Körtik Tepe sayısız bilinmeyeni bağrında gizliyor

Kazılar tamamlanmadan sulara gömülen Körtik Tepe’de yapılan kazılarda çıkarılan eserlerle sağladığı verilerle Yukarı Mezopotamya kültürel geçmişine yönelik sayısız bilinmeyeni bağrında gizlemektedir. Sınırlı imkanlarla yapılan kazılarda ortaya çıkarılanlar insanlık tarihine önemli derecede ışık tutacak bilgiler içeriyor.

Ahmet Sünbül/YENİGÜN HABER – Körtik Tepe'de tam anlamıyla sınırlı imkanlarla şimdiye kadar yapılan kazı çalışmalarında yerleşkenin gerçek alanı tam olarak ortaya çıkarılamazken, çıkarılan arkeolojik eserlerin değeri bile, Yukarı Mezopotamya'da şimdiye kadar ortaya çıkarılan ilk yerleşkelerden daha eski ve önemli bir bölge olduğunu gösteriyordu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri, Devlet Su İşleri'nin sağladığı parasal olanaklarla Diyarbakır Müzesi başkanlığında 2000 yılından bu yana sürdürülen Körtik Tepe arkeolojik kurtarma kazılarında şimdiye kadar ortaya çıkarılan bilimsel derinliği ve teşhir değeri çok yüksek olan 1500'den fazla eser Diyarbakır Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi.

İnsanlık tarihine yön veren eserler ortaya çıkarıldı

İnsanlık tarihine Akeramik Neolotik Dönem kapsamında bir çığır açan buluntulara sahip olan Körtik Tepe, su altında kalmadan önce bile bölgede sulu tarımın kullanılması ve kaçak kazı yapanlar tarafından yoğun bir tahribata uğramıştı. Körtik Tepe çevresinin sulu tarım alanı olarak değerlendirilmesinden kaynaklanan nedenlerle yüzeyde, dolayısıyla höyük genelinde büyük aşınmalar ve tahribatlar meydana gelmişti. Tüm bu tahribatlara rağmen, Körtik Tepe’de 18 yıl süren kazılarda elde edilen bulgular, insanlığın 12 bin 500 yıl önce ait oldukları dönemin sosyal ve kültürel dokusuna ve inanç sistemlerine yeni yaklaşımlar getirdi.

Yapılan kazılar çerçevesinde, farklı derinliklerde çok sayıda çakmaktaşı ve obdisyen malzemeden işlenmiş kesici ve delici aletler ile süs eşyalarının ortaya çıkarılması, Körtik Tepe'nin geniş bir yerleşime açık olduğunu gösteriyordu. Gömü bulguları açısından diğer açmalarda saptanan iskeletlerle benzerlikler yansıtmakla beraber, serpantin boncukların ortaya çıkarılmasının yanı sıra, obsidyen taş alet parçalarının da sayısal çokluğu, alanın yerleşim ya da gömü alanı açısından özel bir öneme sahip olduğunu göstermekteydi.

İleri bir kültüre sahipti

Körtik Tepe'de şimdiye kadar yapılan kazılarda ortaya çıkarılanlar, çağdaşlarına göre 12 bin 500 yıl önce buraya yerleşen ilk insanların ileri bir kültürü temsil ettiği tespit edildi. Özellikle küçük bulgularda gözlemlenen, sanatsal estetiğe yorumlanabilecek uygulamaların varlığı da bunu doğrulayacak nitelikteydi. Gömülerde bulunan sunu taşları, taş baltalar, taş vazolar, taş boncuk ve kemik aletleri bunlardan bazılarıydı.

Sanatsal özelliğe sahip eserler ortaya çıkarıldı

Körtik Tepe kazılarında farklı derinliklerde ortaya çıkarılan Akeramik Neolitik iskeletler; gömü tarzı ve gömü hediyesi bakımından bazı farklılıklar içermekteydi. Buluntuların genel karakteri Akeramik Neolitik Dönemi ilgilendirmekle beraber, değişik seviyelerde farklı gömü tarzı ve hediyelerinin saptanması, söz konusu evrenin birden fazla dönem halinde ve uzun süre yaşandığına işaret etmekteydi.

Körtik Tepe'deki kazılarda ortaya çıkarılan bulgular genel olarak iki dönemi ilgilendirmekteydi. Bunlardan ilkini niteliksiz çanak çömlek ve çoğunlukla tahrip edilmiş gömütlerden algılanan geç dönem yerleşimi; ikincisini ise, yetkin bir kültürel birikimin varlığında uyarıcı Akeramik Neolitik Dönem temsil etmekteydi.

Yontma taş eserler

Kazılarda yoğun olarak taştan yapılmış tabak, tas ve bardaklar ile taştan yapılmış değişik aletlere rastlanılmıştır. Şimdiye kadar ortaya çıkarılan bulgular Körtik Tepe'de yaygın bir yontma taş elet üretim geleneğinin varlığını kanıtlamaktadır. Yerel kaynaklardan sağlanması nedeniyle bu aletlerin üretiminde çakmaktaşının daha fazla tercih edildiği anlaşılmaktadır. Taş aletler arasında en fazla dikkat çeken taştan yapılmış baltalardır.

Taş, kemik ve bitkilerden süs eşyaları

Körtik Tepe'de ortaya çıkarılan ve o tarihte kültürün hangi gelişim evresinde olduğunu gösteren süs eşyaları ve boncuklardır. Taştan, kemikten ve bitkilerden yapılan bu süs eşyaları, çoğunluğu gömü armağanı olarak iskeletlerin ayak, boyun ve el bilekleri yakınında bulunmuş olmasına karşın, bazıları da taş kaplar içinde bulundu. Malzeme, işleniş teknikleri, biçim ve diğer özellikleri bakımından bölgedeki çağdaş yerleşimlerde bulunanlarla ortak özellikler gösteren söz konusu bulgular, ait oldukları dönemin bölgesel ilişkilerinin algılanmasında ayrı bir öneme sahiptirler.

12 bin 500 yıllık tarih müzede sergileniyor

Körtik Tepe'de taş işçiliğinin nadide örneklerinin yanı sıra, kemik aletlerinin de gelişkin örneklerine rastlanıldı. Bu yöndeki bulgular, gömü armağanı olarak ortaya çıkarılmalarının yanı sıra, bağımsız olarak da ele geçirilmiştir. Çoğunluğu gömü armağanı durumundaki bulgular, işçilikleri ve diğer özellikleriyle daha nitelikli olup estetik kaygılarla üretilmiş ürünler olarak gelişkin bir sanat anlayışının temsilcileri durumundadır. Burada çıkarılan ve binlerce yıllık insanlık kültürünü temsil eden birbirinden değerli bu eserleri Diyarbakır Müze Müdürlüğü sergi salonunda görmek mümkün.

Kazılar tamamlanmadan sulara gömüldü

Körtik Tepe'de şu ana kadar yapılan kazı çalışmalarında yerleşimin mimari dokusu eldeki veriler ışığında değerlendirildiğinde, yakın coğrafyasında bulunan ve yaklaşık çağdaş olan diğer merkezlerin aksine, tam anlamıyla çözümlenebilmiş değildir. Körtik Tepe'de gerçekleştirilen kazılarda elde edinilen veriler, mimari dokunun tanımlanabilmesinde ve buna bağlı olarak sosyo-ekonomik yapının açıklanabilmesinde yeterli değildir. Ancak günümüze ulaşabilen maddî kültür kalıntıları ışığında, Körtik Tepe yerleşiklerinin sanat anlayışları ve inanç sistemleri hakkında, doyurucu olmasa da bazı bilgiler elde edilebilmektedir.

Körtik Tepe sayısız bilinmeyeni bağrında gizliyor

Körtik Tepe’de yapılan kazılarda çıkarılan eserlerle sağladığı verilerle Yukarı Mezopotamya kültürel geçmişine yönelik sayısız bilinmeyeni bağrında gizlemektedir. Sınırlı imkanlarla yapılan kazılarda ortaya çıkarılanlar insanlık tarihine önemli derecede ışık tutacak bilgiler içeriyor. Ancak henüz tam olarak tüm çevresi kazılamadan sulara gömülen Körtik Tepe, insanlık geçmişinin henüz ortaya çıkarılmamış sırlarını da beraberinde götürerek, ömrü 50 yıl olacak Ilısu Baraj suları altında yatıyor. (Bitti)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri