Neval AKYÜZ/YENİGÜN HABER- Kuzey Yıldızı Platformu, kentin ortak değeri olan ve dutların toplanıp, kurutulup ve paketlenerek yurtlardaki, ekonomik anlamda dezavantajlı okul öncesi çocuklara ve bakımevlerindeki yaşlılara dağıtmak için Sur ilçesinde çok sayıda kişinin katılımıyla dut toplama etkinliği düzenledi.
Dut toplama etkinliği öncesi konuşan Kuzey Yıldızı Platformu üyesi Servet Pervane, bu çalışmada amaçlarının dutların heba olmamasını sağlamak olduğun söyledi. Topladıkları dutları kurutup, öğrenci ve çocuklara dağıtacaklarını aktaran Pervane, “Kuzey Yıldızı Platformu olarak, dutların ziyan olmasıyla ilgili bir etkinlik düzenlemek istedik. Ağaçların etrafına bezlerimizi sereceğiz. Daldaki dutlarımızı sirkeleyeceğiz. Arkadaşlarımız dutları toplarken, buradaki en önemli husus, serdiğimiz bezlere basmaması, hijyene dikkat etmemiz gerekiyor. Herkesin uyması gereken bir kuralımız var, kimse ağaca çıkmayacak. Gerekli yönlendirmelere yapacağız. Kuzey Yıldızı Platformu olarak, hepimiz şunu fart ettik, bugün sadece Diyarbakır’ın 2700 ddönüm arsası dut ağacından oluşmaktadır. Biz de dut ağacı çok ama dutlar yerlerde heba oluyor. Biz bu dutları nasıl kullanabiliriz diye bir adım atmak istedik. Hep birlikte güzel bir aktivite gerçekleştireceğiz. Dutları topladıktan sonra, onları kurutacağız. İnce bir tabaka şeklinde bezlerimizi sereceğiz. Dutların ıslanmaması için de gerekli önemli alacağız. Dutları kuruttuktan sonra paketleyip ihtiyaç sahipleri, yoksul çocuklarımıza ve yaşlılarımıza dağıtacağız. Kuru dutlar çok sağlıklıdır. Bir çok kişi bunlara erişemiyor. İşin içerisinde maddiyat girmeden kuru dutları ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız” dedi.
Etkinliğe katılan Ermeni sanatçı Yervand Bostancı, ise dutun Diyarbakır için önemine değindi. Bostancı, “Diyarbakır dut ağacıyla, ipekböceğiyle , karpuzuyla, güzel kızlarıyla, Ermenileriyle, Süryanileriyle var. Ama 1915’ten beri bunlar her geçen gün azaldı. Nüfusun bu kadar artmasına rağmen yerler dolu dutlar. Bu dutlar kullanılmıyor. İpekböceği yalnızca dut yaprağıyla beslenir. Güzel bir söz var, ‘Sabırla dut yaprağı atlastan kumaşa döner’ atlas bir nevi ipektir. Yıllarca burada emeği olan Ermeni, Süryani ve sanatların göçüyle ne ipekböceği ne gavuru ne de mahallesi kaldı. Bunlara rağmen ayaktayız. Diyarbakır’ın her bir taşı bizim için çok değerlidir. Diyarbakır’da olmak benim için bir onurdur. Davet üzerine bu etkinliğe katıldım. Ben ipekböcekçiliğinin içinde büyüdüm. Babam puşi yapardı. Ben, Diyarbakır’ın en son puşici çırağıydım” diye konuştu.