Diyarbakır’daki engelli vatandaşlar, kabartmalı şeritlerin tahrip olması, rampaların kullanılmaz hale gelmesi ve kaldırımların işgal edilmesinden kaynaklı dışarıda adım atamadıklarını söyledi
Engelliler Konfederasyonu’nun verilerine göre Türkiye’de 8 milyon 500 bin engelli vatandaş bulunuyor. Engelliler, yaşamın her alanında ayrımcılık, eşitsizlik ve ötekileştirmeyle karşı karşıya kalıyor. Diyarbakır’da yaşayan engelli vatandaşlar ve aileleri, kentte karşı karşıya kaldıkları sorunları Mezopotamya Ajansa anlattı.
‘2 saat tekerlekli sandalyeyle gezsinler’
Kentte sonradan inşa edilen yerler ile tarihi mekanlardaki düzenlemelerin engellilere göre dizayn edilmediğini savunan Ergül Sezer, Meryem Ana Kilisesi, Hasan Paşa Hanı ve Ulu Camii’nin bu mekanlardan bazıları olduğunu aktardı. Sezer, “Ben bir Diyarbakırlı olarak neden tarihi mekânları gezemiyorum, bu bana karşı yapılan bir zulümdür” dedi. Kentteki kaldırımların da engelliler için sorun olduğunu ifade eden Sezer, kentteki yöneticilerin 2 saat tekerlekli sandalyeyle gezmeleri halinde engellilerin yaşadıkları sorunları çok rahat görebileceklerini vurguladı.
‘Kaldırımlar işgal altında’
Bedensel engelli annesi Meryem Durmaz’ın bakımıyla ilgilenen oğlu Cengiz Durmaz, annesini sürekli gezdirmek istediğini ancak kaldırımların işgal edilmesinden kaynaklı bunu yapamadığını ifade etti. Durmaz, “Esnaflarımız daha duyarlı olmalı. Dükkanlarının önüne açtığı tezgahlardan dolayı tekerlekli sandalyeyi mecburen caddeden götürüyorum. O zaman da hem bizim için hem de araçlar için sıkıntı oluyor” diye konuştu. Kaldırım ve yollarda karşılaştıkları engellerden kaynaklı üçüncü kişilerden destek almak zorunda kaldıklarını dile getiren Durmaz, “Kaldırımların bozuk olduğu yerlerde varsa yardım edecek birileri annemin engelli arabasını kaldırıp yan kaldırıma taşıyoruz. Ya da mecburen bozuk olan yerden geçiyoruz. O zaman da tekerlekli sandalyenin tekerlekleri hasar görüyor” diye kaydetti. Durmaz, kent sakinlerini de engellilere karşı daha duyarlı olmaya çağırdı.
‘Şoförler yol vermiyor’
Araç sürücülerinin engellilere yol vermemesinden yakınan Süleyman Acar ise bu durumdan kaynaklı kimi zaman karşıdan karşıya geçmek için yarım saati aşkın bir süre beklemek zorunda kaldığını aktardı. Toplu taşıma araçlarında da büyük sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden Acar, “Engelli olduğumuzu gören toplu taşıma araçları durmadan devam ediyorlar. Otobüse binmeye çalışırken, tam binecekken binmemi beklemeden devam ettikleri için yere düşmüşümdür. Diyarbakır dışında birçok belediyenin toplu taşıma araçlarında sesli uyarı sistemi var” diye kaydetti. Kaldırımların esnaflar tarafından işgal edilmesi nedeniyle de sorunlar yaşadıklarını ifade eden Acar, “Sarı şeritler yetersiz, yeterli olan yerlerde de esnaf bırakmıyor. İki adımda bir ya dondurma dolaplarına ya da ağaca çarpıyorum. Sadece bunlar değil birçok başka engel var. Bedensel engelli rampalarının önüne de genelde araçlar park ediliyor, ben bunu sarı şeritlerde de yaşıyorum” diye konuştu. Acar, “Bize ya acıyarak bakıyorlar ya da dilenci muamelesi yapıyorlar. Herkese nasıl davranıyorlarsa bize de öyle davransınlar istiyorum” diye kaydetti.