YENİGÜN HABER – Yüzde 50 zihinsel engelli Uğur Gezer, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Sur Belediyesi’nde belediye başkanlarının belediye binasındaki makamlarına gelişi sırasında Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 19 Nisan’da tutuklandı.
Gezer’in avukatı Şemdin Şahin, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 32’nci maddesinde yer alan “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye (tam akıl hastalarına) ceza verilmez” maddesini hatırlatarak, suç ehliyeti bulunmayan müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi.
RAPORA RAĞMEN GÖZALTINA ALINDI
Müvekkili Gezer’in sanal medyada paylaşılan görüntülerinin ardından DEM Parti yöneticisi olduğu algısıyla hedef gösterildiğini belirten Şahin, “Bunun üzerine müvekkilim gözaltına alındı. Ancak ilk temasta dahi müvekkilimin engel durumunun olduğu görünen husustur. Buna rağmen gözaltına alındı. Aile tarafından rapor kolluk birimlerine verildi. Tarafımızdan da hem kolluk hem savcılık makamına rapor sunulmasına rağmen 24 saate yakın süre boyunca gözaltına tutuldu” diye belirtti.
KARAR MAHKEMEDEN DEĞİL BAKANLIKTAN ÖĞRENİLDİ
Sulh Ceza Mahkemeleri’nin son süreçlerde bir onay mercii durumuna geldiğini söyleyen Şahin, “Tüm itirazlarımıza, görüntülere ve mahkeme aracılığıyla alınan kurul raporunun sunulmasına rağmen Sulh Ceza Hakimliği tarafından müvekkilimiz tutuklandı” dedi.
2016’DA DA TUTUKLANMIŞ
Müvekkilinin 2016 yılında tutuklandığını ve 2 yıl cezaevinde kaldığını anımsatan Şahin, o zamanlar İnönü Üniversite Hastanesi’nin kurul kararıyla müvekkilinin tahliye ve beraat aldığını söyledi. Şahin, “Verilen rapor süreklilik arz eden bir kurul raporu. Bu değinilen zihinsel engel durumu da tam TCK 32 kapsamına girecek bir rapordur. Ancak dediğimiz şekilde bunu savcılıklar ve hakimlere anlatmak zor” dedi.
Gözaltı ve tutuklama sürecinin makul gerekçelerle yapılan bir süreç olmadığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti: “Daha çok mahkemeler, sulh ceza hakimlikleri bir onay merci haline gelmiş. Bu hukuksuzluğun son bulması gerekmektedir. Kanunen de tutuklama gerekçesi yoktur. TCK 32 Kapsamında derhal tahliye edilmesi gerekiyor.”