RECEP ÇALIŞKAN/ YENİGÜN HABER- Diyarbakır'da bu yıl ilki yapılan Mezopotamya Gastronomi Zirvesi açılışı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Konferans salonunda başladı. Zirveye Amerika, Almanya, İtalya ve Beyrut’tan araştırmacıların yanı sıra Türkiye’de farklı üniversitelerden, uluslararası kuruluşlardan ve sivil toplum örgütlerinden akademisyenler, araştırmacılar ve uzmanlar katılım sağladı.
Açılışta konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya "DTSO 21 bin üyesi olan bir kurum. Biz DTSO olarak yerelden ihtiyaçları gören ve buna göre hareket eden bir kurumuz. Son 5 yılda bu kapsamda birçok çalışma yürüttük. Güçlü işbirlikleri kurmak istiyoruz ve kentimizi ekonomik yönden kalkındırmak istiyoruz. Diyarbakır menşeili ürünlerimiz ile bugüne kadar gelen yöresel ürünlerimiz bizim en önemli avantajlarımızdan bir tanesidir. Turizm tarihi gezip görmek değil sadece, oradaki lezzetleri tatmaktır da aynı zamanda. Bugün 51 gıda ürünümüz coğrafi keşif almış durumdadır. 3 tanesi içinde başvurularımız sonuçlanmayı bekliyor. Bugün buraya gelen misafirlerimiz arkeolojik kazıları yerinde gördüler. Kaybolan yöresel lezzetlerimizi bu merkezde kenti ziyaret eden yerli ve yabancı turistler ile buluşturuyoruz. Zirve öncesi ciddi bir akademik çalışma yaptık. Zirveden önce Temmuz ayı gibi eğitimler gerçekleştirdik. Bugün zirve programı ile eğitim programlarımızı bitiriyoruz. Bu çalışmada işbirliği sağlayan Sanayi Bakanlığı, Karacadağ Kalkınma Ajansına teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İNSANLIĞIN DİYARBAKIR’DAN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VAR
Eski Tarım ve Orman Bakanı ve Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker ise "Şehrin mimarisi çoğulculuğun bir arada yaşamasına izin veriyor. Diyarbakır şehir merkezinde Avrupa’daki şehirlerin aksine farklı ırklar bir arada yaşadı. Yani bir Ermeni ile Süryani, Kürt ile Arap yan yana oturdular bu çok önemlidir. Birilerini şehrin dışında bırakmadılar. Sur'da daracık sokaklarda sosyal kıskançlık olmadı, mütevazı bir şekilde bütün kapılar aynıdır. Kapitalist anlayışın bir yanı yok Diyarbakır'da. Taş ve bazalt Diyarbakır’ın kaderidir. Farklılıklar kavgasız bir şekilde bu kadar sene bir arada yaşadı. İnsanlığın Diyarbakır’dan öğreneceği çok şey var. " dedi.