Hatimoğulları, Diyarbakır’dan çağrı yaptı: Gelin Kürt sorununu çözelim

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’da katıldığı 2024 nevrozuna ilişkin deklarasyon açıklamasında yaptığı konuşmada, Kürt sorununun çözümü için çağrıda bulunarak, “Bugün Kürt sorununu çözmüş olan bir Türkiye, elbette Orta Doğu’da barış talebinde bulunur. Rusya-Ukrayna savaşında barış çağrısı yaptığı zaman daha gerçekçi olur. Buradan çağrımızı yineliyoruz, gelin Kürt sorununu hep beraber çözelim” dedi.

Ahmet BARAN/YENİGÜN HABER - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), ) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Diyarbakır’daki Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde 2024 nevruzuna ilişkin deklarasyon kamuoyuyla paylaşıldı.

‘BİR SONUÇ ALANA DEK ELBETTE MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK’
Açıklamada söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu çözmek için mücadelelerini yürüteceklerini ifade ederek, “40 yıldır bu ülkede devam eden ve özü itibarıyla 100 yıllık bir mesele olan Kürt sorununun, bu bölgede, sadece Türkiye’de değil, Kürdistan’ın dört yanında demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda ısrarımızı sürdürüyor, sürdürmeye devam edeceğiz. Israrımızı mücadelemizle daha da büyüteceğiz. Bir sonuç alana dek elbette mücadelemiz devam edecek. Yakın zamanda cezaevlerinde başlayan açlık grevleri yine aynı talep çerçevesinde devam ediyor. Açlık grevinde bulunan siyasi tutsaklar, Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi için ve Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin ortadan kaldırılması ve aynı zamanda Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması için açlık grevleri devam ediyor. Dışarıda analar, aynı amaçla hem bu eylemi desteklemek hem de bu tarihsel mücadeleye önemli katkılar sağlamak üzere adalet nöbetini sürdürüyorlar” dedi.

‘KÜRT SORUNUNU ÇÖZMÜŞ OLAN BİR TÜRKİYE, ELBETTE ORTA DOĞU’DA BARIŞ TALEBİNDE BULUNUR’
Kürt sorunun demokratik ve barışçıl yöntemlere çözülmesi gerektiğini aktaran Hatimoğulları, “2024 nevruzu çağrımızı buradan bir kez daha yineliyoruz, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Kürt sorunu bir statü sorunudur. Statü sorunu dört parça Kürdistan’ın her biri kendi içindeki Kürt halkına verilecek statüyle mümkündür. Biz Türkiye’ye çağrımızı defatle yaptık. Dedik ki, eğer sizler bugün Filistin sorunun çözülmesi, mazlum Filistin halkının üzerindeki sömürünün, zulmün kalkması için bir çaba veriyorsanız, Gazze’de Filistin halkına yaşatılanları siz Rojava’da, Afrin’de Kürt halkına yaşatıyorsanız bu samimiyet değildir. Bugün Kürt sorununu çözmüş olan bir Türkiye, elbette Orta Doğu’da barış talebinde bulunur. Rusya-Ukrayna savaşında barış çağrısı yaptığı zaman daha gerçekçi olur. Buradan çağrımızı yineliyoruz, gelin Kürt sorununu hep beraber çözelim. Gelin tecridi hep birlikte kaldıralım. Gelin, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasını hep birlikte sağlayalım. Bugün yaşanan bu savaş ve çatışmalar, bugün İHA ve SİHA’lara ayrılmış bütçe Türk kardeşlerimize, Türk emekçi ve yoksul halkımızın ekmeğini küçültüyor. Oysa biz 72 milletle bir arada yaşayan bu coğrafyada devletin dayattığı zulme ve çözümsüzlüğe karşı, kardeşliği bu topraklarda bu coğrafyada tesis edersek, biz biliyoruz ki halkların, işçilerin, emekçilerin, sömürülenlerin sorunlarına yönelik çok önemli adım atmış oluruz” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri