Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu'nda "Yerinden yönetimler ve kayyumlar" başlıklı panel düzenledi. Çok sayıda kişinin izlediği panelin moderatörlüğünü avukat Mevlüt Çelik yaptı. Panelin ilk oturumunda akademisyen Yakup Levent Korkut, "Yerel Yönetimler, Demokrasi, Katılım" başlığında bir sunum yaptı. Ardından sosyolog Özgür Güneş Öztürk, "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Demokratik Özerklik" başlıklı sunum yaptı.
Korkut, günümüzde hakim olan demokrasi anlayışının “temsili demokrasi” olduğuna işaret ederek, "Bu sistemin 200 yıllık bir geçmişi var. Bu sistem sorunsuz bir sistem değil. Temsili demokrasinin örneklerine baktığımızda yereldeki demokrasinin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz. ‘Katılımcı demokrasi’ye evrilebilmesi için yereli ele almamız gerekiyor. Öte yandan merkeziyetçiliğin de bazı sakıncaları var. Katı uygulandığı yerlerde bürokrasinin fazlalaştığını görüyoruz. Uzaktan karar alındığı için yerelin ihtiyaçlarını görememe sorunu doğuyor. Yerel yönetimleri güçlendirme çabaları Türkiye’de hiçbir zaman yeterli seviyeye gelememiştir” dedi.
Korkut, belediyelere atanan kayyımlara da değinerek, "Bu uygulama siyasi amaçlarla yapılıyor. Yerine kayyım atanan kişilerin davalarının uzatılması da başka bir problem. Zira bu uygulama ancak geçici nitelikte uygulanabilir. Tüm bunları yerel yönetimler konusundaki zayıflıklara eklediğimizde bu durum insanlara ‘Seçiyoruz ama ne olacak?’ sorusunu sorduruyor. Dolayısıyla insanları seçimden soğutan çok ciddi bir demokrasi sorunu ortaya çıkıyor” dedi.
Katalonya’dan online olarak panele katılan Özgür Güneş Öztürk, "Yerel yönetimler, dünyanın her yerinde demokratik bir toplumu inşa etme sürecinde oldukça önemli bir yere sahip. Avrupa Birliği’nden önce de Avrupa’da yerel özerklik bir tartışma konusuydu. Avrupa Yerel Özerklik Şartı ise hukuki bir meseleden ziyade siyasi bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa Yerel Özerklik Şartı ile yerel yönetimlerin yetkileri konusunda katı kısıtlamaların kaldırılması bakımından hukukçuların masaya yatırdığı bir konu" dedi. Öztürk, Türkiye'de birçok azınlık bulunmasına rağmen merkezi bir sistemin dayatıldığına işaret etti.