Bağlar ilçesine bağlı kırsal Topraktaş Mahallesi’nde her yıl dünya mutfağına giren domatesler, kurutularak ihraç ediliyor. Kentteki hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesine rağmen işçiler, domatesleri tarladan getirip kurutmak için bıçaklarla tek tek kesiyor. Kesilen domatesler daha sonra tuzlanıp, güneş altında 6 gün bekletiliyor.
İzmir’den Diyarbakır’a gelerek Diyarbakır ve Mardin bölgelerinde domates yetiştiriciliği yapan Gıda Mühendisi İsmail Mürselim, kendi ürettikleri domatesleri kurutup Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini dile getirdi.
Şu an yaptıkları işi daha önce Ege bölgesinde yaptıklarını belirten Mürselim, "5 yıldır Diyarbakır ve Mardin bölgesinde hem domatesin yetiştirilmesinde hem de kurutmasını gerçekleştiriyoruz. Şu an bulunduğumuz arazide kendi ürettiğimiz domatesleri kesip kurutuyoruz. Kuruttuğumuz domatesleri Avrupa ülkeleri olmak üzere ağırlıklı olarak İtalya, İngiltere, Almanya ama genelde İtalya’ya ihraç ediyoruz” dedi.
DOMATESLER 6 GÜN İÇİNDE KURUYOR
Günlük 100 ile 150 ton arasında domatesin kurutulduğunu dile getiren Mürselim, “Kendi tarlamızda günlük 100 ila 150 ton arasında domates topluyoruz. Topladığımız ürünleri o gün içerisinde kesip tuzlayıp kurutmaya bırakıyoruz. 5-6 gün içerisinde kuruyan domatesleri çuvallayıp depolara alıyoruz. Ondan sonra işlenmek üzere fabrikaya sevk ediyoruz. Domatesleri kesme alanında 80 kişi çalışıyor, tarlada toplama yapan 180-200 kişi çalışıyor. Ortalama 300-350 kişi ile çalışıyoruz” diye konuştu.
Domateslerin üretiminde herhangi bir kimyasal madde kullanmadıklarını aktaran Mürselim, şunları kaydetti:
“Tarlaları hazırladıktan sonra şubat ayında Diyarbakır’a geldik. Buradaki bütün her şeyi biz kendimiz organik olarak hiçbir kimyasal madde kullanmadan ektik. Ondan sonra sertifikalandırılıp piyasaya sürülüyor. Domateslerin bozulmaması için üstlerine tuz atıyoruz organik yaptığımız için. Kimisi kimyasal madde kullanıyor ama biz kullanmıyoruz.”
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinden gelen Fatma Gencer, ailece domates kurutmalığı işi için Diyarbakır’a geldiklerini kaydetti.
Gencer, “Buraya bu sıcak havalarda gelip çalışıyoruz. Burada çeşitli kronik rahatsızlığı olan yaşlılarımızda var onlar da çalışıyor sıcak havada. Bizim memlekette domates yetiştiriciliği olmadığı için mecbur buraya gece saat 03.30’da kalkıp kendimize harçlık çıkarmaya çalışıyoruz. Akşam da 20.00 gibi buradan çıkıp evimize gidiyoruz. İşten sonra eve gidip yorgun yorgun evde de ev işleri ile uğraşıp gece 00.00’da yatıyoruz. Burada domates kesiyoruz. Yevmiye olarak değil, kendimiz ne kadar çok yaparsak o kadar para kazanıyoruz. Güzel iş ama bu sıcakta yoruluyoruz" şeklinde konuştu.
“Sıcak havada zor oluyor ama çocuklarımız okuduğu için mecbur çalışıyoruz”
Gencer’in babası Aziz Gencer ise “İşlerimiz çok iyi gidiyor. Bu yıl hem yevmiye hem de ne kadar çok kasa yaparsak o kadar para alıyoruz. Kasası bu yıl 5 lira biz daha üstünü alıyoruz. Sabah saat 03.00’da burada oluyoruz. Akşam 20.00’da evde oluyoruz. Öğlen de güneşten dolayı 2 saat molamız var. Bu sıcak havada zor oluyor ama çocuklarımız okuduğu için mecbur çalışıyoruz” dedi.