Diyarbakır’da ekonomik kriz sağlığa erişimi zorlaştırdı

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, yüksek enflasyon nedeniyle özel hastanelerde her geçen gün artan ücretler nedeniyle tedavi imkanlarının güçleştiğini, kamu hastanelerine gitmek isteyenlerin ise, randevu almaktan zorluk çektiklerini belirterek, "Diyarbakır'da ki sağlık kuruluşları bir defa sağlığın erişim hakkına uygun değil. Acillerde yaşan durumu hepimiz görüyoruz. Hastane ve yatak sayısı az. Kuyruklarını fazla olması sağlığa erişimi zorlaştırıyor” dedi.

Mahsum KARA/YENİGÜN HABER - Diyarbakır'da kamu hastanelerinde birçok bölümde randevu almak imkansız hale geldi. Acil yapılması gereken ameliyatlar için bile aylarca beklemek gerekiyor. İmkanı olan özel hastanelerde çare ararken, parası olmayanlar ise uzun süre beklemek durumunda kalıyor. Konuya ilişkin Yenigün’e değerlendirmede bulunan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen, sağlık alanında uygulanan programların yetersiz olduğunu söyledi. Artık sağlık açısından 1990'lı yıllara dönüldüğünü ifade eden Ülgen, “O yıllarda da sağlık koşulları çok pahalıydı, devlet hastaneleri, SGK'lar yetmiyordu. Hükümetin 2003 yılında sağlıkta dönüşüm programıyla sorunu çözeceklerini söylediler. Maalesef geldiğimiz nokta aynı, hükümetin çözüm politikası yetmemiş olduğunu gördük" dedi.

‘HASTALAR RANDEVU BEKLEYEMEZ, SAĞLIKTA BEKLEME OLMAZ’

Türkiye’deki yüksek enflasyon ve her sektörde uygulanan fahiş fiyatlar nedeniyle özel hastanelerde muayene ücretlerindeki artışın sağlığa ulaşımı zorlaştırdığını söyleyen Ülgen, kamu hastanelerindeki randevu sorunun ise kabul edilemez olduğunu bildirdi. Ülgen, "Ekonomik sorunlardan dolayı her sektör pahalı ama sağlık göze batıyor. Bugün acile gitseniz sigortanız olsa dahi bir serum taktığımızda bin TL'yi buluyor. Bu durum emekçiler için çok zor bir durum. Durum böyle olunca insanlar artık Devlet Hastanesine yoğunlaşıyor. Bu durum sadece acil için geçerli değil ameliyatlar bile çok pahalı. Enflasyon var diyerek özel hastaneler fiyatları artırıyor. Devletin buna yönelik bir önlemi var ama özel hastaneler buna rağmen fiyatları yükseltebiliyor. Maalesef hastaneler kendi coğrafi yapısına uygun olmamasıyla beraber yetersiz kalıyor. Randevu sitemine dair Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde açıklama yapmıştı. Randevuya gitmeyen kişilerin onay alması gerektiğini belirti. Bakanlığın açılmasına göre geçen sene 23 milyon kişi aldığı randevuya gitmemiş. Demek ki insanlar uzun süre beklemek istemedikleri için randevuya gitmiyor. Sorunu özel sektörde çözmeye çalışıyor. Hastalar randevu bekleyemez, sağlıkta bekleme olmaz. Bu açıdan bakanlığın bulunduğu çözümün yeteriz olduğunu gördük. Bakanlık, bu sistemi getirerek randevu sisteminin sıkıntılı olduğunu kabul etti" diye konuştu.

‘SGK'NIN ÖZEL HASTANELERE VERDİĞİ BÜTÇE GERÇEKTEN ÇOK KORKUNÇ BOYUTTA’

Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sorunlarını çözebilecek bir politikasının olmadığını ifaden eden Ülgen, hükümetin özel hastanelere yönelik politikası şu sözlerle eleştirdi:
"Kendi çözüm önerilerinin topluma uymadığı ortaya çıktı. 2003'te sağlıkta dönüşüm adı altında sağlıkta özelleştirme dediğimiz bir program uyguladılar. 12 Eylül'le başlayan sağlıkta bir özelleştirme süreci vardı. Özel sektörün önü açıldı, sağlığa yapılan yatırım ve bütçe düştü. Sağlığa yatırımı özel sektöre verirdiler. Devlet sağlık sektöründen elini çekti. Bir yandan özel hastanelerin önü açarken aynı zamanda denetlemeyi de artırdı. SGK'nın özel hastanelere verdiği bütçe gerçekten çok korkunç. Bu parayla gerçekten bir sürü hastane yapılır. Bizler bir defa sağlığın kamu hizmeti olduğu konusunda ısrar ediyoruz. Hastanelerde kuyruğu azalmanın en önemli yolu koruyucu sağlık hizmetlerini devreye sokmaktır ve toplumun hasta olmasını engellemektir. Bir ülke ya da bir toplum hastane sayısı artışıyla ya da yatak sayısının artışıyla övünmemeli. Toplum ya da devlet hastalığın az oluşuyla övünmeli. Bundan dolayı koruyucu sağlık hizmetlerine önem vermemiz lazım. Nedir bu koruyucu sağlık sistemi; kişiyi ve toplumu hasta edecek koşulları ortadan kaldırmaktır. Bu konuda aşılama çok önemli bir öneme sahip. Bununla ilgili çok geniş açıklamalar yaptık. Aşılamaya dair çok ciddi eksiklik var. Aşılama kesinlikle ücretsiz olmalı. Bizler herkese eşit ve anadilde bir sağlık hakkını savunuyoruz.”

HASTANE VE YATAK SAYISI AZ

Diyarbakır'da bulunan sağlık kuruluşlarında yaşanan sorunlara değinen Ülgen, "Diyarbakır'da ki sağlık kuruluşları bir defa sağlığın erişim hakkına uygun değil. Acillerde yaşan durumu hepimiz görüyoruz. Hastane ve yatak sayısı az. Branşlar çok az. Eskide Göğüs Hastanesi vardı artık yok. Meslek hastalıkları Hastanesi yok, bu çok önemli bir eksiklik. Hastanelerde oluşan kuyruktan dolayı enfeksiyon kapma durumu çok fazla. Hastanelerde çok fazla bir yığılma var. İleri tedavi isteyen branşlar zayıf. Yoğun bakım üniteleri eksik. Özelikle sağlık çalışanlarının özlük hakları eksik. Çalışanlar çok farklı statü de çalışıyor. Bunların hepsi sorun. Mevcut çalışan sayısı ihtiyacı karşılamıyor. Kuyruklarını fazla olması sağlığa erişimi zorlaştırıyor. Bizler sağlıkçılar olarak bu sorunlara dair her zaman eşleştirişlerimizi sunduk sunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri