Diyarbakır'ın tanınmış Şeyhlerinden olarak bilinen Şeyh Güzel’in torunu olduğunu ileri süren ve son olarak Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliği, aynı fakültede dekanlık ve rektör danışmanlığı görevlerinde bulunan Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu, Dicle Üniversitesi rektörlüğü için aday oldu.
10 Ağustos’ta mevcut rektör Mehmet Karakoç’un görev süresinin dolmasıyla birlikte YÖK’e başvuran 50 aday arasında Muhammet Güzel Kurtoğlu’da bulunuyor.
YÖK başvuran adaylar içinden bir sıralama listesi yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayına sunacak, ardından rektör seçilen isim resmi gazetede yayımlanarak göreve başlayacak.
PAZARLIK USULÜ İLE İHALE YAPMIŞTI
“Şeyh torunu” Muhammet Güzel Kurtoğlu, Diyarbakır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği görevinde bulunurken yasaya aykırı biçimde araç kiralama ihalesi yaptığı için müfettiş soruşturması geçirmişti.
Kurtoğlu, şeffaf, rekabetçi açık ihale yapmadan 3 yıllığına pazarlık usulüyle 2013’te araç kiralama ihalesi yaptı. “Acil alım” adı altında yapılan ihale, acil diye kayıtlara geçmesine rağmen 5 ay sonra yapıldı.
ACİL ALIM DEDİ 5 AY SONRA İHALE YAPTI
Kamu İhale Kanununa aykırı biçimde şeffaflık ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle ihaleye davet edilmeyen firmaların şikâyeti üzerine Kurtoğlu ile birlikte hastanede görevli 6 kamu personeli hakkında Sağlık Bakanlığınca kente Teftiş Kurulu Başkanlığından müfettişler gönderildi. Müfettişlerin yaptığı incelemede, usulsüz işlemlerle kanun ve yasaların adeta hiçe sayıldığı tespit edildi. Müfettişlerin hazırladığı raporda, Kurtoğlu'nun kullanımına tahsis edilecek makam otomobili ile diğer kurum yöneticilerinin kullanımı için aracın kiralanması ihalesinin “Acil alım” kararıyla alındığı halde ihalenin 5 ay sonra yapıldığı, yine acil alım ihalelerinin yasa gereği en fazla 6 ay süreyi kapsamasına rağmen araç ihalesinin 3 yıllık olarak imzalandığı belirlendi. Kurtoğlu’nun müfettişlere verdiği ifadesi ise pes dedirtti.
DİYARBAKIR TERÖR, HIRSIZLIK VE MAFYACILARIN MERKEZİ
İhaleye terör örgütüne yakın şirketlerin de katılabileceği ve kendilerine suikast yapabilecekleri gerekçesiyle açık ihale yapmadıklarını belirten Kurtoğlu, sözleşmeye göre araçta TV ve buzdolabı bulunmasını zorunluluğunu da sık sık ilçelere gittikleri için yolların bozuk ve güvenlik zafiyeti olduğu gerekçesiyle getirdiklerini ifade etti.
Kurtoğlu, “Diyarbakır Türkiye'nin hiçbir iline benzememektedir. Terörün, hırsızlığın ve mafyacılığın merkezi konumundadır. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde hırsızlık yapanların birçoğu Diyarbakır'dan gitmedir, bu durumu Emniyet Müdürlüğü'ne sorabilirsiniz” diyerek 2 milyon nüfuslu kenti terör ve hırsızlıkla suçlayarak zan altında bıraktığı için yoğun tepkilere neden olmuştu.
TV VE BUZDOLABI ŞARTINI BAKIN NASIL İZAH ETMİŞ
Davet usulüyle yapılan ihalede alınan panelvan ve makam aracının ultra lüks ve konforuyla ilgili müfettişlerin sorusuna da Kurtoğlu şu yanıtı vermişti.
-Özellikle Diyarbakır ilinin konumu, güvenlik sorunları, ilçe devlet hastanelerinin merkeze uzaklığı, yolların çok kötü ve güvensiz olması, kazaların çok sık olması nedeniyle kiralanacak otomobilin üst düzeyde olması gerekmekteydi.
-Kiralanacak minibüsün içinde TV ve buzdolabı gibi donanımlar olması esasen maliyeti etkileyen konular değildir.
