Diyarbakır’ın Çınar ve Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında, hava sıcaklığının 43 dereceyi gösterdiği 20 Haziran'da çıkan yangında 15 kişi hayatını kaybetti ve binlerce hayvan da öldü. Olaya dair bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda, yangının elektrik tellerinden çıktığına dair ön raporun aksine, yangının yıldırım düşmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği iddia edildi. Bilirkişi raporu, Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan "Taksirle birde fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" ve "Mala zarar verme ve taksirle orman yangına neden olma" suçlarından açılan soruşturma dosyasına girdi.
Rapor, 2'si elektrik mühendisi, biri kimyager, biri ziraat bilirkişisi, 2 ziraat mühendisi, biri jeodezi ve fotogrametri mühendisi, biri Meteoroloji Genel Müdürlüğü mühendisi ve itfaiye grup amiri olmak üzere 9 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlandı. Rapor, ilk bilirkişi raporunda yangının çıkış nedeni olarak elektrik tellerinin göstermesine rağmen Çınar Cumhuriyet Savcılığı'nın "ilk raporda yangının çıkış nedenine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı" savunularak yeni rapor istemesi üzerine hazırlandı. Rapor, soruşturma dosyasındaki, mağdur, müşteki beyanları, araştırma-inceleme tutanaklarının incelenmesiyle dosya üzerinde incelemesiyle hazırlandı.
TANIK: ELEKTRİK TELLERİNDEN ÇIKTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yargı sınırları içinde yer alan 9 kişiden seçilen bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, Tobinî köyünden Abdurrahman Çelebioğlu'nun yangının mezarlık civarında bulunan direklerden çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığını beyan ettiğine yer verildi. Raporda, tanıkların yangın günü 3 defa elektrik kesintisinin olduğunu, yangının başlamadan 5 dakika önce elektrik kesinin yaşandığı bilgisine yer verildi.
Raporda, Tobînî köyünden Ahmet Buğdaycı'nın yangına dair tanıklığına yer verildi. Buğdaycı, rapora yansıyan beyanlarında, Tobînî tarafında yangının çıktığını, bölgeye çok sayıda kişinin gittiği, kendisi de gittiği esnada kızının arayarak, ahırın üzerindeki elektrik tellerinin koptuğunu ve yangının çıktığını söyledi. Bunun üzerine evine doğru giderek çıkan yangını söndürmeye çalıştığını belirten Buğdaycı, samanlığının yandığını, komşuların yardımı ile birlikte yangını tankerden su alarak söndürdüklerini belirtti. Raporda, Buğdaycı'nın, "…Ateşin sönmesiyle elektrik direklerine bağlı olan kabloların yerde kopmuş bir vaziyette olduğunu gördüm" ifadeleri yer aldı.
Raporda, bayanlarına yer verilen müşteki Yakup Aktay'ın "… tekrardan elektrik geldiği esnada fırtınanın da etkisiyle yaklaşık 250 metre uzaklıktaki elektrik tellerinin bir birine çarpması sonu kıvılcım sıçrayıp buğday ekili tarlaya sıçradığını bizzat gözlerimle gördüm" ifadesi yer aldı.
Müşteki Barış Eren'in "Elektrik kablolarının birbirine çarptığını gördüm. Kablolar kıvılcım atıyordu" yönündeki beyanları ile Şakir Duman'ın yangından önce elektrik kablolarının kıvılcım çıkardığını gördüğününe dair ifadeleri raporda yer aldı.
DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İTFAİYESİ RAPORU
Raporda, olayın ardından rapor hazırlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nın raporuna da yer verildi. Raporda, İtfaiye Daire Başkanlığı'nın "… yangının elektrik direğinden çıkan kıvılcımların ekinlerin üzerine düşmesi ile başladığı kanaatine varıldığı" yönündeki tespitine yer verildi.
Raporda, Bismil İlçe Jandarma Komutanlığı'nın "Vesi Buğdaycı'ya ait tarla sınırında bulunan trafonun çevresinde otların ve tarlanın tamamen yanmış olduğu, elektrik direği üzerinde bulunan 1 adet elektrik kablosunun kopmuş olduğunun görüldüğü, yangının çıkış sebebinin ise tespit edilemediği" yönündeki raporuna yer verildi.
ŞASE OLAYI EMARESİ
Raporda, Ahmet Buğdaycı'nın evinde çıkan ve diğer yangınla bağının olmadığı olaya dair Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü Uzmanlık Raporu'na da yer verildi. Raporda, Van Jandarma Raporu'nun "….gönderilen PVC izolesi bulunmayan alüminyum görünümlü 2 mm çapındaki (7) adet sarmal telden oluşan (1) adet kablo parçası üzerinde; Şaşe olayını gösteren şekillenmelerin olduğu…" yönündeki tespiti yer aldı.
