Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, kentte hastaların tedavi için randevu alamadığını, aile hekimlerinde birçok aşısının bulunmadığını ve kanser tarama kitlerine erişemediklerini aktardı.
Koronavirüs salgını sonrası sağlık sisteminde artan sorunlar büyüyor. Teknik ve personel yetersizliğinin yanı sıra ilaç tedarikinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Ayrıca hastalar Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde (MHRS) randevu alamıyor. Bu durum beraberinde hastanelerdeki yoğunluğu da arttırdı. Sınırlı imkanlarla sağlık hizmeti vermeye çalışan sağlıkçı emekçileri de sık sık yaşanan sorunlar nedeniyle hastalarla karşı karşıya geliyor.
RANDEVU, İLAÇ VE AŞI SORUNU
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, mevcut sağlık sistemi içinde sağlığı korumanın mümkün olmadığını söyledi. Turan, fiziki olarak hastane önünde kuyrukların kalktığını ama onun yerini telefon başında aylarca randevu bekleyen kuyrukların oluştuğunu kaydetti. MHRS’den randevu almanın bir sorun haline geldiğini vurgulayan Turan, “Kentteki onlarca insan her gün arayıp ‘randevu alamadık, halimiz ne olacak’ diyor” dedi.
Aylar sonra randevu alabilenler ise tedavi sürecinde ilaca erişim sorunu yaşadığını aktaran Turan, "Eskiden raporlu ilaçlar ücretsiz bir şekilde alınırken, şimdi belirli bir ücret verilerek alınıyor. Eczaneleri aradığımızda, bazı ilaçlar depolarda bile bulunmuyor. Aşılara da ulaşamıyoruz. Tetanos, kuduz ve hepatit aşısı aile hekimliklerinde bulunmuyor. Kanser tarama kitlerine erişemiyoruz. 2-3 yıldır üreme sağlığı ile ilgili materyallere ücretsiz bir şekilde ulaşmakta sorun var" diye konuştu.
HEKİMLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI
Sağlık sistemindeki sorununun sadece randevu, ilaca erişim ve koruyucu sağlık hizmetleri ile sınırlı olmadığını ifade eden Turan, bir diğer sorunun hekimlerin çalışma koşulları olduğunu kaydetti. Maaş arttırmakla sorunların çözülmediğinin altını çizen Turan, "Geçtiğimiz günlerde Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) kontenjanları artırıldı fakat bu durum eğitim açıklığından değil, personel sayısındaki, hekim sayısındaki yetersizliğin önünü kapatmak için yapıldı. Çalışma şartlarının düzeltilmesi lazım. 2-3 basamağı değil, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmeli. Yoğunluk bu şekilde azaltılabilir. Türkiye geneli 251 meslektaşımız yurtdışına gitmek için TTB’den ‘iyi hal belgesi’ için başvuruda bulunmuş" diye kaydetti.
'MUAYENE SÜRESİ 20 DAKİKA OLMALI'
Sağlıktaki önlemlere dair sağlık meslek örgütleriyle birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, Mayıs 2022’de “Emek bizim söz bizim” sloganıyla yaptıkları eylem programına işaret ederek, şöyle devam etti: "Hastalarımız için bir mücadele programı başlatmıştık. Halkın sağlığını temel alacak şekilde hakların gözetilmesi gerekiyor. Eylem kapsamında, grevler, yürüyüşler ve forumlar düzenledik. Hastanelerde meslektaşlarımızla bir araya geldik. Sonrasında bir düzenleme oldu, fakat bizim tek talebimiz o değil. Hekimlerin maaşlarında bir düzelme oldu, fakat yeterli değil. Performansın kaldırılmasına ve iyileştirmelerin yapılması gerektiğini söyledik. ‘Beyaz Reform’ adı altında teşvik oldu, sözler değişti, sadece ve aynı şekilde performans devam etti. 5 dakikada bir muayeneler veriliyordu. Bizim mücadelemizle, 10 dakikada bir verilmeye başlandı. Halen de bilimsel standartları uyumlu değil. Mevcut muayene süresinin 20 dakikada bir olması gerekiyor. Hastanızla yeterli bir süre geçirmeyince, iyi bir teşhis ve tedavi gerçekleştiremiyorsunuz."