KESK üyeleri, sendika yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 11 kadının tutuklamasına tepki gösterdi
Diyarbakır’da katıldıkları eylem ve etkinlikler nedeniyle 16-17 Mart tarihlerinde gözaltına alınan kadınlardan aralarında SES Şube Kadın Sekreteri Fatma Yıldızhan ve BTS Şube Kadın Sekreteri Bahar Karakaş Uluğ’un da bulunduğu 11 ismin tutuklanmasına Diyarbakır KESK Şubeler Platformu’ndan tepki geldi. Platform bileşenleri, tepkilerini Ofis semtindeki SES Şube binası önünde yaptıkları açıklama ile gösterdi. Açıklamayı Eğitim Sen 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri Songül Can okudu. Gözaltılar ve baskıların ‘kadın kırımı’ politikası uygulamaları olduğunu savunan Can,kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik olduğunun kanıtı olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcisi ve aktivistlerden oluşan 24 kadının davet edilmeleri halinde ifade vermeye gidebilecekken, haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığını kaydeden Can, “aralarında Yıldızhan ve Uluğ’un da olduğu 11 arkadaşlarının katıldıkları etkinlikler ve basın açıklamaları gerekçe gösterilerek sözde yargılamayla tutuklandığını” ifade etti.
‘Tesadüf değil!’
Gözaltı zamanlamasının Nevroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesinin tesadüf olmadığını vurgulayan Cani “Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir. Biliyoruz ki bu operasyonlarla hükümet kadın örgütlerini hedefe koymuştur. Kadın kurumlarını kapatarak, gözaltı ve tutuklamalarla kadınlar sindirilmeye çalışmaktadır” dedi.
‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’
Kadın kazanımlarına saldırıların hız kesmeden devam ettiği, şiddeti önlemeye dair etkin bir politikanın uygulanmadığı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha da derinleştirilmeye çalışıldığı bir iktidarın sonunu, kadınların mücadele ile getireceğini söyleyen Can, şöyle devam etti:
“Herkes çok iyi bilsin ki baskılar, gözaltılar ve tutuklamalar mücadelemizi engelleyemeyecektir ve biz kadınlar gün geçtikçe verdiğimiz mücadeleyi daha da büyüteceğiz. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz. Sadece demokratik ve legal zeminde kadın mücadelesi yürütmeye çalıştıkları için gözaltına alınan ve tutuklanan kadın arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Biz kadınlar hep var olduk, var olacağız ve var olmaya devam edeceğiz ve bu bağlamda mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de hedefinde olduğumuz bu devlet şiddeti bizi yıldıramaz-durduramaz. Kadın mücadelesini bitiremeyeceksiniz-vazgeçmiyoruz. Azalmıyor-çoğalıyoruz. Yaşamak ve yaşatmak için geri adım atmıyoruz.” (Haber Merkezi)