YENİGÜN HABER - Rüşvet almak, ihalelere fesat karıştırmak, kamuya ait arazileri sahte kaşe ve imzalarla değerinin altında gösterip satarak hazineyi zarara uğratmak, ruhsata aykırı kaçak yapılaşmaya göz yummak, suç gelirlerini aklamak ve suçtan elde edilen gelirle taşınmaz mal varlığı elde etmekten hakkında soruşturma başlatılan eski Ak Partili Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’yla ilgili Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada İçişleri Bakanlığı, suçtan zarar gördüğü için davaya katılma talebinde bulundu ve kurumu zarara uğrattığı için Beyoğlu’nun cezalandırılmasını istedi. Mahkeme de kurumun icbar suretiyle irtikap suçundan zarar görmesi nedeniyle bakanlığın katılma talebini kabul etti. 25 Ekim’de karar verilecek.
İçişleri Bakanlığı da davaya müdahil oldu
Sözcü gazetesinin aktardığı haberde, Diyarbakır’da ruhsat işlemleri için bir müteahhitten 5,5 milyon lira rüşvet istediği gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanırken adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı yetersiz görülerek önceki duruşmada tutuklanıp cezaevine gönderilen AK Parti’li eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun kamuyu zarara uğrattığı için İçişleri Bakanlığının davaya suçtan zarar gördüğü için müdahil olarak katılma talebi 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Müteahhit de şikayetçi oldu
Bakanlık avukatı kurumun işlenen suçtan zarar görmesi nedeniyle şikâyetçi olduklarını ve Hüseyin Beyoğlu ile diğer iki sanığın ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti. Seri numaraları alınmış paralarla suçüstü yaptırarak Beyoğlu ile yardımcısı Sıddık Aycıl ve İmar Müdürü Fırat Kılıç’ı yakalatan müteahhit Nusret Bekiranlı’da rüşvet vermediği için ruhsat işlemlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle kurduğu şantiyesinde 18 milyon lira zarara uğratıldığını belirterek sanıklardan şikayetçi oldu.
Yardımcısının dijital materyalleri çözüldü
Geçen duruşmada tahliye edilerek hakkında adli kontrol kararı ve yurtdışına çıkış yasağı konulan ve aynı zamanda Hüseyin Beyoğlu’nun akrabası olan Belediye Başkan Yardımcısı Sıddık Aycıl’a ait el konulan dijital materyallerin çözümüyle ilgili mahkemenin Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesine yazdığı yazıya da cevap gönderildi. Mahkemenin suç unsuru olup olmadığına ilişkin dijital materyallerin çözümünü istediği rapor da ayrıntılı olarak hazırlanıp mahkemeye gönderildi.
Can güvenliği nedeniyle özel odaya alındı
Mahkeme, Hüseyin Beyoğlu’nun mağdur müteahhit ile tanık ifadeleri, Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesine bağlı ekiplerin fiziki takip ve tasarrut tutanakları dikkate alındığında, sanığın kuvvetli suç şüphesi altında olması, duruşmalardan vareste tutulmamasına rağmen duruşmaya katılmadığını belirtti.
İşlediği icbar suretiyle irtikap suçuna kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında tutuklanma nedeninin varsayılması gerektiği ve sanık hakkında gerek adli kontrol, gerekse yurtdışına çıkış yasağının yetersiz kalacağı için tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu kanaatine varılarak tutuklanmasını kararlaştırdı. Diyarbakır Cezaevi Kampusü T-4 Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olan Beyoğlu’nun işlediği yüz kızartıcı suç nedeniyle cezaevinde can güvenliği olmadığı için özel odaya alındığı öğrenildi.
"Ülkeme ve milletime faydalı birey olacağım"
Müteahhide rüşvet vermediği taktirde işlerin aksayacağını söyleyen, ardından 1 milyon lira parayla suçüstü yakalanan İmar Müdürü Fırat Kılıç da, tutuklandığından beri hayatının alt üst olduğunu, işine son verilerek iş hayatının bir anda sona erdiğini belirterek, “İtibarım sosyal medyada ve basında çıkan haberlerle yerle bir edildi. İtibarım zedelendi. Yasaya aykırı bir davranışta bulunmadım. Devletime hizmette bulunmuş biriyim. İnsanlara faydalı yaşadım. Ben imar müdürü değilim. Ben zorla bu pozisyona getirilmeye çalışılıyorum. Ben ülkeme, milletime faydalı bir birey olarak yaşayacağım” dedi. Avukatı ise müvekkilinin memur olmadığını, imar müdürü de olmadığını belediye bünyesinde geçici işçi olduğunu iddia etti.
Davaya müdahil olarak katılan Bağlar Belediyesi avukatları da, Fırat Kılıç’ın geçici işçi olup olmadığının belediye başkanlığına sorulmasını, ayrıca İmar Müdürlüğündeki yetkili personelin de tanık olarak dinlenilmelerini talep etti. Mahkeme, Kılıç’ın geçici işçi statüsünde olmasına rağmen imar müdürlüğünü görevinde bulunduğunun açık kaynak araştırmalarıyla da sabit olduğuna dikkat çekti.
Son duruşmada savcı 3 sanığın da cezalandırılmasını talep ettiği için mahkeme sanık avukatlarına esasa ilişkin son savunmalarını yapmaları için süre verdi. 25 Ekim günü mahkeme 3 sanık hakkında kararını açıklayacak. (Haber Merkezi)