Ergani ilçesi Aziziye Mahallesi’nde bulunan Köylü Pazarı’na yıllardır kırsal mahallelerden gelen yurttaşlar, ürettikleri organik ürünleri burada satıyor. Tarlada ekilen sebze, meyve, süt ürünlerini sabahın erken saatlerinde getiren yurttaşlar, alıcıyla direk buluşuyor. Tamamen organik ürünlerden oluşan pazardaki yoğunluğa rağmen alım gücünün olmamasından dolayı alışverişin az yapıldığı görülüyor. Üreticiler, enflasyonun yüksek olmasından kaynaklı emeklerinin karşılığını alamadıklarını ve çoğu kez zarar ettiklerini belirtti.
Pazarda peynir satan Rıza Karaduman, eskiden düşük fiyata satmasına rağmen kar elde ettiği peynirden şimdilerde kazancının olmadığını söyledi. Pazara gelenlerin peynirin pahalı olmasından kaynaklı ya az aldığını ya da almadan gittiğini belirten Karaduman, “Fiyatların ateş pahası olması enflasyonun artmasıyla oldu. Eskiden 5 kilo peyniri 500 TL’den alıp 600 TL’den satabiliyorduk. Ama sabahtan akşama kadar buradayız 800 TL’den alıp 850 TL’den satıyoruz. Çıkardığımız kar pazar yerinde içtiğimiz suyun ve çayın parasını bile çıkarmıyor. Enflasyonun bu kadar yüksek olması iktidarın bu ülkeyi yönetemediğini özetliyor” dedi.
‘ZARARINA ÜRÜN SATIYORUM’
Kendi tarlasında yetiştirdiği biber, bamya ve inciri satan çiftçi Cuma İz ise emeğinin karşılığını alamadığını söyledi. İz yevmiyesini dahi çıkaramadığını, böyle devam ederse çiftçiliği bırakacağını belirterek, “Sabah 05.00’da gelip akşam 18.00’e kadar pazarda ürünleri satıyorum. 5 arkadaş gidip sadece 4 torba biber topladık satılabilsin diye. Yani bu 4 torbayı satsan dahi bin TL yapmıyor. 5 kişinin yevmiyesi nasıl çıkacak? Hayat pahalılığı çok yüksek bir noktaya geldi. Bundan birkaç yıl öncesine kadar yine durumlar iyiydi fakat son iki yıldır ekonomi çökmüş durumda” diye ifade etti.
Çiftçinin ürününü zararına sattığını söyleyen İz, “Enflasyonun düşmesini ve güzel günlerin bir an önce gelmesini istiyoruz. İnsanlarımızın alım gücünün yükselmesi gerekiyor. Çünkü insanlarımız şuan fakir ve çaresizdir” dedi.
‘ÇÖZÜM İKTİDARIN DEĞİŞİMİ’
Süleyman Ekin ise 15 yıldır pazarda peynir, tereyağı ve çökelek gibi süt ürünleri sattığını söyledi. Ekonominin bu yıl çok kötü olduğunu ifade eden Ekin, “Fiyatların fazla olmasından kaynaklı önceki yıl 100 kilo sattığım ürünü bu yıl 10 kilo satamıyorum. İnsanlar ürün alamıyor alsa bile yarım kilo alıyor. Pazara gelenlere en fazla 3 kilo sattığım oluyor. O da 10 kişilik bir aile ve ona yetmeyeceğini biliyorum çünkü tekrardan gelip aynı alışverişi yapıyor. Benim de 3 kilodan kazandığım 15 TL’dir. Bunun sebebi iktidardır” şeklinde konuştu.
DESTEK TALEBİ
Hayvancılıkla uğraşan, elde ettiği süt ürünleri ve evinde topladığı inciri satmak için pazara gelen Abdullah Emre ise, “8 nüfuslu bir aileyi geçindiriyorum. Günde 4-5 kova yoğurt ve birkaç kova da incir getirip satıyorum. Ama bu ürünleri sattığımda kazandığım paradan elde ettiğim kar çok çok az. Ben bu ürünleri köyden getirince ayrı bir masraf yapıyorum. Zaten yoğurt yaptığımız sütü elde etmek ayrı bir zahmet. Anlayacağın emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Ekonomi geçen seneye oranla daha kötü bir durumda ve her geçen gün daha da kötüleşiyor. Ekonominin bu durumda olmasının nedeni iktidardır” dedi.
Emre, bu sorunun çözümünün çiftçiye ve hayvancılık yapan yurttaşlara destek verilmesi ile giderilebileceğini belirtti.
‘BOŞA VERİLMİŞ BİR EMEK’
Kırsal mahallelerden peynir alıp sattığını söyleyen Mahmut İnat, fiyatların fazla olmasından kaynaklı kar etmediğini dile getirdi. İnat kar edememesinin amacını şu şekilde açıkladı: “Önceden alınabilen ve ucuz olan peynir şimdi çok pahalı. Çünkü yem pahalı, hayvan pahalı, ilaçlar pahalı ve maliyetler yüksek. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Eskiden bir bidon peynirin fiyatı 50- 60TL civarındaydı. Her türlü kurtarıyordu bizi. Yem ucuzdu, maliyetler bu denli pahalı değildi. Şimdi bir torba yem 800TL, 1 kilo peynir 200-250 TL olmuş. Bizimkisi boşa verilmiş bir emek. Enflasyonun artışından kaynaklı çiftçi ölmüş durumda. Mazot 40-50 TL olmuş ve buraya gelene kadar 400-500 TL masrafın oluyor. Bundan kaynaklı kimse buraya gelemiyor. Gelse bile peynirinin çok olması gerekiyor yoksa masrafını çıkaramıyor.”
İnat, “Ekonomiyi bu hale getirenler bizleri yönetenlerdir. Ekonominin düzelmesi için enflasyonun düşmesi gerekiyor ve alım gücünün yükselmesi gerekiyor” dedi.