TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına basın açıklamsı yapan Diyarbakır Tabip Odası, Fincancı’nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “kimyasal silah” tartışmaları üzerine yaptığı açıklamaların ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin Diyarbakır Tabip Odası açıklama yaptı. Açıklamaya, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Barosu, Amed Emek Demokrasi Platformu, Dişhekimleri Odası, İHD Diyarbakır Şubesi, TİHV Diyarbakır Temsilciliği, Mardin Emek Demokrasi Platformu, Mardin Şahmaran Kadın Platformu, Rosa Kadın Derneği, DİSK Genel İş Sendikası, TMMOB Amed İKK, ÖHD, HDP Hukuk Komisyonu katıldı. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına ilişkin yapılan açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan yaptı.
‘Şebnem Hocamıza ve TTB’ye sahip çıkıyoruz!’
“Şebnem Hocamıza ve TTB’ye sahip çıkıyoruz!” başlıklı açıklamada Turan, şu ifadeleri kullandı:
“TTB MK Başkanı Şebnem Korur Fincancı katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan sonra iktidar ve yandaş medya tarafından başlatılan linç kampanyası sonrasında hakkında soruşturma açılmış ve bugün (26 Ekim Çarşamba) sabah saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştır. 21 Ekim 2022 tarihinde TTB Hukuk Bürosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapılmış, savcılığa medyadan soruşturma başlatıldığının öğrenildiği belirtilerek, talep halinde Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceği bildirilmiştir. Bunun üzerine savcılık tarafından ifade için uygun bir vakitte davet edileceği bildirilmiş olmasına rağmen başsavcılık, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır ve dahası bu süreci bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür. İfadeye çağrıldığında icabet edecek iken bu biçimde gözaltına alınması kabul edilemez. Şebnem Korur Fincancı bilim insanı ve insan hakları savunucusu olarak her zaman yaşamın ve yaşatmanın yanında; şiddetin karşısında yer almıştır. Tüm yaşamını bilime, ülkemizde ve dünyada işkencenin önlenmesi ve insan hakları ihlallerinin son bulmasına adayan TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yapılanlar sadece düşünce ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlali değil aynı zamanda insan hakları savunuculuğuna yönelik bir saldırıdır.”
‘Emek ve meslek örgütlerine baskı arttı’
İktidarın TTB ve emek, meslek örgütlerine dönük baskılarını arttırdığını savunan Turan, “İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaların ardından gelen gözaltı kararı, bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskının son aşamasını oluşturmuştur. Nitekim iktidar, Meslek Örgütleri Yasası’nda bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını da açıklamalarıyla itiraf etmiştir. Gözden kaçmayan bir diğer husus, gözaltı işlemi sırasında kamu yayıncılığı yapması ve haberlerini buna göre oluşturması gereken TRT’nin, hocamızın evinde bulunan baba/dede yadigârı koleksiyon parçalarını yayımlama biçimidir. İlgili haber, kriminal unsur üretmek için kolluğun düştüğü çaresizliği hepimize göstermiştir. Görüntülerin sunuluş biçimini açıkça kınıyoruz” dedi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı “siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları” kabul etmediklerini belirten Turan, “Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, ifadesinin alınıp derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. İktidarın uygulamalarına karşı, emeği, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB’ye sahip çıkarak sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’de hiçbir insan hakları savunucusu yalnız değil”
Diyarbakır’daki emek ve meslek örgütleri ile dayanışma içinde olduklarını belirten Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise “Öncelikle bu gözaltı tarzını kınıyorum Şebnem korur fincancı Türkiye’de kimliği ile insan hakları savunuculuğuyla bilim alanındaki çalışmalarıyla nihayetinde bir kurum temsilcisi ve başkanıdır. 2 gün önce yurt dışından geldi hukuk sistemimizde kimlerin ne şekilde soruşturma aşamalarında yargısal makamlar önüne geleceği açık bir şekilde düzenlenmiştir. Şebnem korur fincancı adresi belli tebligat yapılabilir çağrı gönderilebilir bu çağrı üzerine gelip başlatılan soruşturma kapsamında ki bu soruşturmanın nasıl başladığında hepimiz geçmiş soruşturma deneyimlerinden iyi biliyoruz. Başlatılan bir linç kampanyası iktidar ve belli siyasi parti temsilcilerinden gelen yargıya yönelik baskı ve tehditler nihayetinde bir gözaltı kararı alınmıştır. Şunu ifade edelim Türkiye taraf olduğu birleşmiş milletlerin sözleşmesi var. İnsan hakları savunucularını koruma sözleşmesi var bu sözleşmeye göre, güya devletler insan hakları alanında faaliyet yürüten çalışan kişileri bırakın hedef göstermeyi koruma yükümlülüğü altındadır. Ama maalesef Şebnem Korur Fincancı bir programındaki beyanları ifadeleri ve değerlendirmeleri nedeniyle bugün gözaltına alındı. Açık bir şekilde ülkede son yıllarda yaygın bir şekilde ifade özgürlüğüne yönelik net bir müdahale söz konusu. Soruşturma başlatılamaz mı tabii ki başlatılabilir bu soruşturma kapsamında davet edilir ifadeyi çağırılır ifadeye eğer icabet etmezse siz gözaltı kararı ya da yakalama kararı verebilirsiniz. Ama bugün bu ülkede hukuk sistemimizin iktidarın ya da belli siyasi çevrelerin ya da otoritelerin telkin ve baskısıyla hareket ettiğini gördük biz de bir kez daha kentteki diğer sivil toplum örgütleri ve Diyarbakır barosu olarak şunu ifade ediyoruz Şebnem korur fincancı yalnız değil Türkiye’de hiçbir insan hakları savunucusu yalnız değil bu insan hakları mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz ve bir kez daha iktidara yargıya sesleniyoruz Şebnem korur fincan için derhal serbest bırakın” ifadelerini kullandı.