valilik tarafından mitingin yasaklanmasına rağmen, DEM Partililerin halkı mitinge davet ettiğine ilişkin konuya değinen Vali Zorluoğlu, yasak kararına herkesin uyması gerektiğini ifade ederek, “Hafta sonu Diyarbakır’da yapılması istenen, bizim de valilik olarak yasakladığımız konuya gelince. Yanlış hatırlamıyorsam DEM Parti’nin bir müracaatı valiliğimize oldu. 13 Ekim’de Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda bir miting yapma başvurusu. Biz valilik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, güvenlik bürokrasisiyle beraber ayrıntılı bir şekilde bu müracaatı değerlendirdik. Bunun kamu güvenliği ve huzuru bakımında ciddi riskler oluşturduğu ve Diyarbakır’da uzun bir süreden beri var olan huzur ortamına bu manada tehdit oluşturacağı, somut birtakım delillerle desteklendiği bu çerçevede biz böyle bir mitingin 13’ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında, kamu düzeni anlamında sakıncalı bulduğumuzdan bunu yasakladık. Türkiye, bir hukuk devleti. Karar beğenilir, beğenilmez. Zaten bu kararı, muhatapları idari yargıya götürdü. Süreç devam ediyor. Yargının vereceği karar hepimiz için bağlayıcıdır. Hukuk devleti içerisinde çalışıyoruz, hukuka son derece saygılı bir yönetim anlayışımız var. Kanunların bize verdiği yetkileri kullanarak biz bunu yasakladık. Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil. Bu şekilde aldığımız bu karara, muhataplarımızın ve tüm vatandaşlarımızın saygı göstermesi, bunu anlayışla karşılaması ve buna uyması gerekir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimizdir. Kendi güvenlikleri için aldığımız bu karara uymalarını istiyoruz. Ama bakıyorum ki sosyal medyada, bu yasaklama kararı yokmuş gibi ilgili siyasi partinin ve partililerinin kolları, insanları bu mitinge davet ettiklerini görüyorum. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk devletinde, demokratik ülkede olmayacak davranışlardır. Herkes bu manada yaptığı eylemin sorumluluğunu da taşır. Tekrar ifade ediyorum, bunun Diyarbakır’daki huzur ortamına ciddi tehdit ve risk oluşturacağı gerekçesiyle, somut verileri de dikkate alarak yasakladık. Hukuka uygun bir şekilde aldığımız bu karara bütün siyasi partilerin, muhatapların ve vatandaşlarımızın uyması gerekir” diye konuştu.
‘Eskiyen, kırılan konteynerlerin bakımlarını yapıyoruz’
Bir gazetecinin, İsrail’in saldırıları nedeniyle Lübnan’dan tahliye edilen Türklerin, Diyarbakır’daki konteyner kentte yerleşeceği iddialarını sormasını üzerine yanıt veren Vali Zorluoğlu, şöyle konuştu:
“İsrail’in katliamlarını bir kez daha kınıyoruz. Elbette ki her savaşın insani bir dramı oluyor. Gazze’de yaşandı, şimdi Lübnan’da yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti, başta vatandaşları olmak üzere özellikle gönül bağı hissettiği yerlerdeki mağdurlara her zaman el uzatmıştır. Yine gereğini mutlaka yapacaktır. Bu manada çalışmalar Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda devam ediyor. Lübnan’daki Türk vatandaşları başta olmak üzere insanları güvenli şekilde ülkemize getirilme çalışmaları devam ediyor. Biz Diyarbakır ile ilgili şu ana resmi olarak bir talimat almadık. Lübnan’dan veya başka bir yerden Diyarbakır’a gelecek, ikametlerin sağlanması şeklinde bir talimat almadık. Ama biz her zaman Diyarbakır’da böyle bir kapasite tutuyoruz. Eskiyen, kırılan konteynerlerin bakımlarını yapıyoruz. Bu hazırlıktır. Aldığımız bir talimat söz konusu değil. Allah muhafaza yurt içinde de başka sıkıntılar olabilir. İhtiyaç duyduğumuzda konteyner kentimizde tamir bakımını yaptığımız için belki bu yüzden -Lübnan’dakilerin buraya geldiği- yakıştırması yapılmış olabilir. Şu an böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz.”