İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 748’inci haftasında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde faili meçhul cinayetlerde katledilen ve kaybettirilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı. Kayıp yakınları bu hafta 1995'te Bismil’de ifadesi alınacak denilerek gözaltına alınandıktan sonra cenazesi bulunan Selahattin Akbulut’un faillerini sordu.
GÜVENLİKÇİ POLİTİKALARLA BİR YERE VARILAMAZ
Açıklamada konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, seçim öncesinde artan saldırıların seçim sonrasında da devam ettiğine dikkat çekti. Cizre’de ev baskınında yaşanan polis şiddetini, Patnos Belediye Eşbaşkanlarının gözaltına alınmasını ve zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitiren 5 yaşındaki Erdem Aşkan’ı hatırlatan Zeytun, Kürt sorununda güvenlikçi politikalar nedeniyle hak ihlallerinin devam ettiğini ve muhalefetin buna sessiz kaldığını belirtti. Zeytun,"Kürt sorununda güvenlikçi politikalarla bir yere varılamaz" dedi.
Daha sonra katledilen Selahattin Akbulut’un hikayesi İHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz tarafından okundu.
AKBULUT’UN FAİLLERİNİ TANIYORUZ
Katledilen Akbulut’un faillerinden ikisini ailesinin tanıdığını dile getiren Akdeniz, “Selahattin Akbulut, evli ve on bir çocuk babasıydı. Koruculuğu kabul etmediği için sık sık devlet güçleri tarafından baskıya maruz kalıyordu. Aynı nedenle bir kaç defa gözaltına alındı ve ölümle tehdit edildi. 21 Haziran 1995 tarihinde ailesiyle birlikte ikamet ettiği Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Tatlıçayır köyüne jandarma tarafından baskın düzenlenir. Jandarma köydeyken beyaz renkli Toros marka bir araçla gelen sivil giyimli beş kişi karakolda ifadesinin alınacağını söyleyerek, Selahattin Akbulut’u zorla araca bindirir. Ailesi gelen beş kişiden ikisini tanıyordu. Bunlar, Mehmet ve Levent adlı askerlerdi” diye konuştu.
KURŞUNLANMIŞ HALDE BULUNDU
Akbulut ailesinin Bismil Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı başvuruda savcılığın sözlü olarak Akbulut’un gözaltına alındığını kabul ettiğini ancak sonrasında gözaltına alınmadığını söylediğini hatırlatan Akdeniz, şöyle devam etti: “Selahattin Akbulut’un kimi tanıdıkları onu gözaltına alındıktan 25 gün sonra Diyarbakır Ayhan Taksi Durağı civarında askerlerin arasında gördüğünü söyledi. Akbulut’un vücudunda yoğun işkence izleri ve kurşunlanmış cansız bedeni 26 Şubat 1996 tarihinde Bismil ilçesine bağlı Işıklar köyü (Goma) Kuruçay deresinde kuma gömülü halde bulunur. Bismil İlçe Komando Tabur Komutanı İzzet Cural hakkında soruşturma dahi açılmaz, tam aksine İzzet Cural Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Daire Başkanlığı görevine terfi ettirilir. O tarihten günümüze Selahattin Akbulut’un failleri hakkında herhangi bir cezai yaptırım uygulanmadı.”
Akbulut’un hikâyesinin okunması ardından oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından açıklama sona erdi. (Haber Merkezi)