RAPORLAR ARASI ÇELİŞKİLER
Ahmet Buğdaycı'nın evinde çıkan yangınla diğer yangın arasında bağ bulunmadığı ifade edilen raporda, yangının elektrik tellerinden çıkmış olabileceği ön raporda belirtilen kanaate katılmadığı vurgulanarak, yangının "zayıf yıldırım akımı" nedeniyle statik elektrik boşalmasının, elektrik direkleri üzerinden gerçekleşmiş olduğu savunuldu.
Yangına neden olan direklerde elektrik bulunmadığı savunulan raporda, "bundan dolayı elektriğin bulunmadığı bu direklerde elektrik kaynaklı bir kaçak akım, kısa devre veya kıvılcımdan kaynaklanan sebeplerle yangının çıkış ihtimalinin bulunmadığı belirtildi.
IŞIK HUZMESİ VE PATLAMA YILDIRIMLA AÇIKLANDI
Raporda, tanıkların yangın öncesi patlama ve ışık huzmesinin oluştuğu yönündeki ifadelerine atıfta bulunarak, elektriksel olaylarının enerji bulunmayan hatlardan meydana gelmeyeceği, yıldırım deşarjı ve yıldırımdan daha zayıf bile olsa bir statik elektrik deşarjının, enerji dağıtım hattı üzerinden, izolatörlerden direk üzerinden yere akarak deşarj olabileceği ifade edildi. Raporda, tanıkların patlama ve ışık huzmesinin ifadelerinin bu deşarj sırasında aniden ısınmanın getirdiği aniden gelişen havanın meydana getirdiği patlama sesi olduğu savunuldu. Raporda, bu görüşe Meteoroloji Genel Müdürlüğünün Yıldırım Tespit ve Takip Sistemi kayıtları dayanak yapıldı.
METEOROLOJİ KENDİSİYLE ÇELİŞTİ
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre o gün Diyarbakır’da hava sıcaklığı 43 derece olduğu yönündeki rapora rağmen, Meteoroloji'nin olay bölgesi merkez alınarak 50 kilometre yarıçaplı alanda, olay saatlerinde yıldırım aktivitelerinin meydana geldiği yönündeki bilgiye yer verildi. Meteorolojinin verilerinin dikkate alındığı raporda, bölgedeki yıldırım aktivitelerinin yerden buluta, buluttan direk üzerinden toprağa akan bir elektrostatik akım, kuru otları tutuşturmuş olabileceği ileri sürüldü.
Raporda, yangına sebep olabilecek diğer bir hususun, faili ve/veya kaynağı belirlenemeyen şüpheli bir yangın olayı olabileceği ihtimalini değerlendirme dışı bırakılmaması gerektiği vurgulandı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yangın günü Amed'de hava sıcaklığının 43 derece olarak vermesi ve görgü tanıklarının olay günü, herhangi bir şimşek ve yıldırım olayından bahsetmemesi, rapora dair kuşkuları barındırırken, mağdurlar da rapora itiraz etti.
Abdullah Demir ve Zeki Demir'in avukatları Mehdi Özdemir, Mahsuni Karaman, Halime Aydın, Volkan Yılmaz, Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı'na itirazda bulundu. Mevcut bilirkişi raporunun bir önceki bilirkişi raporundan farklı olarak, yangının statik elektrik boşalması veya zayıf yıldırım akımından meydana gelmiş olacağı kanaatinde bulunulduğu vurgulandı.
DEDAŞ'IN SORUMLUĞUNUN TESPİTİ İÇİN EK RAPOR TALEBİ
İtirazda, DEDAŞ'ın bakım ve onarım yükümlülüğü kapsamında direklerdeki iletken kablolara ilişkin olası bu ve benzeri atmosferik olaylar karşısında gerekli önleyici tedbirleri alma yükümlülüğü bulunulduğunu hatırlattı. İtirazda, yangının yanının çıkmasına neden olan elektrik direklerinin 37 yıllık süreçte bakımlarının yapılmadığına dair tanık ifadelerine işaret edildi. İtirazda, raporda, "yangının kaynağının belirlenmeyen şüpheli bir yanının olabileceği ihtimalinin değerlendirme dışı bırakılmaması" tespitinin yer aldığına işaret edilerek, bu hususta DEDAŞ'a bakım ve onarım ile önleyici tedbirler alma yükümlülüğünün ihlali hususunda kusur izafe edildiği belirtildi. İtirazda, elektrik çıkış nedeninde DEDAŞ'ın sorumluluğunun belirlenmesine ilişkin tespit ve değerlendirmede bulunulması için ek rapor hazırlanması istendi.