-TV ve buzdolabının ekstra maliyeti 200-300 lirayı geçmemektedir. Arka koltukların karşılıklı olması maliyeti etkilemez, zira mevcut koltuklar sadece ters çevrilmiştir, ekstra bir maliyet gerekmemiştir. Bu araçla ilçelere gitmekte olan personelimiz ilçeleri denetime gittiklerinde yolda toplantı yapmaları gerektiği, gün içindeki yoğun iş akışı içinde yolda geçecek olan bir iki saatin değerlendirme ile geçirmelerinin daha faydalı olacağını düşündüğünüz içindir. Yol boyunca su gereksinimi için, soğuk bir şeyler içmek için buzdolabı gerekliydi. Çünkü bazı uzak ilçelerimizin yol güzergâhında hiçbir konaklama tesisi bulunmamakta ve yolların güvenli olmadığı bilinmektedir.
-Bu nedenlerle esas maliyeti etkilemeyen ancak gerekli olan bu özelliklerin olmasını teknik şartnameye yazdık.
“SUİKAST OLABİLİR DİYE”
Muhammet Güzel Kurtoğlu, ihalenin neden açık ihale usulü ile değil de pazarlık usulüne göre yapılmasını da müfettişlere şu gerekçelerle açıkladı:
-Genel Sekreterliğimizin yeni bir kuruluş olması nedeniyle çok acil araç ihtiyacı vardı. Alımın açık ihale usulü ile yapılması halinde süreç uzayacaktı. İhale yapılmış olsa bile bir şikayet durumunda iptali söz konusu olabilecek ve yeniden ihaleye çıkarılması işlerimizi çıkmaza sokabilecekti. Böyle bir durumda, Genel Sekreterliğimizin 6 ay daha araçsız kalmasına neden olacaktı.
-Yine yapılacak açık ihale usulünde ihaleyi alan firmanın güvenlik anlamında zafiyetlerinin olacağı, terör örgütüyle bağlantılı bir firmanın maliyetine hatta zararına dahi araç kiralamaya katılmayacağı ve ihaleyi almayacağı, ileride bazı terör eylemlerine yol açmayacağını garanti edemeyiz.
-Sayın Başbakanımıza Diyarbakır'da planlanan bir suikastın emniyet güçlerince saptanıp çökertildiğini duymuştum. Hatta bu saikastte yer alanlardan bazılarının da kamu kurumlarında çalışmakta olan güvenlik personeli olduğunu da duymuştum.
-Bundan sonra da ben şahsen kiralanacak araçların kesinlikle açık ihale usulüyle yapılmasının doğru olmadığını bölgemiz ve hassaten ilimiz açışsından ciddi sakıncalar içerdiğini düşünmekteyim.”
MÜFETTİŞ KAMU ZARARI VAR DEDİ İDARE KARARI KALDIRDI
Müfettişler incelemelerini tamamladıktan sonra kamu hazinesinin zarara uğratıldığı gerekçesiyle adli ve idari yönden soruşturma yapılması için Valiliğe ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunurken, ihale de usul ve yasaya aykırı olduğu için iptal edildi. Oluşan kamu zararının da yasal faiziyle birlikte icra yoluyla tahsil edilmesi kararı alındı.
Valilik müfettiş raporuna göre oluşan kamu zararı nedeniyle adli ve idari yönden soruşturma izni verince Muhammet Güzel Kurtoğlu İdare Mahkemesine başvurdu.
Mahkeme, 2013/276 esas ve 2013/307 karar numarasıyla soruşturma izni verilmesi kararını gerekçesiz bir şekilde kaldırıp soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verdi. Gerek idari yönden, gerekse ceza yargılaması yönünden soruşturma yapılamadı. Bu olaydan sonra görevden alınan Muhammet Güzel Kurtoğlu, “Yaptığımız hizmetlerden verim alma aşmasına geldiğimiz anda görevden alındık” dedi.
Ardından Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine tayin oldu. Buradan da İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanlığına ve rektör danışmanlığı görevlerine getirildi. Şimdi Diyarbakır’a rektör olmak için YÖK’e başvuran Kurtoğlu’nun bu göreve atanıp atanamayacağı merak konusu oldu.