İran’da katledilen Masha Amini için yapılan açıklamada, “Savaşın eksik olmadığı bu coğrafyada, kadın kırımının bu kadar yakıcı hal aldığı bu süreçte, bütün kadınlar, ideolojik ve politik devlet ve erkek şiddetine karşı insani yaşamsal ve demokratik hakkı için özsavunma hakkını kullanmalıdır” dedi.
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP), İran rejimine bağlı ahlak polisi tarafından işkence edilerek katledilen Mahsa Amini için Diyarbakır'ın Ofis semtinde bulunan Hazal Park'ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya platform bileşenleri ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit katıldı. Açıklamada Mahsa’nın fotoğrafının olduğu “Em jin in, Kurdin em li berxwe didin. Em di raperînê de ne, serî natewînin” pankartı açılırken Kürtçe, Türkçe ve Farsça dillerinde, “Kadın kırımına hayır” dövizleri tutuldu.
‘İranlı kadınların yanındayız’
Açıklamada ilk olarak konuşan Gülistan Kılıç Koçyiğit, bu coğrafyada kadınlara yaşam hakkı verilmediğini, kahkahalarından, giydikleri tişörtlerinden ve her hareketine karışılıp katledildiğini söyledi.
Kılıç, “Yaptığımız her hareketimizde yerlerde sürükleniyoruz. Özgürlük istediğimiz için bizi eve kapatmaya çalışıyorlar, katlediyorlar. Sadece katledilen kız kardeşimiz değil bu ülkede ve dünyanın her tarafında kadına dönük katliamlar yapılıyor. Cinsiyetçi egemenler her yerde yaşamlarımızın önüne barikat çekmeye çalışıyor. Çok uzakta değil sınırımız olan İran’da yaşandı. Bu ülkede de AKP’nin politikaları kadını katlediyor. Kadın yaşamına parmak sallıyor. Bu zihniyeti Ekin Van’dan, Taybet Anadan, İpek Er’den biliyoruz. Şule Çet’in katilini affettirmek için kırk takla atan zihniyetten biliyoruz. Dersim’de Gülistan Doku’nun kaybettirilmesinden biliyoruz. AKP ve MHP iktidarı ve onun bekçileri kadın özgürlüğünün önüne geçemeyeceksiniz. İran bakanı açıklama yapmış ‘polisimiz namusumuzu korumuş’ diye. Namusunuz batsın sizin namusu kadın saçının telinde mi arıyorsunuz? Biz Kürt kadınları olarak İran’da direnen kadınları selamlıyoruz. Biz Kürt kadınları ve direnen mücadelede yer alan kadınlar olarak başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyip o dünyayı kuracağız. Yoldaşımızı gömerken İranlı kadınlar ‘jin jiyan azadi’ dedi. Yaşasın kadın dayanışması, kahrolsun faşizm ve erkek egemen anlayışı” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
‘Azeri askerler bir kadına işkence edip katletti’
Ardından basın metnini okuyan DAKP Sözcüsü Kıymet Yıldır, kadın düşmanı zihniyetin dünyanın farklı yerlerinde ve farklı biçimlerde kendini dışa vurduğunu kaydetti. Kıymet, bu zihniyetle 13 ve 14 Eylül tarihlerinde Azerbaycan sınırında çıkan çatışmada, Azerbaycan askerleri tarafından katledilen 36 yaşındaki Anus Apetya’nın cenazesine Azeri askerler tarafından işkence ve tecavüz edildiğine dikkat çekti.
‘Özsavunma hakkı kullanılmalı’
İran’da yaşanan katliama da değinen Yıldır, “Şeriata göre düzenlenmiş hükümlerle kadın iradesini bastırarak, onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan, kadınların verdiği kimlik mücadelesini görmezden geliyor. Kadınları adeta birer nesneymiş gibi gören İran’daki erkek egemen gerici zihniyet kendi karanlık zihniyetine boyun eğmeyen birçok kadını insanlık dışı işkencelerle katletmiştir. Ortaçağ gericiliği ile başörtüsü dayatmalarına, giyim kuşam yasaklarına karşı direnen kadınlar neredeyse her gün ağır cezalara maruz kalarak yaşamını sürmektedir. İran’da, Ermenistan’da, Suriye’de, Ukrayna’da, Afganistan’da, Pakistan’da, Irak’ta ve kendi ülkemizde kısacası neredeyse tüm dünyada kadınlara; ölüm, şiddet, yoksulluk, göç ve acı başta olmak üzere kadın haklarına ve kadın özgürlüğüne yönelik çok ciddi ve çok yönlü saldırılar gerçekleşmektedir. Savaşın eksik olmadığı bu coğrafyada, kadın kırımının bu kadar yakıcı hal aldığı bu süreçte, bütün kadınlar, ideolojik ve politik devlet ve erkek şiddetine karşı insani yaşamsal ve demokratik hakkı için özsavunma hakkını kullanmalıdır” sözlerini kullandı.
‘Kadın özgürlüğünü esas alan toplumu inşa edeceğiz’
Savaşın kadınlar üzerinde nasıl yakıcı bir etki bıraktığını çok iyi bilen ve yaşayan kadınlar olduğunu ifade eden Kıymet son olarak şöyle konuştu: “Dünyanın neresinde olursa olsun tarihimizden aldığımız güçle savaşa, şiddete, erkek egemen zihniyete, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığı, homofobiye, ırkçılığa, milliyetçiliğe, inkar, imha ve asimilasyona karşı alanlarda ve tüm demokratik zeminlerde örgütlü mücadelemizi büyüteceğiz. Barışı, eşitliği, özgürlüğü, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan demokratik bir toplumu inşa edeceğiz.”
Yapılan konuşma ve okunan basın metninin ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılarak açıklama sonlandırıldı.